kapat
19.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Guncel Veri
 

Urfa aydınlığa çıkıyor


Bir damla suya hasret Güneydoğulu halkın, baraj gölünde sörf yapmaya uzanan inanılmaz dönüşüm öyküsü
Erkekler klimalı traktörlerde tarla sürerken, çok çocuğa "dur" diyen kadınlar şehirde direksiyon sallıyor. Urfa'da mucize üstüne mucize gerçekleşiyor. En büyük mucize ise, ineklerin bilgisayarla izlendiği çiftlik

TraktÖrler klimalı... Pamuklar istediğin renkten kozasında... İneklerin duş saati bilgisayarla belirleniyor... Mısırlar ağaç boyunda... 4 bin hektarlık alanda domatesin, patlıcanın, biberin en hası, bugünkü adıyla en organiği yetişiyor... Binlerce yıllık tarihi görmek için dünyanın dört bir yanından turist yağıyor... Ağalığın hüküm sürdüğü topraklarda, çarşafı bırakmamış kadınlar direksiyon sallıyor... Çarşaf dedikse, tıpkı pamuklar gibi gökkuşağının yedi renginden...

Güneydoğu tarzı bilimkurgu romanı değil bu. Urfa'nın mucizesi... Daha doğrusu "su"dan bir bilimkurgu öyküsü.

Çok değil, on yıl önce Urfa dediniz mi, akla sarı bir toz, çatlamış topraklar, çaresiz yüzler, durmuş zaman gelirdi.

SUYLA GELEN BEREKET
Tıpkı "su hayattır" sözünü doğrularcasına, bugün o sarı tozlu topraklardan bereket fışkırıyor. GAP ve Atatürk Barajı, Urfa'nın binlerce yıllık tarihine bir dönüm noktası olarak geçiyor. Verimli, ama susuz topraklar, berekete susamışcasına ürün veriyor. Urfalı çiftçi 10 yılda kazanamadığı parayı, sulamadan sonra katlayarak kazanıyor.

Değişen sadece tarımda değil. İlk uygarlıklara beşik olmuş Harran'da coğrafyadan iklime, insanların yüz hatlarından organize sanayi bölgesine fırtına gibi bir dönüşüm yaşanıyor. Tifodan, akraba evliliğinden, çekirdek aileye, sağlıklı beslenmeye, tek göz odalı evin yanına dikilen 10 odalı, dubleks villalara geçişin canlı öyküsü Urfa.

Suya hasret mümbit iki ovada tahıldan pamuğa, mısırdan patlıcana onlarca tür ürün rekolte rekoru kırmak için birbiriyle yarışacak. En çarpıcı örnek pamukta. Daha önce Çukurova'da pamuk hasadına giden Urfalılar, bugün tam 600 bin ton pamuğu kendi topraklarında üretiyor.

Bölgeye akan para, sanayiye can vermeye başlıyor. Organize Sanayi Bölgesi gün geçtikçe genişliyor. Şanlıurfa Sanayi Odası Başkanı İsmail Demirkol, şimdiden fabrika sayısının 100'ü aştığını söylüyor. Ve "Belki de krizden en az incinen il Şanlıurfa oldu" diyor. Eğer GAP'ta yatırımlar devam ederse, tarıma dayalı sanayi ve imalat sanayinin patlama yapması bekleniyor.

SAMAN BİLE ORGANİK
Urfa daha mucizesinin başında. Birkaç yıl sonra, bölgede otel inşaatlarını dev konut projeleri takip edecek. Ardarda asılan yabancı bankaların tabelaları görülecek. Ovalardaki ürün para olup yağdıkça, yerli yabancı mağazaların açılışları birbirini takip edecek.

Yatırımlar birbirini izliyor. İşte, ilk örnekler Zorlu Grubu'nun tekstil fabrikası ile Hollandalılar'a bile parmak ısırtan Koç-ATA'nın besi çiftliği. Koç ile Ata, bugüne dek 17 milyon dolar harcamış Şanlıurfa için. Ama bununla kalmayacak. Projenin en geç beşinci yılında 12 bin başlık bir sürü oluşturulacak. Yöredeki yaklaşık 3 bin 600 kişi, bu proje sayesinde yılda 2 milyon dolar elde edecek. İstihdam alanları ise besicilikle sınırlı değil.

Bir diğer proje ise mahalli yetiştiricilerin süt üretmesi. Bu proje sayesinde de çiftçinin cebine yaklaşık 3 milyon dolar girecek.

AYAKKABILAR HASATTAN SONRA
Şanlıurfa'da değişim sadece tarımda değil. Suya kavuşan insanların yüzhatları da, alışkanlıkları da değişiyor. Ovabeyli Köyü'nde "ortakçı" olarak, yani ağaların toprağını işleyip gelirin yüzde 30'una çalışan Ahmet Yücel de onlardan biri. Başında poşusu, Yimpaş'ta alışveriş yapıyor. Aslında Yimpaş'a bu ilk gelişi. Henüz istediği her şeyi alacak kadar para sahibi değil, ama umutlu. Çünkü verim artmış. "Hele bir hasadı kaldıralım, gelip bir çift de siyah ayakkabı alacağım" diyor.

İlkay ineğin güncesi
İlkay, yedi göbek Alman Holstein'ı... Aslında esas adı İlle. Urfa'ya gelince İlkay olmuş. Bir oğlu var. Onun da adı İbrahim. İlkay inek, bakımlı mı bakımlı. Üç yaşında, 528 kilo bir Alman güzeli. Secelesi soylu bir aileden geldiğini gösteriyor. Babası Donatos, Holstein'ın köklü ailelerinden.

Aslında Koç-ATA Besi Çiftliği'ndeki tüm ineklerin soyu sopu belli, iyi ailelerden. İnek soylu olunca, bakımı da bir başka oluyor tabii... Herbirinin bir adı, bir numarası, bir de çipi var. Kulaklarındaki küpelerinde numaraları, ayaklarında çipleriyle her saniyeleri bilgisayar ortamında kontrol altında.

SANKİ SÜT ANNE!
Kaç adım attıklarından, yedikleri yemin miktarına kadar her yaptıkları anında kayda geçiyor. "Bu kadar itina niye" diyorsanız, yanıtı sütte. Her adımı takip edilen ineklerin memelerindeki süt rekolte rekoru kırıyor zira.

Bu saf ırk Alman hanımların nedimesi ise İsrailli bilgisayar uzmanı İrit Kohen. O, Koç-ATA'nın süt annesi sanki! 1028 inek ve 1326 sığırın sorunlarıyla tek tek ilgileniyor. Şimdi gündeminde İlkay'ın aşkı var. Çünkü İlkay bugünlerde "boğalara gelmiş". Açıkçası kızışma döneminde. İrit Hanım'ın tek müdahale etmediği şey, işte bu aşk. Boğanın seçimini İlkay'a bırakacaklar. Bizim sığırlar ise şimdiden İlkay'a kur yapmaya başlamış bile.

Pamuk ekip villa dikiyoruz
GAP'tan önce Urfa'da tek göz damlar yetiyordu köylülere... Şimdiyse, bereketli tarlaların yanıbaşında tripleks villalar bitiyor.

Türkçe bilmediği için, tercüman aracılığıyla konuştuğumuz Fatma Kırboğa, gururla iki katlı villasını gösteriyor. "8 odası olacak" diyor. İki tane banyosu olacağını da eklemeyi unutmuyor. Her lafına "çok şükür" diye başlıyor. Haklı. Yıllarca, Çukurova yollarında çektiklerini unutmamış. Susuzluğu, kuraklığı, aç geçirilen günleri... Arapça anlatıyor:

"Elhamdüllah, her şeyimiz var. Eskiden Çukurova'ya giderdik. Topraklarımızda bir şey bitmezdi. Devlet suyu gönderdi. Artık biz de pamuk ekiyoruz. Para kazanıyoruz. İki tane Toros araba, bir traktör aldık..."

YARIN:
Güneydoğu'nun Bodrum'u

MİNE ŞENOCAKLI

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır