kapat
05.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

iste yatirim
 

Stratejik sektör mü kaldı! Uzaydan yatağımızı izliyorlar


Tuncay Özilhan, uzmanların Telekom'u özelleştirmeme programı hazırladığını belirterek, siyasilere seslendi: "Ayak oyunlarında ısrar ederseniz, dünya sahnesinde figüran rolünü bile zor verirler"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, uzaydan yatak odası fotoğrafları çekilirken, Türkiye'nin hala stratejik sektör bahanesiyle Türk Telekom'u özelleştirmediğini söyledi. Dün yapılan İnterpro Bilişim Ödülleri töreninde bir konuşma yapan Özilhan, "yeniden yapılanma" ile "çağdaş kafa yapısı" sözcükleri arasında güçlü bir bağ olduğunu vurguladı.

Stratejik sektör bahanesiyle Telek özelleştirmesinin yıllarca engellediğini kaydeden Özilhan, şimdi meselenin uzmanlara havale edildiğini söyleyerek, şöyle dedi:

ÇOK PARA KAYBETTİK
"Uzmanlar, Telekom'u özelleştirmeme programı hazırlıyorlar. Çağdaş kafa yapısı, Telekom'un özelleştirilmesini 10 sene önce yapardı. Daha yüksek bir bedele, teknoloji getirecek ortak alır, en son bilişim ve iletişim teknolojilerinin Türkiye'de at koşturduğu bir sektörün temelini atardı. Özelleştirme eninde sonunda olacak. Ama, gidişat çok sancılı ve büyük emek, zaman ve para kaybı yaşıyoruz."

AYAK OYUNLARI
Tuncay Özilhan, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Derviş'in deyimiyle, (ekonomiden elini çekmesi gereken siyaset) özelleştirmeler sonrasında piyasaları düzenleyecek kurulların üyeliklerinin partiler arasında pay edilmesinin peşinde koşuyor. Ne ekonominin yeniden yapılanmasında, ne çağdaş kafa yapısına sahip yönetim anlayışında böylesine küçük ayak oyunlarına yer yok. Bu oyunlarda ısrar ederseniz, dünya sahnesinde size figüran rolünü bile zor verirler. Yeni yatırım yapacak para bulamıyoruz, ama bankacılık sektöründe oluşacak sorunlarla bir kalemde milyonlarca dolar yatırımı etkisiz ve verimsiz hale getirecek bir anlayışı da değiştiremiyoruz."

KÖTÜ YÖNETİLİYORUZ
Özilhan, Türkiye'nin on yıllardır sağlıksız biçimde yönetildiğini savunarak, şu görüşleri dile getirdi:

"Olumsuz ekonomik ve siyasi birikim, sonunda patlama noktasına geldi. Ekonomik krizle kendini dışa vuran yönetim krizi toplum olarak büyük bir bedel ödememize yol açtı. Daha da ödeyeceğiz. Ama, bu kriz sayesinde bir konu artık tüm Türkiye'nin gündeminde en üst sıraya yazıldı: Ülkeyi, birbirini izleyen krizlerden çekip çıkarmak için, çağın gereklerine uygun, etkili ve verimli bir yönetim, üretim ve hizmet anlayışını yerleştirmek zorundayız."

Yeni ekonomik programın şeffaflıktan söz ettiğini, bunun çok önemli olduğunu vurgulayan Özilhan, bilgiyi işlemeyen, işlediği bilgiyi toplumdan saklayan bir devletin şeffaf olamayacağına dikkat çekti. Özilhan, şunları kaydetti:

"Bugün, milyonların fikir özgürlüğünün aracı haline gelmiş olan internet hayatı kökünden değiştirirken, biz demokrasinin en temel kurallarını yerine getirmekten kaçınıyoruz. Parti kongrelerimizde genel başkana alternatif aday çıkıyor, onu konuşturmuyoruz. Bir de üstüne tartaklıyoruz. Sonra da Siyasi Partiler Yasası'nın değişmesi lazım dediğimizde, (Bunun gündemle ne alakası var?) deniyor.

Peki biz, (Bu ülkenin siyaset malzemesi budur) deyip işin içinden çıkacak mıyız? İhtiyaç duyduğumuz zihniyet değişikliğini, siyasete yeni çehreler kazandırmadan sağlayabilir miyiz?"

Derviş aslanın ağzından aldı
Son günlerin gelişmelerini, gazetelerde adeta bir macere filmi gibi nefes nefese izlediklerini anlatan Tuncay Özilhan, şunları söyledi: "Bakan Derviş'in krizden çıkışta ilk ivmeyi verecek ek kaynağı adeta aslanın ağzından söküp almasını adım adım takip ettik. Ama dünya ile bağlarımız büyük ölçüde kopuk olduğu için, çoğumuz bu paranın nasıl bir ortamda temin edildiğine dikkat etmedik."

ABD'nin gelişmekte olan ülkelerde kötü yönetim yüzünden krizlerin finansmanında artık isteksiz davrandığını, Avrupa Birliği'nin de Türkiye'nin açıkladığı Ulusal Program nedeniyle hayal kırıklığı içinde olduğunu belirten Özilhan, şöyle devam etti:

"AB, Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ni gerçekleştirmeye niyeti olmadığını düşünüyor. Türkiye ise demokrasi ile ekonomi arasında bağ kuramadığı için AB ile zıt kutuplara düşüyor. Bize 'müstakbel ortak' gözüyle bakmakta çok zorlandıkları ortada. İşte bu ortama bakarak, ek kaynağı aslanın ağzından aldık diyoruz. Ve bu ortama bakarak, bu kaynağın kullanımında çok çok dikkatli olmak gerektiğinin altını çiziyoruz. Bu kaynağın temin edilmesiyle, Sayın Derviş'in, hükümetin, devletin çeşitli kademelerinin işi daha yeni başlıyor."

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır