kapat
13.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ŞELALE KADAK(skadak@sabah.com.tr )

Tercüme bürosu böyle olur!

Bir şirket düşünün. İçinde yer alan tercüme bürosunda çalışan 7 elemandan hiçbiri lisan bilmiyor. İnsana şaka gibi geliyor. Ama gerçek.

Özel ellere teslim edilen Petrol Ofisi'nin özelleştirilmeden önceki halinden bahsediyoruz. Daha doğrusu özelleştirildikten sonra şirketin başına geçen yöneticinin ilk gözlemlerinden...

Petrol Ofisi Genel Müdürü Ertuğrul Tuncer, tam 28 yıl bir Amerikan şirketi olan Mobil'de yönetici olarak çalışmış. 1994 yılında da Mobil'in ilk Türk genel müdürü olmuş. Daha sonra BP-Mobil birleşince de BP Türkiye'nin başkanlığına getirilmişti. Tuncer, önce Amerikan kültürünü, ardından İngiliz kültürünü tanıdı, çalıştı ve sonra kendini yapılan araştırmalarda kamuoyunun 'hantal ve köhne' olarak tanındığı ortaya çıkan Petrol Ofisi'nin başında buldu.

Petrol Ofisi'ndeki değişimden bahsederken verdiği anekdotlardan işinin kolay olmadığını anlamak zor olmuyor. Bir Kamu İktisadi Teşebbüsü'nden (KİT) bekleyebileceğiniz herşey tabi ki Petrol Ofisi'nde de mevcutmuş! Tuncer'in, lisan bilmeyenlerden oluşan tercüme bürosundaki şokunu başka şoklar da izlemiş. Örneğin genel müdürün tam 70 tane danışmanı bulunuyormuş. Danışmanlar aybaşlarında gelip ATM'lerden paralarını çeker giderlermiş. Belli ki kimse de Petrol Ofisi özelleştirilene kadar bu durumu yadırgamamış.

Ertuğrul Tuncer tüm bunları anlamış da Petrol Ofisi özelleştirildikten sonra devam eden bakan, milletvekili telefonlarını ve taleplerini anlayamamış. Duyunca biz de şok oluyoruz. Hala Petrol Ofisi'ni arayıp, bir yakınının misafirhanede kalmasını rica eden ya da şoförünün şirket kadrosunda kalmasını isteyen bakanların varlığına inanmak istemiyoruz ama gerçek böyle. Anlatılanlardan ortaya çıkıyor ki, siyasiler Petrol Ofisi'ni bir KİT olarak görmeye devam etmek istiyor. Tabi buna izin verilmeyeceği de anlaşılıyor. Petrol Ofisi'nin yeni yüzünün anlatıldığı toplantıda üstüne basa basa 'değişime kafalarda başladık' cümlesinin söylenmesinin altında tüm bu gerçeklerin yattığını anlıyoruz.

Petrol Ofisi'nin son 10 yıldır gerileyen pazar payı, özelleştirilince yeniden artmaya başlamış. Tuncer'in verdiği bilgiye göre, Aralık'ta yüzde 27 olan pazar payı Mart ayı itibariyle yüzde 32'ye çıkmış. Verimini ve kârını ise yüzde 330 artırmış.

Tuncer, köhne bir görüntüye sahip olan Petrol Ofisi istasyonlarının ise yakında teker teker yeni görünümlerine kavuşacağını anlatıyor. Projeye 'gümüş' ismi verilmiş. Bu yıl 400 istasyon yenilenecekmiş. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde daha çok istasyona sahip olmak isteyen Petrol Ofisi, yakında rakip şirketlerin istasyonlarını ise tranfer etmeye başlayacakmış. Tepeden tırnağa yeniden yapılanan Petrol Ofisi'ndeki değişime hep birlikte tanıklık edeceğiz.

Telekom neden özelleştirilmeli?
Fazla bir araştırma yapmaya gerek yok sanırım. Türkiye'den diğer ülkeleri telefonla aradığımızda ne kadar yüksek bir ücret ödediğimizi en iyi biz biliriz. Bir de yurtdışında okuyan ya da çalışan Türkler herhalde. 'Telekom'u niye satmak için ısrar ediyorlar. Altında mutlaka birşeyler var' diye düşünenler için elektronik postama gelen bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Önce özetini söylemek gerekirse Amerika'dan Türkiye'yi aramak için 2 dolar ücret ödüyorsunuz. Türkiye'den ABD'yi aradığınızda aynı süreye ortalama 10 dolar ödüyorsunuz. Çünkü oradaki şirket sayısı çok olduğundan müthiş bir rekabet var. ABD'deki 5,10 ve 20 dolarlık telefon kartları var ve konuşma süresi karttan karta, aranan ülkeye ve eyaletlere göre değişiyor. Cemalettin Ulusoy adındaki bir Türk bu kartlardan örnek veriyor. "Türkiye ile 5 dolarlık Connecticut Exlusive ile 23 dakika, Connect Express ile 29 dakika, Florida Phone Card ile 1 saat konuşuyorsunuz."

Peki Türkiye'den ABD'yi aradığınızda ne ödüyorsunuz? http://www.telekom.gov.tr web sitesindeki tarife bilgilerine göre, normal tarifede dakikası için 915 bin lira yani yaklaşık 80 cent, indirimli tarifede dakikası için 732 bin lira ödeniyor (yaklaşık 65 cent).

Ayşe Aba isimli bir vatandaş, daha iki ay önce New York'tan Türkiye'yi normal saatlerde arayıp 10 dakika konuşup 2 dolar ödediğini belirtiyor ve New York'ta aynı alan kodu dahilindeki aramaların herbirinin süreye bakılmaksızın 10 cent ile fiyatlandırıldığını, California'da ise aynı alan kodu içinde sınırsız aramalar için aylık 20 dolar ödendiğini hatırlatıyor. Burak Binerer isimli bir öğrenci ise America online isimli servis sayesinde dakikası 33 cente Türkiye'yi aradığını belirtiyor. Özet şu. Amerika'dan Türkiye'yi aramak gerçekten ucuz. Peki sizce Türkiye'den ABD'yi aramak nasıl ucuzlayacak?

Fransa büyük yatırıma mı hazırlanıyor?
Görünen o ki Temmuz ayında çok ümit verici gelişmeler olacak. Mesela iş dünyasının moralini yükseltecek olan bir toplantı bu ay gerçekleştirilecek.

Fransa'nın en büyük şirketlerinin patronları TÜSİAD'ın davetlisi olarak Türkiye'ye geliyor. Üstelik gelen duyumlara göre, bu toplantıda Fransızlar'ın ciddi yatırım kararı açıklama ihtimalleri çok yükselmiş.

Fransa'nın en büyük şirketlerinin başkanlarının üye olduğu MEDEF Başkanı Ernest Antoine Seilliere, bu yıl yapacağı 4 stratejik toplantıdan birine İstanbul'un evsahipliği yapması konusunda MEDEF'i ikna etmişti.

Türk-Fransız İş Konseyi Başkanı Aldo Kaslowski'nin ilişkilerin bu noktaya gelmesindeki çalışmaları ise takdire şayan.

Avrupa'daki büyük şirketlerin çoğunun başkanıyla yakın dost olan Kaslowski de, Fransızlar'ın Türkiye'ye ellerinde somut projelerle gelmeleri yönünde baskı yapıyor. Aslında kendisi söylemeye pek yanaşmasa da, hem Türkiye'de hali hazırda yatırımı olan hem de olmayan Fransız şirketlerinin yeni yatırım projelerini Haziran ayında açıklama olasılıkları yükselmiş.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır