Ben Yalçın'ın yanına ilk seferinde de gitmiştim. O zaman panik olmuştum çünkü kokain kullandığını bilmiyordum ve çok şaşırmıştım. Bu sefer panik olmadım ama yine şaşırdım.
Neden şaşırdınız? Kokain bağımlılık yapan bir şey.
Geçen sefer kullandığını itiraf etti, ama bu sefer o kokain partisine katılmadığını biliyorum. Bir de öyle şeyler yazıldı ki seks partilerine bile katılmış güya. Bunlar tamamen asılsız. Olay gecesi zaten kendi müdürüyle birlikteymiş. Tanıklar var.
Siz neden onu bu kadar hararetle savunuyorsunuz?
Ben yalnız biriyim ve benim bir çocuğum var. Onunla ilgili her haber bana sekte vuruyor. Çocuğum okulda okuyor. Bir sürü insan var, arkadaşları var, aileler var. Onun bunlarla karşılaşmasını istemiyorum. Neyse ki insanlar beni biliyor, alnım açık. Yalçın benim çocuğumun babası. Daha önce yaptığı şey çok yanlıştı ama şimdi yapmadı, biliyorum. Zaten eğer yapmış olsaydı serbest bırakılmazdı. Sabıkalı bir insanı ikinci defa suçlu olsaydı bırakmazlardı. Bir ay en azından yatırmaları gerekiyordu. DGM'ye gitmeden önce hemen bana mesaj göndermiş: "Serpil ben alemde yoktum merak etme" diye. Sonuçta ben bir anneyim ve bana bunları anlatmak ve haber ulaştırmak zorunda.
Peki sizin itibarınızı zedelediği için hiç kızmıyor musunuz?
Kızmaz mıyım, neler söyledim, Yalçın niçin böyle oldu diyorum, haklısın diyor. Bakalım bundan sonrasını göreceğiz. Onunla ilişkimizde artık duygu bitmiş, ama çocuğum için onun kuvvetli olmasını istiyorum. Kuvvetli bir baba figürü olsun, işiyle, kariyeriyle iyi anılan bir insan olsun istiyorum. Ne yapabilirim? Çocuğunu göstermesem olmaz, çünkü zaten bu tip insanlar bazı bunalımlar sonucu bu yollara sapıyorlar. Ya da arkadaşlarının yanlış seçimlerinden kaynaklanıyor.
Siz hiç 'o tip' arkadaşlar edinmediniz mi?
Ben o ortamlarda bulunmuyorum. Kim yasadan kurtulmuş da Yalçın kurtulacak ya da ben kurtulacağım? Yalçın'ın olayı bir tablo gibi sanatçıların gözlerinin önünden silinmesin. Sanatçılara ibret olsun. Bir sürü sanatçı da bunları kullanıyor. Bazıları gizli yapıyor, işte bizim Yalçın gibi manyaklar da gider böyle kendisini tesbit ettirir.
Yalçın Dümer'den oğlunuz gibi söz ediyorsunuz.
Ben kuvvetli bir kadınım. Her şeyi önceden hissederim. Bir insanın tehlikeli olup olmadığını hissederim. Bile bile o insanlarla görüşmem. Yalçın çok saftır. Her şeye çok çabuk inanır. Beni kimse kandıramaz ama onu kandırırlar. Onunla bunları çok konuştum, yönlendirmeye çok çalışım..
Televizyonda 'artık buralardan gitmesi gerekiyor' dediniz.
Ben buralardan uzaklaşması lazım, kendini toplaması lazım demek istedim. Moral olarak şu anda büyük çöküntü içinde. Belki psikolojik tedavi görmesi lazım. Bu ayıp bir şey değil. Herkes gidiyor. Ben ona belli bir yere kadar kol kanat gererim ama bir daha olmaz. Yalçın da bunu biliyor. Eğer bir daha böyle bir olayla karşıma çıkarsa çocuğunu göremeyeceği gibi hiçbir şekilde ben de yanında olmayacağım. Sondur bu. Habire o kötü olaylarla benim karşıma çıkaçak, ben gideceğim onu DGM kapılarında bekleyeceğim, hayır. İnsanları bir kere kandırırsınız, iki kere kandırırsınız, üçüncüsü olmaz.
Bu kadar kuvvetli olmak yıpratıcı değil mi?
Ben böyle konuşuyorum, akıl veriyorum, ondan sonra oturup filmlerde ağlıyorum. Duygusallığımın faturasını da çok ağır ödüyorum, evliliklerimde iyi niyetli olmanın faturasını da çok ağır ödedim. Belki de iyi niyet, iyi bir şey değil. Ben sürekli içime atıyorum. Benim çok az dostum vardır ve sıkıntımı bir tek onlarla paylaşırım. Zaten insanlara güvenim de yok. Eğer güvenseydim benim de başıma bir sürü hadiseler gelirdi.