 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Mektuplar gitti Ek niyet mektubu, Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli'nin imzaladığı "programın arkasındayız" mesajını içeren bir taahhütnameyle birlikte IMF'ye gönderildi Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş dün bir basın toplantısı düzenleyerek, IMF ile gelinen son noktayı anlattı. Derviş, şu konuların altını çizdi: Cuma günü IMF'ye niyet mektubunu gönderdik. Gönderdiğimiz metin, daha önce Türk kamuoyuna açıklanan 'Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın' İngilizce bir özeti. Mektup IMF icra kurulu üyelerine dağıtıldıktan sonra, Türk kamuyouna açıklanacak. Hiç bir şey gizli kalmayacak. Başbakan ve yardımcıları destek konusunda IMF'ye bir mektup yazdı. Bu mektup da niyet mektubu ile IMF'ye gönderildi. * IMF İcra Kurulu 15 Mayıs Salı günü toplanacak ve kararını verecek. İcra kurul 15 Mayıs'ta 2001 için 15 milyar dolara yakın bir kaynağı karara bağlayacak. Ancak bu kredi programın uygulanmasına bağlı olarak verilecek. IMF'den karar çıktığında umuyorum ki Türk ekonomisi yaz aylarından itibaren yeniden büyümeye başlayacak. 3-5 yıl vadeli bir kaynak, uygun maliyetli bir kredi sağlayacağız. Bu kaynak, faizlerin düşmesi, iş imkanların artmasına da yardımcı olacak. * Mali bölümün de etlenmesiyle programın tümü bu hafta içinde basına yazılı olarak dağıtılacak. Özellikle para, kur ve mali politikalarla ilgili arkadaşlarımla teknik toplantılar yapacağız. * Dünya Bankası kredisinin de miktarı arttı. İlk dilimi finansal ve yapısal reform konusunda haziran ayında, ikincisi ise aralıkta gelecek. Toplam 2.4 milyar dolar civarında olacak. Sektörel krediler de devam edecek. * Dış yardım tabii ki önemlidir. Ama başarının esas sırrı ekonomik programın uygulanması konusundaki kararlılığımız olacak. Programın uygulamasına başlanması için bazı yasaların değişmesi lazımdı. Bankacılık ve Telekom gibi iki önemli yasayı yarın (bugün) Meclis'e sunacağız. Hafta sonu bu iki yasa tarafların önerileri ile yeniden kaleme alındı. * Bankacılık Yasası'nın iki önemli temel amacı var. Biri banka kaynaklarını kötüye kullananlardan, yol açtıkları zararı hızlı ve etkin bir şekilde tahsil etmek. Bu husus, kamu vicdanı açısından toplumdan destek görecektir. Belki bütün zararı telafi edemeyiz ama maksimumunu almamız lazım. Bankacılık yasası vicdanları rahatlatacak Yasanın diğer amacı sektörün yeniden yapılanmasını sağlamak. Bankacılık sektörü sorunlarına rağmen güçlü bir sektör. İyi yetişmiş insanları ve yöneticileri var. İstanbul Doğu Akdeniz'in finans merkezi olabilir. O nedenle sektörü desteklememiz gerekiyor. * Telekom Yasası'nın amacı Türkiye'nin geleceği için bu sektörün etkin bir biçimde gelişmesini sağlamak. Sektörün tümünü rekabete açmamız ve çağdaş bir yapıya kavuşturmamız lazım. Altın hisse her halükârda savunma ve güvenlik konusundaki ipleri elimizde tutmamızı sağlayacak. Başka ülkelerde de bu böyle oluyor. Asker desteğiyle altın hissenin tanımı yapıldı Genelkurmay'ın yardımıyla altın hisseyi daha net tanımlayabildik. Bu konuda bir görüş ayrılığı yoktur ve zaten olmadı. Telekom'da yüzde 45 kadar yabancı yatırımcının teklifi kabul edilebilir. Hedefimiz kâr eden ve uygun maliyetle hizmet veren bir sektör yaratmak. Bu iki yasanın da Meclis'te destek görmesi ile birlikte programın gerçekleşmesi için son aşamaya gelmiş olacağız. Bunalımı yenmedik aman dikkat edelim * Bunlar olumlu gelişmeler, ama dikkatli olalım. Henüz bunalımı yenmiş değiliz. İşçi, memur, esnaf hala zor durumda. Türk ekonomisi çok güçlü potansiyellere sahip. Programı uygulayabilirsek başarı da gelir. Bu başarı da herkesin, tüm Türkiye'nin başarısı olacak. Henüz işin çok başındayız. Geçen hafta bazı iyi günler yaşadık. Bono faizleri yüzde 100'ün altına indi, borsa yükseldi, alışveriş yavaş yavaş başladı. Ama yeni bir kazaya uğramamız gerekiyor. Olmayan kaynağı kamu işçilerine veremeyiz * Derviş, halen devam eden kamu işçi toplu iş görüşmeleri konusunda da şu açıklamayı yaptı: Bu bunalım hepimizi çok sarstı. Devlet olarak elden gelen desteği yapmamız gerekiyor. Ama olmayan bir kaynağı vermek imkânsız. Kaynak sınırları içinde müzakerelerin götürülmesi gerekiyor. Özel sektöre ve memurlara göre kamu işçilerinin ücretlerinin ayarlanıp adaletin sağlanmasına çalışılacak. İnşallah bir sonuca varırız.
|
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|