kapat
19.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

www.hyundai.com.tr
 

Yılmaz Erdoğan'ı kıskanıyorum


Tarık Akan, Yılmaz Erdoğan'ı ikinci Yılmaz Güney olarak görüyor: "Göreceksiniz çok iyi şeyler yapacak. Ben de Zeki Alasya gibi onu kıskanıyorum ama kıskanmam gözünü oymamı gerektirmez..."
Kadir İnanır yıllar sonra sinema filmi çekti. Ama Komser Şekspir'in, Vizontele'den daha az izlenmesini, Kadir İnanır'ın mesela bir Cem Yılmaz kadar popüler olmamasına bağladılar. Kadir İnanır'ın ya da Tarık Akan'ın popülerliği bitti mi?

Eskimemek diye bir şey sözkonusu değil. 30 yıl bu ülkenin gündeminde, sürekli zirvede kalmak dünyanın en zor şeyidir. Ama burada benim kriterlerim şunlardır: Taviz vermeden, kendini yıpratmadan, yozlaşmadan aynı çizgiyi korumaya çalışmak. Bunu ölene kadar korurum, başkaları takdir eder. Ama insan çok ister tabii, ülkenin en iyi filmini yapmayı... 2 yıldır iyi bir projede yokum. Ama ölünceye kadar çok iyi projelerde olacağımı umutla bekliyorum. Ve olacak da.

* Türkiye'de dahi yönetmen olmamasından rahatsızdınız. Hâlâ yok mu bir dahi yönetmen?

Türkiye'de niye bir dahi yönetmen olmuyor bilmiyorum ama bir Yılmaz Güney vardı. Ben ona dahi yönetmen diyordum. Şimdi aynı şeyi Yılmaz Erdoğan için diyorum. Erken söylediğime de inanmıyorum. Çünkü, ilk filminde bu kadar hoş bir yaratıcılığı yakalayan, ilerisi için ışık vaad ediyor demektir. Kendini sinemada yoğunlaştırırsa, ikinci bir Yılmaz Güney geliyor diyecek kadar iddialıyım.

* Zeki Alasya, "Yılmaz Erdoğan ile Yılmaz Güney arasındaki tek benzerlik Kürt olmaları" demişti...

Ben bazı arkadaşlarımın sanatçı kıskançlığını çok iyi biliyorum ve buna saygı da duyuyorum. Elbette sanatçı diğer sanatçıları kıskanmalı ki, arada bir yarış, dolayısıyla iyi işler olsun. Ne var ki, kıskanmak birbirinin gözünü oymak değildir. Zeki Alasya'nın yaptığı gibi eleştiriler çok yanlış. Bunlar ayıp şeylerdir. Filmin sentezini yapar, yanlışlıkları ortaya döker. Bu da yapıcı bir eleştri olur. Sıkıysa bunları yapsın Zeki Alasya. Bir kelimeyle bir insanı ne bir yere getirirsin, ne de bir yerden aşağı indirirsin. Ben Yılmaz için gelecek vaadediyor diyorum. Göreceksiniz, Yılmaz, iyi şeyler yapacak. Ama bu benim onun gözünü oymamı gerektirmez.

* Hababam Sınıfı'nın yeni oyuncularla yeniden çekilmesi fikrine sıcak bakıyor musunuz?

Hayır, pek sıcak bakmıyorum. Bana bir yıl önce bir kadro çıkardılar. Yok yok, herkes var. Bu kadar çok starlı film çekmek mümkün değildir. Bu starların herbirine 10'ar milyon dolar da verseniz biraraya gelmezler. Parayla olacak iş değil bu.

*Peki neden bol starlı bir film çekilemez?

Çekilemez çünkü, bir insan tek başına karar veriyor. Bunun kuralları ve sistemleri var. Starlar en küçük meselede, afiş yazımında bile anlaşamaz. Ne hikmetse Amerikalılar bunu yapıyor.

* Siz bir dönem Kemal Sunal, Metin Akpınar, Zeki Alasya, Halit Akçatepe ile biraraya gelip pek çok güzel filme imza atmıştınız ama...

Hayır hayır, ben starken ne Kemal, ne Metin, Ne Zeki stardı. Bu arkadaşlar o filmlerin çekildiği yıllarda star olmuş olsalardı, o kadar film çekemezdik.

* Toplumsal ve siyasal sorunlarla hep ilgili oldunuz.... Sizce son 20 yılın en büyük hatası neydi?

Bence 12 Eylül darbesidir en büyük hata. O yılları darbe yapmadan geçiştirebilseydik, bugün çok daha özgürlükçü, çok daha demokratik bir toplum haline gelirdik. Ne Güneydoğu sorunu, ne irtica sorunu karşımıza çıkardı. Bunların ekonomiye yansımaları da çok büyük olmuştur.

* Kemal Derviş'in yanında politikaya girer misiniz?

Aktif politika ayrı meslek, becerebileceğimi sanmıyorum. Kemal Derviş'e gelince, takdir etmekten başka yapacak bir şey yok... Dört gözle ona bakıyoruz. Ekonomist değilim ama yapılan çalışmalardan ve vaatlerden umutluyum.

Cüneyt'in her isteğine uydum
Starlar filmine ilk imzayı atan bendim, bunu bir tek ben başardım. Cüneyt Arkın'la 1977'de "Maden" filmini çekmiştik. Türk sinemasında iki star bir filmde ilk kez biraraya gelmiştik. Ben herşeyi Cüneyt'e bıraktım. İki büyük rol vardı, "İstediğini seç öbürü benim olsun, afişte ismini istediğin şekilde kullanabilirsin" dedim. Ve o filmden sonra Cüneyt yıllarca yanlışını düşündü durdu. Neyse detayına girmek istemiyorum. Ben iki role de çok iyi hazırlanmıştım. Rolleri ilk seçme hakkını Cüneyt Arkın'a vermiş, afişte onun adının birinci olarak yazılmasına rıza göstermiştim. Yine de "Maden" benim filmim olarak tarihte yerini aldı.

Kadir de ben de nanemollayız!
* Kadir İnanır'la aynı filmde rol almanı ütopya olarak mı kalacak, neden birbirinize el uzatmıyorsunuz?

Yapmayın çocuklar, bir filmi hem bana, hem de Kadir'e beğendireceksiniz mümkün mü? İkimiz de nanemolla insanlarız. Kadir'le beni biraraya getirecek babayiğit varsa gelsin. İkimize de beğendireceği bir senaryo varsa yazsın. Ben varım ve böyle bir senaryo yazılabilirse elimi Kadir'e uzatmaya hazırım. Ama böyle bir proje yokken üzerinde konuşmaya değmez. Ben ne afiş kavgası yaparım, ne de rol kavgası. Ben böyle şeylere önem vermem. Cüneyt Arkın'ın da adını öne yazdırdım, Münir Özkul'un da.

YARIN
* Emel Sayın'a aşık mıydı?

* Anılarını yazdı, yayınlayacak mı?

* Niçin dünya starı olamadı?

Mehmet ÇALIŞKAN-Bülent İPEK

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır