kapat
12.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )

Lokma oldum hamurdan, benim huyum çamurdan..

İki büyük kulübün fanatiklerini birbirinden ayıramam.. İki taraf da "En iyi kızılderili ölü kızılderilidir.." lafını alıp kendine uydurmuş.. Fenerlisi kızılderili yerine Cimbomluyu koymuş, Galatasaraylısı ile Fenerliyi..

Sonunda Fenerbahçe stadına gitmeye razı oldum.. Şahsım adına verilen "can güvenliği" garantilerini tek tek saymıyorum.. Beni maç için zorlayan Zafer Mutlu'nun sözü yetti:

- "Göreceksin.." dedi.. "Son derece nezih bir ortamda oynanacak maç.. Sen de stadyumlarla ilgili paranoyandan kurtulacaksın.."

Fanatik bir Fenerli olan Zafer Mutlu'nun benim için kullandığı "paranoyak" sözcüğüne fena halde takıldım.. Kendime "Oğlum sen gerçekten paranoyak eğilimler gösterebilirsin, bunu yenmen lazım.." diye telkin ettim..

***
Futbol maçı dediğin eninde sonunda bir sportif olay.. İnsanlar niye korksun ki? Kendi kendime "Ben paranoyak değilim, paranoyak değilim.." diye telkinde bulunmaya başladım..

Bu da benim motivasyonum..

Lakin cümleyi ne zaman tamamlasam aklıma "Sabahattin Karabul" vak'ası geliyor.. Ya Sabahattin de o maça gelirse, diye düşünmekten motivasyon tutturamıyorum..

Sıradan bir taraftar
Sabahattin Karabul, fanatik bir Fenerbahçeli.. Takımına o kadar düşkün ki tersine gelen bir laf edildiğinde ya bıçağına, ya falçatasına sarılıp, karşısındakilerle direk cepheden süngü harbine giriyor..

1989'da Karagümrük'te semt maçı yapıyorlarmış.. Oyun içinde kavga çıkmış.. Sabahattin ile arkadaşları karşı takımdan birini öyle bir dövmüşler ki çocukcağız sahada ölüvermiş..

Çıkarıldıkları mahkeme "ölüme sebebiyetten" yargılanan Sabahattin'e 3.5 yıl hapis cezası vermiş.. Paşa paşa yatıp, 92'de çıkmış..

İnfazı ne kadar tutmuş hatırlamıyorum ama kısa bir hapislik..

Çıktıktan birkaç ay sonra Bağcılar'da bir tavernaya arkadaşları ile birlikte eğlenmeye gitmiş..

Bizim delikanlı taraftarlar içki masasına oturunca ne konuşacak? Ayn Radd'ın yeni objektivizm felsefesini tartışacak değiller ya! Futbol muhabbeti yapmışlar.. Laf kaçınılmaz şekilde Galatasaray-Fenerbahçe muhabbetine gelmiş..

Bizim futbol kültürümüzde gelenektir.. Futbol muhabbeti açıldığı zaman işin teknik tarafı yani hangi futbolcunun yetenekli, hangi hocanın daha yeterli olduğu tartışılmaz..

Futbolun güzelliklerini içeren renkli anekdotlar anlatılıp eğlenilmez..

Olay daha çok "sosyal davranış" eğilimi açısından ele alınır.. Tartışmanın içinde "hangi takımının taraftarları arasında daha çok eşcinsel bulunduğu" sorusuna cevap aranır..

En nihayet "Bütün Fenerliler nakkadır.." veya "Bütün Galatasaraylılar nakkadır.." şeklinde bir genelleme yapılır..

İşte tam burada bıçaklar çekilir, karşılıklı süngü hücümu başlar..

***
Bağcılar'daki tavernada da öyle olmuş.. Fenerbahçeli Sabahattin Karabul, çektiği bıçağını Galatasaraylı arkadaşına saplamış.. Niyeti kötü değilmiş, oğlanı ikna etmekmiş..

Ne var ki çocukcağız "iyi bir Galatasaraylı" olarak oracıkta ölüvermiş.. Tartışmayı kazanan Sabahattin Karabul da 20 yıl hapis cezasına çarptırılmış..

Topu topu 21 ay yatmış ki af imdadına yetişmiş, yeniden dışarı çıkmış.. İçerde geçirdiği süre Fener'e olan bağlılığını daha da arttırdığından Esenler'deki evinin önüne kocaman bir Fener bayrağı asmış..

Birkaç gün sonra evin önünden geçmekte olan bir Galatasaraylı; Fener bayrağına durduk yerde küfür edince, gazaya doymamış olan Sabahattin Karabul bıçağını çekip evden fırlamış.. Adamı onbeş yerinden bıçaklamış..

İçinden geliyormuş..
Bıçaklanan Galatasaraylı, sırf Fenerli Sabahattin'i zor duruma düşürmek için orada ölüverince bizimki yeniden cezaevini boylamış..

Arka arkaya üç Galatasaraylı öldürerek adını futbol tarihine yazan Sabahattin Karabul'un medya leşkerleri tarafından keşfedilmesi işte bu üçüncü hapislik dönemine rastlar..

Sabahattin Karabul, neden öldürdüğü sorusunun cevabını kendisi de bilmiyor.. Bizim Fotomaç'ta birkaç yıl önce yapılan röportajında durumu şu sözlerle açıklıyor:

- "Bir anda gözüm dönüyor, neden böyle davrandığımı bilmiyorum ama içimden öldürmek geliyor, çünkü hırsım başka türlü geçmiyor.. Takımıma kötü laf edilince bir anda şiddet damarım kabarıyor ve gözümü kırpmadan adam öldürebiliyorum.."

Ne diyeyim? Allah bileğine kuvvet versin..

***
Ben elimden geldiği kadar, hakkımdaki "paranoya" suçlamasını aşmak için mücadele edip, kendime telkinde bulunayım faydası yok..

Aklıma o saat "Ya Sabahattin Karabul son aftan yararlanıp çıktıysa! Ya bu derbi maçına da gelirse?" soruları geliyor..

Daha da kötüsü maç sırasında yanıma oturursa?

Bu ihtimaller aklıma düştükçe "Yusuf.. Yusuf.." diye dingildemem bundandır..

Ama dedim ya! Zafer Mutlu başta olmak üzere tanıdığım ne kadar seçkin Fenerli varsa garanti verdiler..

Bir kere maçı VIP tribününden seyredecektik..

Stadyuma ayrı bir kapıdan geçip asansörle VIP salonuna çıkacaktık.. Orada çayımızı, kahvemizi içtikten sonra tribüne geçecektik ki hiçbir fanatik saldırganın bize ulaşma ihtimali yoktu..

VIP kısaltması "Very Important Person" sözcüklerinin kısaltılmışı.. Yani "Çok önemli kişiler" mealine geliyor..

Fenerbahçe ile Galatasaray başkanlarından tutun, milletvekillerine, bakanlara, generallere, sanat ve iş dünyasının önemli kişilerine kadar açılan geniş bir yelpazeyi kapsıyor..

Benim maçı seyredeceğim ortamın tarifi buydu..

Herbiri Kemal Derviş görünümündeki bu medeni kişilerin, YÖK başkanı ağırlığındaki şahsiyetlerin maç başlar başlamaz potansiyel birer "Sabahattin Karabul" kesilecekleri aklıma dahi gelmemişti..

YARIN: Maçtan önceki son yemeğimiz.. Kadıköy'ün havası.. Ve Fenerli olmayanların ne kadar aşağılık yaratıklar olduğunu bilimsel olarak açıklayan yaratıcı tezler..

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır