Sen bizi bırakalı bir hafta oldu. Dedikodular hemen başladı. Ben ölümünün intihar değil bir kaza olduğuna inanıyorum.
Her zaman için kız çocukların, babalarının gözdeleri olduğu söylenirdi. Babanın senin yanındayken ne kadar sabırlı ve hoşgörülü olduğunu hatırlıyor musun? Ofisine habersizce girdiğin zamanları hatırla... Bir toplantının ortasında dahi olsa hemen gülümser ve tüm dikkatini sana verirdi. Sana her zaman yağmur için dua etmeni söylerdi, sen de bu yüzden bulutlu havaları çok severdin.
Sonra korkunç sürgün yıllarımız başladı. Sizi güvenliğiniz için uzaklara göndermek zorunda kaldık. Uzun süre ayrı kaldık sizinle. Sonra babanız kanser oldu. Onun hastalığınızı basından öğrenmenizi istemedim. Bu kötü haberi söylemek için yalnızca 15 dakikam vardı. Güvenliğimiz için haber vermeden ayrılmak zorunda kaldık. Gittiğimizi öğrendiğin an yıkılmışsın.
Amerika Başkanı Ronald Reagan bizi ülkesine davet etti. Yeni okulunu sevmiştin. Ama eğitim yılların boyunca hep yorgun oldun. Hangi ülkeye ait olduğunu çözemedin. Hem çok kırılgan, hem de çok güçlüydün. Herkese yardım ederken kendi sorunlarını çözemiyordun. Gökyüzüne bakıp "Neden?" diye sormaya cesaret edemiyorum...