kapat
26.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Nokia
 

Ben Türkiye'nin yeni erkeğiyim


Sıradanlık, basmakalıp maço kurallar ona göre değil. Özgürlük talep ediyor:
"Yeni bir erkek anlayışı getirmek lazım Türkiye'ye... Ben bunu yapıyorum."

Erkek doğasına ait olan o sertlikler, maço tavırlar sende yok... Örneğin ben seni bir futbol maçını izlerken heyecanlanan, bağıran, çağıran, küfür eden Tarkan olarak düşünemiyorum...

Bunlar beni çok fazla ilgilendirmiyor. Beni en çok ilgilendiren galiba acizliğimiz, hiçliğimiz... Müzik çok önemli çünkü müzikte duygu var. Spor da önemli kuşkusuz ama bazı şeyler çok dünyevi geliyor bana. Dolayısıyla futbol tutkusu uğruna harcanan genç enerjiler de çok gereksiz geliyor. Keşke hayatımız bir şeylere takılıp bu kadar boş geçmese. Futbolu ben de izliyorum tabii. Ama sadece milli maçları,

* Annen hamileyken bir kaza geçirmiş, haftalarca komada kalmış. Ve doktorların 'bu çocuk sakat doğar' uyarılarına rağmen kürtaj olmayı reddetmiş. Çünkü bir gece rüyasında seni görmüş, başında da bir yıldız varmış... Bu hikaye doğru mu?

Doğru. Az daha beni gözden çıkarıyorlarmış. Sonra ilginçtir annemle babam aynı gece aynı rüyayı görmüşler. Çok sağlıklıymışım. Babam 'kesinlikle aldırmayacaksın, bu çocuktan vazgeçemeyiz' demiş. Ben sapasağlam doğmuşum. Mucize çocuğum yani...

* Anne ve babanın aynı gece aynı rüyayı görmesi sence bir işaret miydi?

Evet, bence doğa üstü bir işaret...

* Senin bu şöhretle aşkı yakalayabilmen ve yaşayabilmen kolay mı?

Çok da zor değil Çünkü öğreniyorsun insanları. Şu an birliktelik yaşadığım kişi Tarkan büyüsünü, imajını değil sadece beni seviyor. Kalbim de diyor ki 'haklısın, ilk kez biri sana ilgi duyuyor, adına değil, güçlerine değil.'

* İlişkilerinde hırçın anlarında neler yaparsın? Camı çerçeveyi indirir misin?

Birkaç yıl önce yaşadığım bir ilişkide bir şeye kızmıştım. Hayatımda asla kadına karşı kaba kuvvete yer yoktur ama o gün delirdim. Bütün hırsımı tabaktan çanaktan çıkardım. Ertesi gün sakinleştik, bardak, tabak alışverişine çıktık.

* Eğlenmek için gittiğin yerlerde rahat olabiliyor musun?

Çok rahatım. Sonsuz gibi bırakırım kendimi,

* Bu nasıl bir şey? Sevişmekten alınan haz gibi mi?

Valla sevişmenin yerini hiçbir şey alamaz. O başka bir şey. İki taraf ta çıkarsızsa kusursuzsa, of, of... Dans ederken pekçok insanın keyif aldığına inanmıyorum. Herkes kendini kasıyor. Özellikle erkeklerimiz. Bende o yok. Tüm hücrelerimde, içimde deprem gibi bir şey oluyor. Evet bazen sevişmek gibi, bazen meditasyon gibi. .

* Diyelim ki, Tarkan sahnede ve sen de izleyicisin. Ne yaparsın?

'Aç aç' diye bağırırım herhalde. (gülüyor)

* Kızlar kadar erkekler de hayranlıklarını kolaylıkla dile getiriyorlar mı?

Alıştılar artık. Daha önceleri hafiften tek kaş kalkık, 'ya ben de seni beğeniyordum ama' diye geliyorlardı. Şimdi öyle değil. 'Bayılıyorum sana' diyor kimisi. Bir bakıyorum kimisi benim gibi giyinmiş, benim gibi özgürlüğü savunuyor o da. Rahat olmayı... Böyle olmalı zaten. Herkes olabildiğince rahat olmalı. Komplekslere yenilmenin ne anlamı var? Sıradan olmak ne kadar sıkıcı. Basmakalıp maço kurallara takılmak ne kadar saçma. Yeni bir erkek anlayışı getirmek lazım Türkiye'ye... Ben bunu yapıyorum...

Milletvekilleri bana değil, işlerine baksın!
* Cinsel kimliğinin sorgulanması rahatsız ediyor mu seni?

Tarkan isem ben, bunun getirdiği sorumluluğu da yükleniyorum. Söylensin.. Rahatsız etmiyor, ben kendimi biliyorum, kaçmadığımı biliyorum. Anlık üzüyor tabii. Kim olduğumu bilmeyen, gereksiz gereksiz tiplerin bu sözleri söyleme hakkını kendinde bulması beni üzüyor. Bana yapılmış bir saldırı bu, haksızlık bu. Ama yıkamazlar beni.

*Mehmet Gül'ün sözleri hakkında ne diyorsunf?

Bu çok tuhaf tabii. Şimdiye kadar hiç ilgilenmedim ama işiyle söylediği arasında uçurumlar var. O insanların görevi çok farklı. Onların görevi böyle şeylerle ilgilenmek değil ki. Ki bence toplumu yönlendirecek insanlar değil onlar. Ne yaptılar toplum için? Hiçbir şey. Sıkıntıdan, birşey yapmadıkları için böyle konuşuyorlar.

Babamı buldum ve kaybettim
* Babanla hiçbir zaman sağlıklı bir ilişki kuramamanızın nedeni neydi sence?

Aramızda büyük bir kopukluk vardı. Ama son yıllarda ailemin anlattıklarıyla onu daha iyi anladım. Yıllar önceki hayatına indiğimde daha açıklık kazandı bazı şeyler. Aileyi idare etmekte niçin zayıf olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Öldükten sonra keşfettim onu.

* Şöhretli olduğun günlerde onunla bunun keyfini paylaşabildin mi?

Çok hastaydı. O da hissediyordu fazla zamanının kalmadığını. Ufak ufak kalbini açmaya başlamıştı. Tam, 'yaşasın' diyordum, 'aramızdaki mesafeleri nihayet yok edeceğiz' diyordum, gitti... Kendi ellerimle uğurladım onu. Ailede onu en son gören kişi bendim. 'Doğduğum yere, köyüme gitmek istiyorum' dedi. Uçağa binerken uzun uzun bakıştık. O an hissettim onu bir daha göremeyeceğimi. 'Niye gönderiyorum onu' dedim içimden. Ama gitti ve sonra da ölüm haberi geldi. Onu hiç tanımadım. Nelerden hoşlandığını bilemedim. Ama şu anda beni görüyor, izliyor, biliyorum.

YARIN:
* Avukat sevgilisi Bilge'ye neler hissediyor?

* Sahnede kadınlara kur yapıyor mu?

* Aşka nasıl bakıyor?

* Yatırımlarını nereye yapıyor?

* Yaşlanmaktan korkuyor mu?

ŞENGÜL BALIKSIRTI

 
2001 yılı Türkiye 1. Futbol Liginin şampiyonu kim olacak?

Fenerbahçe
Galatasaray
Gaziantepspor
Beşiktaş

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır