kapat
27.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )

İrlandalı'ya durmak yaraşmaz

Amerikan teknoloji şirketi Intel geçtiğimiz yıl İrlanda'da 2 milyar dolarlık bir yatırım yapmaya başladı.

Bu rakam Türkiye'de üç yılda yapılan bütün yabancı sermaye yatırımına neredeyse eşittir. Bunda şaşılacak bir şey yok esasında. Çünkü İrlanda ve Türkiye, içeriye yatırım çekme konusunda iki ucu temsil ediyorlar. İrlanda dünyanın en büyük yabancı sermaye üslerinden biri. Türkiye'nin bu coğrafyada neredeyse yeri bile yok.

İrlanda üretiminin %0'si, ihracatının %0'i yabancı sermaye şirketlerinden kaynaklanıyor. Amerikan şirketleri tarafından Avrupa'ya yapılan elektronik sektöründeki yeni yatırımların %0'ı İrlanda'ya geldi. Avrupa'da satılan bilgisayarların %'ü İrlanda'da imal ediliyor. Geçen yıl İrlanda Amerika'yı geçerek dünyanın en büyük bilgisayar progamı (software) ihracatçısı oldu. Dünyanın en büyük 10 ilaç üreticisinden dokuzunun İrlanda'da fabrikası var.

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı'nın konuğu olarak gittiğimiz İrlanda'da konuştuğumuz uzmanlar, nüfusu 4 milyondan az olan bu adanın bir yatırım cenneti haline gelmesinin tesadüf olmadığını, 25 yıllık bir planlamanın ürünü olduğunu anlattı.

1987 yılında siyasetçiler, işçi ve işveren temsilcileri ve kilisenin katılımı ile üzerinde uzlaşmaya varılan "Ulusal İyileşme için Program"ın temel amaçlarından biri, ülkeyi yatırımlar için çekici bir hale getirmekti.

Dışarıdan gelen yatırımları kolaylaştırmak için IDA (Yatırım ve Geliştirme Ajansı) adlı bir ajans kuruldu. IDA 'tek durak' bir yabancı sermaye dairesi oldu. Buraya başvuran şirketler, başka hiçbir yere uğramaya gerek kalmadan, yatırımları ile ilgili bütün işleri burada bitirebiliyorlardı. Şirket kurmaktan, üzerine fabrika kurulacak arsaya kadar her şey IDA'de halledilebiliyordu. Gerçi IDA bir devlet kuruluşu ama çalışanlarının tamamı özel sektör kökenli.

IDA ve benzer amaca hizmet eden diğer birkaç kamu kuruluşunun işbirliği ile İrlanda, içeriye dönük yatırım için dünyanın en mükemmel "gayrimenkullerinden" bir haline geldi.

Bu başarının belki de en önemli ögelerinden biri, (yatırım dostu mantaliteyi dışarıda tutacak olursak) eğitimdir. Avrupa Birliği'ne yeni giren Porekiz, İspanya, Yunanistan gibi ülkeler AB'den aldıkları cömert yardımları altyapıya harcarken, İrlanda yardımları eğitime harcadı.

İranda'nın hazırladığı broşürlerde ülkenin avantajları sayılırken listenin başında "people skills" (insan becerileri) sayılıyor. Yaş ortalaması 29 olan halkın eğitim düzeyi yabancı sermayenin de en çok çekici bulduğu unsurdur. Alınan sonuçlar tutulan yolun ne kadar doğru olduğunu kanıtlıyor ve Türkiye için de öğretici bir işlev taşıyor.

İrlanda bugün dünyanın en çok kişi başı gelire sahip olan 10 ülkesinden biri olma keyfini (25.000 dolar) yabancı sermaye yatırımları sayesinde yaşıyor. Ve kalkınma bütün hızıyla sürüyor.

İrlandalı'ya durmak yaraşmaz. İrlandalı önde. İrlandalı ileri.

Düzeltme: Dünkü yazımda İrlanda'nın kalkınma hızı % olarak çıktı. Doğru rakkam % 1 dir.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır