kapat
02.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Guncel Veri
 

İşte 'panik' hayatlar


Titreme, baş dönmesi, ölüyorum hissi.. Evden çıkamıyor, araba kullanamıyordum. Hayatım altüst oldu. Artık eski ben değilim
PANİK Atak Dostları Derneği'nde hastalar birbirlerine deneyimlerini aktarıyor, sorunlarını paylaşıyorlar. Derneğin panik atakla ilgili çeşitli bilgilerin yer aldığı bir de internet sitesi var; www.pandost.cjb.net ... Hastalar siteye gönderdikleri e-mail'lerle bir nevi grup terapisi yapıyorlar. İşte panik atak mağdurlarından Melis Hanım'ın anlattıkları:

BİR GECE ANSIZIN...
"Bir fabrikanın başındaydım. Çok sorumluluğu olan, günün 24 saati arandığım bir işim vardı. Hastalanana kadar hemen her geceyi dışarda arkadaş ve iş toplantılarında geçiriyordum. 1999 Ocak ayında yine böyle bir toplantıdan dönüşte bir titreme başladı. Saatler boyunca titredim. Soğuk aldığımı düşünerek uyudum. Sonra garip bir huzursuzluk ile uyanıp tuvalete gittim ve orada bütün dünya dönmeye başladı. Kendimi yere zor attım ve eşime zor seslendim.

İşte benim hikâyem böyle başladı.

HOŞGELDİN ATAK!
O gece eve dolan arkadaşları ve gelen doktoru hatırlıyorum. Bunu takip eden haftalar boyunca baş dönmesi ve bayılacakmış hissi sürekli bir hal aldı. Zaman zaman gelen ataklar esnasında iyice kötüleşiyordum. Aylar boyunca doktor doktor dolaştım. Yapılmadık tetkik ve tahlil kalmadı. Fizyolojik bir hastalığım yoktu. Bir nöroloğa gittim, bazı antidepresan ilaçlar verdi. Bu süreçte daha da kötüleştim. Kaç gece SSK hastanesinin acil servisine gittim hatırlamıyorum. Aylar boyunca hemen hemen hiç işe gidemedim. Sosyal hayatım bitti.. Evden çıkmak istemiyor, yalnız başıma hiçbir yere (markete bile) gidemiyordum. Kesinlikle araba kullanamıyordum. Özetle, her şeyimi kaybetmek üzereydim.

Sonra psikiyatrist Dr. Hüsnü Uçar'a gittim. Elimde o güne kadar yapılan tahlillerin dosyaları vardı. "Oooo, hoşgeldin panik atak!" deyip gülümsedi. Şaşırmıştım. Neden böyle dediniz diye sorduğumda "Çünkü panik ataklar hep böyle dosyalarla gelirler. Çok severim bu hastalığı çünkü sonunda mutlaka iyileşirler" dedi. Bana Anafranil verdi. İlk birkaç günü çok zordu. Sonra iyileşmeye başladım. Şu anda iyi olmama rağmen, eski ben değilim. Ama buna da şükür."

Bayılırım korkusuyla arabamı bile sattım
CEM Güneri anlatıyor: Standart bir panik atak hastasıyım. Kardiyaloglar, acil servisler vs... Benim rahatsızlığımın temel sebebi, senkop ataklar yani bayılma geçirmem. Az değil 20 yaşımdan beri bunu yaşamaktayım... (şimdi 27 yaşımdayım) Çok yoğun ve aktif bir hayatım vardı. Üç değişik işim, yoğun bir okul, yoğun bir aşk ilişkisi ve bir de ailem.. Hepsine vakit ayırıyor, bütün hafta sonları geceler ve gündüzler hep bir şeylerle uğraşıyordum.

Bir gün;
Kız arkadaşımla bir sorun yaşadık.. Çok sinirlendim.. Belki de basit bir depresyondu.Ve ayrıldık.. Sonra, takip eden 2 ay içinde halsizleştim, zayıfladım... Dışarı çıkamaz, hiçbir işe gidemez oldum.. Gece çalışmalarımı hafta sonu dersanedeki gitar öpretmenliğini, hatta alışveriş için şehir merkezine inmeyi bile bıraktım... Asosyal olmuştum.

Sürerken bayılırım korkusu ile arabamı sattım. Her yere taksiyle gitmeye başladım. Ve ardından yalnız bir yere gidemez oldum. Şu an biraz daha iyiceyim... Psikiyatristimin önerisi ile ilaç kullanımına başladım. (Seroxat 20 mg) Bakalım ne olacak?. Elbette bu durumu yeneceğim.. Yoksa böyle yaşamak bir kâbus olur.. Ümitliyim..

Hastanelerin çevresinde dolaşıyordum
HASTALIKLA uzun yıllar mücadele edenlerden biri de Fulya Saral. Saral, yoğun iş stresi yüzünden panik atak olduğunu söylüyor:

"90 yılların başında turizmle uğraşıyordum. İşlerimizin en yoğun olduğu dönemde Körfez savaşı çıktı. İş kayıpları yüzünden yoğun stres altına girdim. Bu sırada uçakla bir yolculuğa çıkmam gerekiyordu. Ne var ki içime bir korku geldi ve uçağa binmekten vazgeçtim. Uçak hadisesinden sonra çarpıntı, terleme, ve korku dolu 9 yıl yaşadım. İlk 2 yıl kendi kendime düzelirim diye bekledim ama olmadı. Doktora gittim. Terapi ve tedaviden önce yaşadıklarım kabus gibiydi. Uçakla birlikte başlayan korkular tüm günlük yaşamımı etkilemeye başladı. Bir ara vapur, otobüs, tren ve diğer tüm toplu taşıma araçlarına binemedim. Sürekli hastanelerin çevresinde dolaşıyordum. Hastalık öyle bir boyuta vardı ki, artık evden çıkmamaya başladım. Çarpıntılar, terleme, her an kötü birşey olacakmış hissiyle öleceğimi düşünüyordum. Şu an hastalığımı tamamen yenmiş durumdayım. Çok nadir olarak küçük çaplı çarpıntı ve korkular yaşayabiliyorum. Toplu taşıma araçlarına yeniden binebiliyorum. Hiçbir şeyi dert etmiyorum. Devamlı kendimle hesaplaşmaktan vazgeçtim."

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır