kapat
27.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Savaşan Fenerbahçe


İstanbul, işgali yaşıyordu. Fenerbahçe dönem içerisinde işgal kuvvetleri takımlarına yenilmemiş ve bir anlamda direnişin sportif yanını ortaya koymuştu
Onlar sadece futbolcu değildi. "Top"u sadece sahada değil, cephelerde de görmüşler, müdafaayı Çanakkale'de, hücumu da Milli Mücadele'de ortaya koymuşlardı. Sarı-lacivertliler Milli Mücadele'nin direniş örgütlerinde de yer almıştı.

Dr. İsmet Uluğ, Kurtuluş Savaşı'na silah ve cephane kaçıran Askeri Tıp Talebe Grubu'nun başında yer almıştı. İngiliz Kemal ise ulusal gerilla hareketinin içinde yer alıyordu.

Necip Okaner 3 numaralı Fenerbahçeli olarak donanmaya katılmış, Kurtuluş Savaşı'na gerillacı sevk etmişti. İstiklal Madalyası sahibi yurtsever bir profesördü.

Sabri Toprak Bey (1877-1938) tutuklanmış ve Malta'da esareti yaşamış bir başkandı. Tevfik Taşçı Bey de (1889-1979) Trablus ve Süveyş de çarpışmıştı. İngilizler'e esir düşen Fenerbahçe'nin hem yıldız futbolcusu hem de başkanıydı. Fenerbahçe hiç yenilmeden kazandığı ilk İstanbul şampiyonluğunu (1911-12) Arif Bey'in hem futbolcu hem de başkanlığında kazanmıştı. Keşan'dan Uzunköprü'ye atla gelir, oradan da trene binerek Fenerbahçe maçlarında hazır bulunurdu. 1919 Haziranı'nda Bor Ovası'nda şehit düşmüştü.

İŞGALE BAŞKALDIRI
İstanbul, işgali yaşıyordu. Fenerbahçe dönem içerisinde işgal kuvvetleri takımlarına yenilmemişti. İngiltere, Fenerbahçe'nin kitle üzerindeki olumlu etkisini kırmak ve çoşkunun yarattığı bütünleşmenin önüne geçmek için harekete geçmişti. Bu amaçla Fenerbahçe'nin yenilmesini sağlamak gündeme getirilmişti. Fenerbahçe'nin yenilmesi halinde olay futbolun dışına taşacak ve Türkiye'nin sadece siyasi ve askeri yönden değil, spor açısından da güçsüz olduğu ortaya konacaktı. Sarı-lacivertliler bu nedenle sadece futbolu değil, toplumu da temsil ettiklerinin farkındaydılar. Sonunda İngiliz İşgal Kuvvetleri takımı ile oynamayı kabul ettiler.

29 Haziran 1923 günü Taksim Stadı'nda İngilizler beklemedikleri bir seyirci topluluğu ile karşılaşacaklardı. Maçı izlemek için gelen Lord Pulmmer ile işgal ordularının general, amiral ve diğer yüksek rütbeli subayları stadı dolduran binlerce Türk'ü görünce şaşırmışlardı. İzleyenler sadece "Fenerbahçe" diye bağırmıyor "Türkiye" diye haykırıyordu. Fenerbahçe Mısır ve Malta'dan takviye olarak getirilen profesyonel futbolcular karşısında ilk yarıyı 1-0 yenik bitirmişti. Zeki Rıza'nın 60'ıncı dakikadaki beraberlik, 14 dakika sonra da galibiyet golü zaferi ilan etmişti. General Harrington'un adını taşıyan gümüş işlemeli 80 santim boyundaki kupa, Fenerbahçeli futbolcuların ellerinde yükseliyordu.

Fenerbahçe o gün sahada şu isimlerle yer almıştı: Şekip, Hasan Kamil, Cafer, Kadri, İsmet, Fahir, Sabih, Alaattin, Zeki, Ömer ve Bedri.

ERGUN HİÇYILMAZ

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır