Krizden Türk halkýnýn tek önemli kazancý galiba ekonomiyi öðrenmesi oldu.
Çünkü acýlar ve yenilgiler en iyi öðretmendir..
Derviþ, herkesin takdir ettiði birikimini krizden çýkýþ için kullanýrken Türkiye'de yatýrým ve üretim yapmak için yýllarca savaþmýþ insanlarýn ülke gerçeklerine dayalý tecrübelerine de kulak vermeli.
Sakaryalý eczacý Hüsnü Akýncý'nýn Merkez Bankasý Baþkaný Süreyya Serdengeçti'ye yolladýðý mektup bile bu birikimin ciddiye alýnmasý gerektiðini düþündürüyor.
Akýncý mektubunda þunu soruyor:
"Ekonomi deyince aklýnýza sadece ve sadece finans kesimi mi geliyor? Sizin kitabýnýzda üreten, istihdam yaratan, yatýrým yapan bir ekonomi modeli yok mu?"
Sonra Merkez Bankasý'na kendi kanunuyla yüklenmiþ en önemli görevini hatýrlatýyor:
"T.C. Merkez Bankasý, emisyon ve kredi hacmini, ekonomik ihtiyaca uygun biçimde düzenlemekle görevlidir... Çýkardýðý para miktarý, ekonominin ihtiyacý düzeyinde kalmalý, fazla ya da eksik olmamalýdýr."
"Vatandaþ Akýncý" sonra dikkat çekici bir tesbit yapýyor:
Yýl 1981.. Ekonominin büyüklüðü (GSMH) 40 milyar dolar, bütçe büyüklüðü 12 milyar dolar, tedavüldeki TL miktarý 3,5 milyar dolar.
Yýl 1982.. GSMH 210 milyar dolar, bütçe büyüklüðü 60 milyar dolar, tedavüldeki TL miktarý ise 3 milyar dolar..
Ekonomi ve bütçe 5 katýna çýkmýþ, ama tedavüldeki TL çoðalmadýðý gibi azalmýþ..
Ve bu nedenle de suçluyor:
"1987 baþýndan itibaren piyasaya ihtiyaç düzeyinde para verilseydi Türkiye'nin iç borcu olmayacaktý. Dýþ borcu da bu seviyede asla olmayacaktý."
Ve tabii ekonomi, kur-faiz makasýndaki rant sisteminin anaforuna da düþmeyecekti.
Türk ekonomisi, iþletme sermayesi bulunmayan dev bir organizasyonun makžs talihini yaþýyor.
"Kurtarýcýlar", maðdurlarýn hazine deðerindeki tecrübelerinden yararlanmalýdýr.
Cumhurbaþkaný Sezer, yeni RTÜK yasasýný veto etti.
Kötüleme kampanyasýndan etkilendiði anlaþýlan Cumhurbaþkaný, neredeyse yasanýn getirdiði tüm yenilikleri, kamu yararýna, demokrasiye ve Anayasa'ya aykýrý buldu.
"Tekelleþen medya, bir yandan ekonomik alanda haksýzlýk yaratabilecek güce ulaþýrken öte yandan da haber alma özgürlüðünü kýsýtlayabilecektir" diyor..
Oysa yasanýn bu sakýncalarý gidecek güvencelerini bile "önlemek bir yana dolaylý olarak olanaklý kýlacak niteliktedir" diye deðerlendiriyor. Belli ki yasaya sahip çýkan iktidar tarafýndan aydýnlatýlmamýþ ve tamamen RTÜK Baþkaný Kayýþ'ýn etkisinde kalmýþ..
Þimdi ne olacak?
TV'lerdeki "maskeli sahiplik düzeni" böyle devam mý edecek?
Etmemeli.. Ama iktidar da yasayý inat havasýnda meclisten aynen geçirip Cumhurbaþkaný'ný imzaya mecbur býrakmamalý.
RTÜK yasasý, Çankaya ile iktidar arasýndaki diyalog eksiðinin kurbanýdýr!
Magazin
