kapat
27.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Zeybekiko ve muadelet meselesi!

Yorgo Papandreu'nun zeybek dansı yapması, Türk gazete ve televizyonlarını çok heyecanlandırmış olmalı ki, iki gündür bu genç ve iyi danseden bakanın figürlerini izliyoruz.

Ama bu arada beni şaşırtan şeyler de eksik olmuyor: Herkesin bildiğini sandığım "zeybekiko" kelimesi öyle farklı şekillerde anılıyor ki; bir televizyonda "zeybeka" deniliyor, ötekinde "zeybetiko" vs.

Daha sonra İsmet Sezgin'le, Yunan bakanın zeybek dansını nasıl yaptığı tartışılıyor.

Meğer komşumuzun kültürüne ne kadar uzakmışız.

***
Dansın adı "zeybekiko". Yalnız dansın değil, Yunan müziğinde bir ritmde yazılan şarkıların da adı böyle: Daha çok 9/4'lük parçalar.

Zeybekiko'nun kökleri çok ama çok eskilere gidiyor.

Helen ahalisinin kendini ifade biçimlerinin en köklülerinden birisi.

Yunan delikanlıları zeybekiko'yu bizdeki zeybek dansından daha farklı şekilde algılarlar.

Bizim zeybek havaları ağır ve deyim yerindeyse keskin vurgulardan uzak bir yumuşaklıkta icra edilir. Dansı da öyledir. Kollar yukarı kalkar, iki yana doğru sallanılır, ayağa kalkmış olan ayak uzun süre yerde bir boşluk bulmak istiyormuşçasına aranır ve çok ender olarak da yere hafifçe diz vurulur.

Yunanlılar'da ise bu dans atlayıp sıçramalarla, sarhoş gibi yere tam yıkılmak üzerdeyken yeniden doğrulmalarla, enerjik bir biçimde toprağı diz, ayak ve elle dövme işlemleriyle tamamlanır.

Ve kollar genellikle omuz hizasının üstüne kalkmaz; parmak şıkırdatılmaz.

Zeybekiko dansı bir kartal izlenimi uyandırır insanda.

Yorgo Papandreu'nun dansında da görüldü herhalde.

Kolay kolay her babayiğidin altından kalkamayacağı hareketleri yapıyordu. Zaten Yunan müzisyenlerinin genellikle 9/4'lük zeybekiko havalarını yorumlayışları da çok keskin, vurgulu ve duraklıdır.

MUADİL YANLIŞI
Geçenlerde "Kim Beş yüz Milyar İster" yarışma programına Boğaziçi Üniversitesi'nden bir genç katıldı.

Daha ilk sorularda elenip gitti. Başını yakan soru ise "muadil" kelimesinden kaynaklanıyordu.

Muadil'i adaletle ilişkili bir kelime sanarak, adil şıkkını seçti ve kaybetti.

Daha önce babasına sormuş, onun bilmemesi üzerine seyircilere başvurmuş ve sonunda birçoğumuzu hayrete düşüren bir biçimde "muadil" kelimesinin artık bilinmediği ortaya çıkmıştı.

Ama iş bununla bitmiyor.

Yarışmayı hazırlayanlar muadile eşanlamlı kelime olarak eşit kelimesini saptamışlar.

İşte burada da bir yanlışlık var.

Çünkü muadilin eşanlamlısı "denk"tir, eşit değil.

Eşitin eski dildeki karşılığı müsavidir.

Muadelet, resmi dilde de denklik anlamında kullanılır.

Muadil kelimesini kimsenin bilmemesine şaşıp kaldık ama bari genç kardeşimize bir faydası dokunsun diye şu önerimi yazmadan edemeyeceğim:

Yarışmaya tekrar başvurun ve soruda yanlışlık olduğunu söyleyin.

Belki bu kez şansınız daha yaver gider.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır