kapat
07.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )

Baltanın sapı

Meclis Başkanı Ömer İzgi dün Ankara'nın Kızılcahamam ilçesindeydi... Pazarda... Halkın arasında... Kendisini tanıyan da vardı, tanımayan da.

Bir köylü kadın, Meclis Başkanı'nı tanıdı.

Ve ne yapsa beğenirsiniz?

"Liderlerin taklidini" yaptı.

Bir esnaf da Başkan'ı tanıdı.

"Düzeltin" dedi:

- Düzeltin bu işleri efendim.

Ömer İzgi, cumartesi günü de Ankara'nın Elmadağ ilçesindeydi.

Yine "habersiz" gitmişti.

Ve yine "çarşı pazar" dolaşmıştı.

Elmadağlı bir pazar satıcısı, Ömer İzgi'nin kulağına eğildi:

- Efendim, hükümetten memnun değiliz.

Sonra "başkaları da" aynı tepkiyi seslendirdiler:

- Hükümetten şikâyetçiyiz.

İzgi, bir ara sordu:

- Bu hükümet gitsin mi?

Bir köylünün yanıtı:

- Gidecek de kim gelecek?.. Ama söyleyin hükümet düzelsin... Siz Meclis Başkanısınız... El atın.

"Geçen haftaya" dönecek olursak...

İzgi, geçen haftanın sonunda da, Gölbaşı ilçesinin "pazarına" gitmişti.

Yine tanıyan da çıkmıştı, tanımayan da.

Ve konuştuğu herkes, düşüncesini, çekinmeden söylemişti.

Dün Başkan'a sorduk:

- Değerlendirmeniz nedir?

Başkan "üç şey" söyledi

1. Gölbaşı moralsizdi... Halk çok karamsardı.

2. Elmadağlılar, Meclis'in, Meclis Başkanı'nın çok yetkisi olduğunu sanıyorlar... Hükümetin yapması gereken işleri de bizden bekliyorlar.

3. Hükümetten çok memnunum diyen yok... Ama "bu gitsin, yerine şu gelsin" diyen de yok... Herkes, işlerin düzelmesini bekliyor.

***
Pazar, saat 11.45...

Ömer İzgi'ye dedik ki:

- Pazarcı esnafıyla... Köylüyle sohbete birkaç dakika ara verseniz... Sizinle "başka bir konuyu" konuşmak istiyoruz.

- Tabii... Sizi dinliyorum.

- Sayın Başkan, demokrasinin alfabesi uzlaşmadır.

- Tamam... Ne söyleyeceğinizi biliyorum... Lütfen devam etmeyin... Beni tanımıyorsunuz... Bu konuyu çözeceğim... Bu hafta, bunun ipuçlarını göreceksiniz.

***
Biz Başkan'a "gazetecilere Meclis kulisinin yasaklanması" konusunu açacaktık.

Ve "yakışmadı" diyecektik.

İzgi "bu konuyu konuşmamızı" istemedi.

"Üzgündü."

Kendisini "iki arada bir derede" kalmış hissediyordu.

Bir yanda "Başkanlık Divanı'nın oybirliği ile aldığı karar."

Ve divan üyelerinin, kendi aralarında "geri adım atmayalım" şeklinde sözleşmeleri.

Bir yanda da "medyanın... Sivil toplum örgütlerinin... Kamuoyunun" tepkisi.

Gördük ki Başkan "orta yol" arıyor.

İşte bize, söyledikleri:

- Herkes için doğru olanı yapacağım... Hiç merak etmeyin... Söylediğinize tamamen katılıyorum, demokrasinin alfabesi uzlaşmadır.

"Bu konuyu" kapatırken dedik ki:

- Türkiye'nin dağ gibi sorunları çözüm beklerken... Böyle konular gündemi tıkamamalı.

Ömer İzgi:

- Ben de öyle düşünüyorum... İki tarafın da gururunu okşayan bir çözüm üzerinde çalıştım... Göreceksiniz, çözeceğim.

***
Başbakanımız "gazeteci."

Ve sokaklar "işsiz gazetecilerle" dolu.

TBMM Başkanlık Divanı'nda "gazeteciler" var. Ve Divan "basına yasak" koyuyor.

Ağaç, kendisine saplanan baltaya bakmış da dile gelmiş:

- Baltanın darbesi acı ama... Sapının benden olması, çok daha acı.

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır