kapat
06.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


'Şeref'li Tribün

Bir insanı seversiniz, sevmezsiniz. Benim için önemli olan, yaptığı iştir. Birine karşıyız diye yaptığı iyi şeyleri körü körüne görmemek, yanlış olur.

Şeref tribünleri... Türk futbolunun yüzkarası. Buraya kimler girer, hangi şartlarda otururlar? Avantajları ve dezavantajları nelerdir? Yıllardır, 'özerk futbol federasyonu' diye inledik, sonunda başarılı da olduk. Ama siyasiler ve bürokratlar bizim bu özerkliğin içine bir cümle koydular, işi bulandırdılar; Şeref tribünlerinin düzenlenmesi Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri'ne verildi. Stadı bir kulübe kiralıyorsanız, tribünlerin her yeri onundur. Sen bakansan, milletvekiliysen, komutansan, genel müdürsen, (daha devam etsem yazı bitecek kesiyorum) telefon açarsın, yer istersin. Tabii parasını da vermek şartıyla. Yanında dünürünün torununu, bacanağının büyük oğlunu götürmemek şartıyla.

Geçen yıllarda oynanan M.United-G.Saray maçında Mesut Yılmaz, Manchester Stadı'nın orta kapısında durduruldu. Yanındakiler, "Başbakan Yardımcısı" dediler. Kapıda duran görevlinin cevabı, "Farketmez, sizi buraya alamayız" oldu. Prensipler doğru bir şekilde konursa ve uygulanırsa, "İdare et abi" ortadan kalkar.

Ben bayrağı tanırım

Diyorlar ki, bando ve futbolcular sırtlarını Şeref Tribünü'ne döndüler. Niye futbolcular ve hakemler Şeref Tribünü'ne dönerler? Benim için Şeref Tribünü'nde oturan Türk büyükleri önemli değil. En önemli şey, bayraktır. Milli marşlar ona dönerek söylenir ve dinlenir. Dünyada bu iş böyle. Bayrağı tanırım arkadaş, şahısları değil, 'Devlet Baba'nın büyüklerini değil. Zaten ona 'baba' diye diye anamızı perişan etti ya...

Ersin Taranoğlu şahit, bakan olduktan sonra şeref tribünlerinin üzerine giden ve sonuna kadar da mücadele eden, tanıdığım ilk ve son bakan o. Sorun ona, "Şeref tribünü olmaması gerekir. Şeref tribünlerinden bir yılda toplanacak parayla Türkiye'de güzel bir stat yapılır" der.

G.Saray-R.Madrid maçında o Şeref Tribünü, rezilliğin dik alâsıydı. En önde oturan UEFA temsilcisinin önüne, maça 5 dakika kala 2 kalas atıldı, üzerine de koltuklar. Türk büyükleri, etrafa klark atarak gelip, adale kanseri ola ola, ağır, mağrur ve milletin gözünün içine baka baka en öndeki yerlerini aldılar. Hepsinin de ikişer tane koruması vardı. Korumaların yanında da arkadaşları. UEFA Temsilcisi ikaz etti, dinleyen kim. Sonra raporuna yazdı, G.Saray ceza aldı. Bu Türk büyüklerinden ve korumalarından en fazla şikayetçi olanlar da, bölge müdürleri. Son derece haklılar.

Haluk Ulusoy, helâl sana. Yaptığın belki de en doğru iş. Sonuna kadar da yanındayım. Bazı şeyleri değiştirmek için ne olursa olsun sonuna kadar savaşmak lazım. Bu konuda da haklısın, aynen devam.

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır