kapat
02.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )

Güle güle Ayla Teyze!

Gazetede bir üst başlık... "Kira rekortmeniydi" Altında... "Emlak kraliçesi Ayla Ökmen hayata veda etti"

Gazete haberi böyle oluyor...

Oysa...

Biz yaştaki tanıyanları, sevenleri için o bizim "Ayla Teyze"miz!

Sevgili Çiğdem için...

Anne!

Anne ötesi; vefat ilanında, "Çiğdem'in herşeyi" diyor.

Ah, bu hayat ne acımasız...

Cenazede Çiğdem'e sarıl sonra işte bu yazı.

ooo

Ah Ayla Teyze!

Şimdi biz Çeşme'de saat altı olunca ne yapacağız?

Denizden çık, soluğu Ayla Teyze'nin evinde al...

"Ayla Teyzeee çayın yanında ne var?"

Ayla Teyze bizim komşumuzdu!

İzmir'de karşı dairemizde kiracıydı!

Çeşme'de de, salonu üç adımda arşınlanan bir kooperatif yazlığında, yine komşumuzdu!

Zaten Ayla Teyze'nin aslında zengin olduğunu ilk öğrendiğimde dalga geçilmediğine ikna olmam hayli vakit almıştı.

Ve aslında...

Gerçek zenginliğin ne olduğunu da...

Ben, Ayla Teyze sayesinde anlamıştım...

Onun için gazetede "Emlak kraliçesi hayata veda etti" yazısını gördüğümde...

Gazeteci olarak yadırgamıyorum da...

Madem kendim de gazeteciyim...

O zaman yazayım...

"Dünyanın en gönlü zengin, en iyi kalpli insanlarından biri vefat etti"

ooo

"Çok asil bir insan," aramızdan ayrılan...

Nasıl anlatsam...

Son yıllarda da ihmal ettim Ayla Teyze'yi...

Telefonda görüşüyorduk ara sıra...

Ama bundan 20 yıl önce hep görüyordum...

Hele yazın Çeşme'de, her gün!

Ayla Teyze'lerde her zaman bir "misafire hazır durum" vardı...

Birşeyler atıştırmak için 20'li yaşların başında bulunmaz bir madendi karşı komşu...

Ama yaşamı sadeydi.

Evde ya bir emektar veya onun kızı olurdu "Haydi simit peynir" denir, yenirdi.

Ben çok sonraları, Ayla Teyze'nin canı istese filmlerde gördüğümüz, öyle şatolarda geçen bir zengin hayatı yaşayacağını anladığımda...

Birden "dank" etmişti...

Zenginlik parada değil...

Esas zenginlik mutluluğu yakalama sanatında!

Ayla Teyze'nin yanında insan bunu öğreniyordu.

Salt paranın mutluluğu satın almadığını, mutluluğun insanları mutlu etmekten geçtiğini ben kendisinden öğrendim.

Şimdi -yıllar sonra- bizim o evde attığımız kahkahaların...

Bazen kendi sıkıntılarına pansuman gibi geldiğini de düşünüyorum.

Çiğdem...

O, bu 'mutluluğun sırrı' dersini en iyi alanlardan.

Ayla Teyze'nin hayatın acılarıyla mücadele öğretisi, kendi yokluğunun acısını kapatmakta işe yarasın, diye düşünmekten ötesi elden gelmiyor.

Kimbilir daha ne dersler, ne anlamlar öğrenebilecektim...

Araya günlük hayat giriyor.

Herkes kendi hayatını yaşıyor.

Sonra bir bakmışsın...

Ayla Teyze artık yok...

Öyle kalakalıyorsun.

Günler geçecek, ruhlara pansuman yapılacak...

Bir gün yine o çocukluk anılarına döndüğümüzde...

Çiğdem'e soracağım...

"Sonraki dersler arasında neler vardı" diye.

ooo

Ayla Teyze...

Mekânınız Cennet olsun!f

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır