kapat
19.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
NADİN TAŞCIOĞLU(nadint@sabah.com.tr )

Bankacılığın yeni dönemi

Borç takası bankalarda çok önemli bir değişimi başlattı. Bankalar, nereye saklayacaklarını bilemedikleri aşırı kur riskini takas etti. 1990'lara damgasını vuran açık pozisyon oyunu bitti. Şimdi para kazanacak yeni yer arayacaklar.

Borç takası, Hazine'nin kısa vadede rahat nefes almasını sağlarken, bankacılık sisteminde çok önemli yapısal bir değişimin de düğmesine bastı. Dün yapılan ek ihale ile birlikte 9.3 katrilyona ulaşan borç takası, bankalara da yaklaşık 6.4 milyar dolarlık açık pozisyon kapatma fırsatı verdi.

Bankaların 10 milyar dolar civarında pozisyon açıkları bulunduğu tahmin ediliyor. (IMF tarafından ortaya sürülen rakam, açık pozisyonları makyajlamak amacıyla yapılan fiktif vadeli alım işlemlerini de içerdiği için gerçeği yansıtmıyor.)

Takas sonucu, 3.5-4 milyar dolar civarına indiği tahmin edilen sistemin açık pozisyon miktarı bankacıların deyimiyle "yasal limitlere" çekildi.

NE DEĞİŞTİ?
Takasla, bankacılık sistemi, yıllardır sürdürülen açık pozisyon oyununu sona erdirdi. Yani yurtdışından borç alıp, olmayan dövizlerini satıp, buradan elde ettikleri TL'yi Hazine'ye borç verip, (1994 ve 2000 yılları hariç) yüzde 25 ile yüzde 50 aralığında reel faiz kazancı elde etme olanağı artık kalmadı. Bankalar, kurların serbest bırakılması nedeniyle kısmen gönüllü; BDDK ile yapılan mutabakat sonucu zorunlu olarak, kur risklerini indirdiler.

Yani yıllardır sermayesine oranla çok yüksek kur risk alan, bu riski saklamak için fiktif vadeli işlemler yapan, bonolarını bazı yabancı bankalarla anlaşarak yurtdışında taşıyan bankacılık sistemi, bu çarpık düzeni borç takası ile bitirdi.

Şimdi bankalar kâr etmek için kendilerine oynayacak yeni saha bulmak zorunda. Hazine de bankacılık sisteminden geçmiş yıllardaki gibi "olmayan kaynağını" isteyemeyeceği için, borç takasından elde ettiği avantajı iyi kullanmak durumunda.

Mevduatın yapısı değişecek
BankacIlIk sisteminin yıllardır rahatsızlığını dile getirdiği bir sorun, borç takası sonucunda ele alınacak gibi görünüyor. Bir kısım kaynaklarını ortalama 37.2 ay vadeli olarak Hazine'ye borç veren bankalar, bunun karşılığında borç aldıkları kaynakların da vadesini uzatmak durumunda. Son açıklamalar, mevduat maliyetinde de nihayet bir düzenlemeye gidilebileceği sinyalini verdi. Kısa vadeli mevduatı caydırıcı, parayı uzun vadeye çekecek bir düzenleme geliyor.

Bir banka müşterisinin parasına yüzde 70 faizle aldığı zaman, yatırımcının net getirisi yüzde 58'in altına iniyor. Aradaki fark bankanın cebine değil, peşin vergi olarak devlete gidiyor. Ama mevduatın bankaya bir de götürüsü var. Banka her topladığı mevduattan belli bir kısmını da Merkez Bankası'na yatırmak zorunda. Yüzde 70'lik mevduatın bankaya maliyeti 4 puan civarında. Ekonomi yönetiminden iki ayaklı düzenleme bekleniyor: Munzamın ve vade uzadıkça stopaj oranının düşürülmesi.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır