 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Herkes kendi filminde 
Semih Kaplanoğlu ilk filminde kendinden çok ipucu veriyor. "Bütün karakterler aslında benim" diyen yönetmen, filmdeki tüm tecrübeleri edinmiş ya da edinecek Semih Kaplanoğlu'nun ilk filmi 'Herkes Kendi Evinde' gösterime girdi. İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale'yi kazanan film, aynı zamanda En İyi Görüntü ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini de aldı. Üç yıldır film için çalışan Kaplanoğlu yeni yeni heyecanını üzerinden atıyor. Ona göre artık bu filmin üstünde fazla durmamak ve yeni projelere konsantre olmak lazım. Fakat biz izleyiciler için bu geçerli değil tabii. Şimdi biz filmi irdeleyecek, lime lime edeceğiz. Ben biraz daha şanslıydım, bunu Semih Kaplanoğlu ile beraber yapabildim ve Kaplanoğlu'nun kendini olduğu gibi bu filme yansıttığını gördüm. Sizin filminiz olduğunu bilmeseydim, yabancı bir filme geldim zannederdim. Bunda mekan çok önemli. Bütün mekanların yağmurlu zamanını, sabahın erken saatini bekledik çekimler için. Hepsinin video ve fotoğraf çekimini yaptık. Bu genelde çok mümkün değil. Film için uzun süredir çalışıyorsunuz. Üç yıldır sürüyor. Senaryo yazımı sırasında mekanları da aradım. Bulduğunuz mekan senaryonuzu da etkiliyor. Senaryoyu ona göre eğip bükmeye başlıyorsunuz. Bir de çok zor şartlarda yaptık filmi. Neden öyle? Sponsor bulamadık. Birçok prodüksiyon şirketine gittim, ama ilgi göstermediler. İki yıl sürdü bu. Her taraftan reddedildiğim bir dönem... Böyle bir süreçte öğrendiğim en önemli şey; bir senaryo var ve onu korumanız gerekiyor. ÇOCUKLUK HAYALİ Film çekmek için neden bu kadar inat ettiniz? Hayatımın projesiydi bu filmi yapmak. 5 yaşımdan beri hayalimdi. İzmir'de sık sık yazlık sinemaya gidilirdi ve etrafta hep film kırpıkları olurdu. Onlarla ilginç projeksiyonlar yapardık. Sonra sinema okudum, sonra da Şehnaz Tango'yu çektim. Görüntüyle bir şey anlatma meselem hep vardı. Ünlülerle çekilen komik Türk filmleri iş yaparken böyle bir filme nasıl cesaret ettiniz? Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bir lafı vardır: Türk halkının neyi isteyip neyi istemeyeceği hiç belli olmaz. Bir de ben formülleri bilmiyorum. Eğer komedi filmi çekersem bu çok satar gibi bir ön fikrim yok. Filmin hasılatı açısından büyük umutlar besliyor musunuz? Olayı sadece Türkiye'ye indirgemek yanlış. Benim standartlarımı belirleyen şeyler pek Türkiye referanslı değil. Almanya'da bir dağıtımcı filmi istiyor, oradaki Türkler'e yönelik değil, Almanlar'a yönelik. Ayrıca bir sürü yabancı festivalden davet aldık. Filmde bir İtalyan filmi havası var gibi... Maalesef neredeyse bütün Türkiye bir Güneydoğu Anadolu plastiğine doğru gidiyor. Herkes oraya yoğunlaşıyor. Tüm Türkiye o değil. Karadeniz, Trakya, Ege var. Güneydoğu'ya yönelmek belki biraz daha ilginç ama... Neden 'Herkes Kendi Evinde'? Yeni dünya düzeni galiba en çok da bizim köklerimizle maneviyatımız arasına sızıyor. Kendi yurdumuzda, kendi toprağımızda, kendi kalplerimizde de bir şeyler olduğunu ve yenileneceksek bunlara yeniden bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Herkes bu ülkeyi terk etmek istiyor, bunu anlamıyorum. Bu istek sizde hiç olmadı mı? Zaman zaman oldu ama böyle her şeyi bırakıp gideyim gibi bir durum olmadı. Filmde yaşlı adamda da, genç adamda da sizden izler var. Hepsinde aslında ben varım. Sonuçta ben de başka kentte doğdum ve kent değiştirdim. Benim de böyle bir deneyimim var. Belki 70 yaşına geldiğim zaman İzmir'e dönüp orada yaşamak isteyeceğim. Kadında nasıl varsınız? Siz de birini mi arıyorsunuz? Ben de babamı kaybettim. Onun yokluğunu ve onun var olmasını düşünürüm hep, var olabilse belki başka şekilde olur hayat. 80 yaşıma da gelsem babamı görmek ve onda görünmek isteyebilirim. ASLI E. PERKER |
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|