kapat
20.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Raporlar köşk'e


Adalet Bakanı Türk, Sezer'e tedavisi mümkün olmayan mahkumların affını önerdiğini belirterek, "Sanıyorum kendisi af yetkisini kullanmaktan çekinmeyecektir" dedi
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Terörle Mücadele Kanunu'nun 16. maddesinin değiştirilmesine ilişkin tasarının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını, ilk imzayı İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın attığını söyledi.

Türk dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı görüşmelerden sonra düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Sezer'e İnfaz Yasası'nda yapılacak değişikliklerle ilgili bilgi sunduğunu belirten Türk, görüşmede hastalık nedeniyle af konusunu da gündeme getirdiğini söyledi.

SEZER DAHA ÖNCE DE AF YETKİSİNİ KULLANDI
Sezer'in tedavisi mümkün olmayan hastalık nedeniyle daha önce de af yetkisini kullandığını ifade eden Türk, sözlerine şöyle devam etti: "Böyle bir durum olabilmesi için yetkili sağlık kurullarının rapor vermesi ve bunun Adli Tıp Kurumu'nca da onaylanması gerekir. O takdirde biz konuyu sayın Cumhurbaşkanı'na arzederiz Sayın Cumhurbaşkanı'nın da aynı insani bir yetkiyi kullanacağından şüphe etmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı bunu geçmişte de kullandı. Konuşmamız sırasında bu konu da değerlendirildi. Genel bir af söz konusu değil. Her kişi için ayrı bir yetki kullanılması söz konusu. Bu durumda olan kim olursa olsun onun hakkında bu işlem yapılabilir, CMUK'un 399. maddesi gereğince erteleme yoluna gidebilir. Bunlar yasaların tanıdığı olanaklar bunlar her zaman kullanılabilir. İnsani nitelikteki isteklere hiç kimse hayır demez. Bunların gerçekleşmesini sağlamak bizi ancak mutlu eder."

CEZAEVLERİNDE İYİLEŞTİRME YAPILACAK
Türk, konuşmasında ölüm orucunu sürdüren eylemcilere seslenerek "Böylesine insanlık dışı bir eyleme artık devam etmeyiniz. Bu eylem cezaevlerinden giderek Türkiye'de kamu düzenini sarsmaya yönelik bir eylemdir" dedi. Eylemlere hiçbir biçimde destek verilmemesini isteyen Bakan Türk, "Bu eylem, en yakın arkadaşlarına dahi acımayan, onları kurban etmekten çekinmeyen örgütler tarafından yönetilmektedir Herkesin bu gerçeği görmesi gerekir" dedi.

Türk 16. madde değişikliği konusunda ise şunları söyledi: "Türkiye'de hiç kimse bundan sonra cezaevlerinde çağdaş evrensel standartlara aykırı bir durum olduğunu söyleyemeyecek. Çünkü; bunun gerçekleştirmek için gerekli her türlü tedbir alınmaktadır. Bu eylemlerin cezaevleriyle ilgili istekler yönü bu tasarılarla zaten karşılanmaktadır. Cezaevlerinde hiç kimsenin tecrit edilmesi sözkonusu değildir.

DİRENDİĞİ ÖNE SÜRÜLEN TANTAN DA İMZALADI
TMK'nın 16. maddesiyle gerçekleştirilen değişiklik yasalaştığı takdirde cezaevlerinde artık hükümlü tutukluların birlikte çalışmak, birlikte eğitim görmek, spor yapmak, sosyal kültürel faaliyetlere katılamak için gerekli olanaklara kavuşacaklardır."

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın değişiklik tasarısına imza atmadığı iddiasının anımsatılması üzerine Türk, "Sayın İçişleri Bakanı da ilk imzalayanlar arasında. Sayın Başbakan ve başbakan yardımcıları da imzalamış bulunmaktadırlar. Bu tasarıların en kısa zamanda TBMM'de komisyonda görüşüleceğini umuyorum. Süratle genel kurul gündemine alınarak kısa zamanda yasalaşmasını bekliyorum" diye konuştu.

MAHKUMLARA SSK'LI OLMA YOLU AÇILIYOR
Hazırlığı süren İnfaz Kanunu'nda, tutuklu ve hükümlülerin hakları ve görevlerinin ayrıntılı bir şekilde sıralandığını kaydeden Türk, mahkumların sosyal güvenlik sistemi içine alınması için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın da paralel bir çalışma yaptığını belirtenTürk, telefon görüşmelerinin kantinlerden alınacak kartla yapılacağını, uygulamaya pilot bölge seçilerek başlanacağını söyledi.

BAKAN TÜRK: VİCDANEN RAHATIM
Tasarıların çağdaş bir ceza infazına yönelik olduğuna işaret eden Türk, mahkumların yakınlarıyla telefon görüşmesine olanak sağlayacak tüzük değişikliğini önümüzdeki günlerde Ecevit'in imzalamasıyla yayımlanacağını bildirdi. Türk, bir soru üzerine, "Vicdanen yapabileceğim her şeyi yaptım. Adalet Bakanı olarak her şeyi yaptığım kanaatindeyim" dedi.

Sezer: Kaygı duyuyorum
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, cezaevlerindeki ölüm oruçlarıyla ilgili önce Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Hüseyin Akgül'ü, ardından da Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü kabul ederek, bilgi aldı. Akgül, Sezer'e ölüm oruçlarını sona erdirmek için birçok girişimde bulunduklarını, ancak olumlu sonuç alamadıklarını anlattı, "Hukuki kimliğiniz ve devlet başkanı olmanız sebebiyle bir çözüm yolunun bulunması için zatı alinize başvurmayı uygun buldum" dedi. Sezer de, "Tutuklu ve hükümlülerin can güvenliği devletin güvencesi altındadır. Olayları kaygıyla izliyorum. Bu sorunun bir an önce çözümlenmesi için yapılan çalışmaları destekliyorum" dedi. Adalet Bakanı ile de görüşeceğini söyleyen Sezer, "İnşallah bir çözüm buluruz" dedi. Sezer'in Türk ile görüşmesi 45 dakika sürdü. Bu görüşmenin ardından Başbakan Bülent Ecevit'le görüşen Türk, basın toplantısıyla açıkladığı yasal düzenlemelere ilişkin bilgi verdi.

Ecevit: Devlet boyun eğmez
Başbakan Bülent Ecevit, partisinin Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada, "Devlet, kendi arkadaşlarını ölüme zorlayanların baskısına boyun eğemeyecektir" dedi. Ecevit, eylemin bir an önce bitirilmesi çağrısında bulundu. Ölüm oruçlarının devam etmesinden duyduğu üzüntüyü ifade eden Ecevit, şöyle devam etti: "Terör örgütlerinin liderleri durumundaki zalimler, tuzağa düşürdükleri gencecik insanları zorla ölüme yolluyorlar. Şunu herkes bilmeli ki, cezaevleri yeniden terör örgütlerinin karargahları durumuna dönüştürülmeyecektir. Güvenliğin sağlandığı F Tipi Cezaevlerinde hükümlüler belirli ölçüler içinde eğitsel, kültürel, sportif etkinliklerden yararlanabileceklerdir. Böyle bir düzenlemenin gereğince sağlanabilmesi için hükümlüler terör eylemlerine artık son vermelidirler. Bu konuda görev hükümlülerin ailelerine, avukatlarına ve sivil toplum örgütlerine düşmektedir. Devlet, kendi arkadaşlarını ölüme zorlayanların baskısına boyun eğmeyecektir."

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır