kapat
27.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

'Lumumba çok daha karizmatikti'


Kongo'nun efsanevi Başbakanı Lumumba'nın hayatını konu alan filmi, uzun yıllar Afrika'da kalan Hıfzı Topuz'a sorduk. Bu nefes kesen öyküyü bir de ondan dinleyin
Kara Afrika'nın çokuluslu şirketlerine başkaldıran ve bu yüzden de vahşice öldürülen devrik bir lider Patrice Lumumba... Hayatı, hem Afrika'nın sömürge düzeninin hem de 'derin' ilişkilerinin bir fotoğrafı adeta. Antidemokratik bir şekilde görevden alınıp, öldürülen başkanın hayatını bu filmden önce Hıfzı Topuz'un kitabından öğrenmiştik. Uzun yıllar Afrika'da yaşayan Topuz, Lumumba'yı çok karizmatik bir lider olarak tanımlıyor: "Herhangi bir eğitimi olmayan biriydi. Ama kitleleri peşinden sürükleyebilmişti. Bunun için de karizmatik ve çok zeki olmak gerek. Filmde oyuncu bunu hissettiremiyor." Topuz, film içinse "Filmi izlediğim gece uyuyamadım. Oradaki oteller, radyo evi, o yaşamı ben de yaşamıştım... Şiddet sahneleri aşırı bulunabilir ama bu gerekliydi" diyor.

Topuz, gerçekte 100 olay olduysa filmde 10 olayın işlendiğini söylüyor; "Mesela, Lumumba'nın öldürülüşünde kurulan tezgahın ayrıntıları yoktu. Asıl mesele madenlerde, çünkü Kongo dünyada elmas ve kobaltta birinci, bakırda altıncı sırada ve daha pek çok maden çıkarıyor. Belçika madenlerin üretimini İngiltere'yle birlikte elinde tutmak istiyordu. Ama Lumumba tam bağımsızlık diyordu. Belçika, Cumhurbaşkanı ve Katanga Eyaleti başkanını kullanarak onu devirdi."

Kaçış öyküsü hazin
Bir diğer eksik ise, Lumumba'nın kaçış öyküsünden: "Cumhurbaşkanı onu komünistlikle suçlayıp devirdikten sonra yerine bir başbakan atıyor. Buna rağmen Lumumba meclise gidiyor ve bu kararı tanımadığını bildiren bir konuşma yapıyor. Ama hakkında tutuklama kararı çıkınca, yeni çocuk düşürmüş karısı Polin ile birlikte kaçıyorlar. Gittikleri her yerde de konuşmalar yapıp işin iç yüzünü halka anlatıyor. Bunlar Afrika'da bugün bile bir efsane gibi anlatılır. Sonunda izlerini kaybettiriyorlar. Ama gittikleri bir yerde bir papaz onları ihbar edince tekrar peşlerine düşülüyor. Tam Sen Kuri nehrinin kenarına geliyorlar, karşısı Lumumba'nın eyaleti, oraya geçse kurutulacak. Ama onlara motor vermiyorlar, sandalla karşıya geçmek zorunda kalıyorlar. Önce Lumumba biniyor, yolun yarısındayken askerler gelip karısını tutukluyor ve o da bunun üzerine geri dönüyor. Dönmese kurtulacak. Ama iş orada da bitmiyor çünkü Lumumba askerleri de ikna ediyor. Sonra başkaları gelip tutukluyorlar ve filmde gördüğümüz o işkence bölümü başlıyor. Lumumba, Kara Afrika'nın 'uhuru' yani 'özgürlük' demeyi ilk akıl eden siyahıydı ve maalesef bunu hayatıyla ödedi. Ama bir efsane olarak anılmasına kimse engel olamadı."

YASAK PLAK
UNESCO görevlisi olarak 1962'da Enformasyon Bakanı sıfatıyla Afrika'da bulunan Hıfzı Topuz, bir anısını anlatıyor: "Bakanlıkta yer yoktu. Dönemin bir bakanı Genge, odasını bana verdi. Bir gün dolapları karıştırırken yüzlerce plak buldum. Endepandas (Bağımsızlık), Lumumba Uhuru (Hürriyet) Ça ça ça gibi toplatılmış plaklardı. Genge de Lumumba'yı devirenlerin arasındaydı. Dolaptan bir plak aldım. Paris'e döndüğümde Genge evime geldi. Ben de o plağı koydum. Şaşırdı ve 'bunu nereden buldun' dedi. Ben de 'Dolabınızdan almıştım, iyi ki saklatmışsınız' dedim."

BUKET AŞÇI

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır