 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
'Dış desteğin miktarı 21 milyar dolar' 
Derviş, "IMF ve G-7'den 10-12 milyar dolar gelecek. Önceden alınan 11 milyar dolar ile dış destek 21 milyar doları bulacak. Paranın ne kadarı kimden gelecek, o tartışılıyor" dedi Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, dün sabah televizyonların Ankara temsilcileriyle bir kahvaltı yaptı. Hazine Müsteşarı ve Merkez Bankası Başkanı'nın da bulunduğu kahvaltı, "devlette tasarruf dönemi"nin başladığının işaretiydi. Yeni programın nasıl hayata geçirileceğini anlatan Bakan Derviş'in masasında, orta halli bir ailenin, mütevazı kahvaltısı vardı. Menüde peynir, zeytin, domates, salatalık, tereyağ ve bal dışında, enflasyonu simgeleyen biber vardı. Derviş, programın kendisinden çok uygulanmasının önemli olduğunu söyledi ve asıl başarıyı uygulamada arayacaklarını vurguladı. Derviş, şöyle dedi: "Güçlü ekonomi için, yeniden yapılanma şart. Yeniden yapılanma olmadan, istikrar mesajı da vermeniz mümkün değil. Gelip geçici olur, çok kısa süreli olur. Piyasaların rahatlaması için, yeniden yapılanma şart. Yani asıl başarı, programda değil, programın uygulanmasında olacak." "KISA VADEDE ZOR" Cumartesi günü açıklanan programın, olumlu etkilerini gördüğünü söyleyen Derviş, "Dışardan gelen haberler iyi" dedi ve ekledi: "Gelinen noktada durumumuz şu; Türkiye ekonomisi, kötü durumda ama dengede. Mesajımız iyi çıktı. Dışardan da iyi ve olumlu haberler geldi. Dış finansmanın da belli olmasıyla, program daha iyi yere gelecek. Dostlarımız da bunu görüyor." Derviş, sohbette, Türk halkını övdü. Türkiye'nin tartışan bir ülke olduğunu söyledi ve hükümetten, Meclis'ten tam destek istedi. IMF ile yapılan anlaşma açıklanmadan önce, Mayıs ayı başındaki IMF İcra Kurulu toplantısından önce, yasaların çıkması gerektiğini, bir kez daha vurgularken şöyle konuştu: "IMF İcra Kurulu, Mayıs başında toplanmadan önce, Meclis'teki çalışmanın bitmesi lazım. Çıkarmamız gereken yasaları çıkarmalıyız. Meclis'te sorun görmüyorum. İktidar ortakları arasında, bu konuda görüş birliği var. Kur ve faiz düzenlemesiyle daha iyi yere gelecek." ÜÇ AY ÇOK ÖNEMLİ Türkiye'nin 10-12 milyar dolarlık, bir dış desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Derviş, aslında toplam miktarın daha büyük olduğunu anlattı. "Sözünü ettiğiniz, 12 milyar dolar, IMF'den gelmesi beklenen, 6 milyar 250 milyon dolar ve Dünya Bankası'ndan gelecek, 5 milyon doların üzerinde bir para mı?" sorusuna Bakan Derviş şu cevabı verdi: "Resmi kanallardan gelecek destek önemli. 10-12 milyar dolarlık bir dış yardım, kaynak, mevcut kaynaklara ek olarak bekliyoruz. Yarısı IMF'den gelir, yarısı dost ülkelerden gelir. Toplamı nasıl olacak? Kim verecek? Bu tartışılıyor. Sıkıntı yok. Bu para gelecek. Daha önce yapılmış anlaşmalarla da gelecek paralar var. Hepsi 21 milyar dolar olacak. Bizim 10-12 milyar dolara ihtiyacımız var. Mevcut gelecek paralar dışında. Bu 3 ay çok önemli. Anlaşmayı Mayıs başında toplanacak, IMF İcra Kurulu toplantısında, onlar açıklayacak. Programın yapısı ve boyutunda anlaştık. Finansman tartışılıyor." Hong Kong'a benziyoruzBakan Derviş, "Bir gün geldiğinde bir bakacağız. Türkiye'de üretim yapan, dünya piyasalarında rekabet edebilir bir noktada olacak. Örneğin turizm böyle olacak. Türkiye ekonomisi kötü bir durumdadır, sıkıntıdadır ama dengededir. Biraz sabır olursa maliye politikalarını oturtursak turist gelirse, güven sağlanırsa herşey tahmin edemeyeceğimiz bir süratle, daha çabuk iyi olacak. Dışardaki arkadaşlarım, İstanbul'u o koşuşturmacayı, hareketi Hong Kong'a benzetiyor."
Bakan Derviş'e, muhalefetin programı neden beğenmediği soruldu. Derviş profesyonel bir siyasetçi gibi cevap verdi: "Muhalefet, muhalefetliğini yapacak. Dünyanın her yerinde de muhalefet aynıdır. Kendilerini de ziyaret edemedim, çok üzgünüm. Ama çok yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Zaman zaman dışarıya da gidip, programı pazarlamak gerekiyor."
"Yolsuzluklar çok önemli. Fransa'dan, Japonya'ya dünyanın birçok ülkesinde yolsuzluk var. Türkiye'de şimdi yeni adımlar atılıyor. Yolsuzluğu önlemenin iki yolu var. Birincisi şeffaflık. Bütçenin şeffaf olması lazım. Kamu bankalarında ne yapılıyor bilinmesi lazım. İkincisi insan. Dürüst insanları, devletin kilit noktasına getirmek gerekiyor. Devletin içine, dürüst insan grubunun yerleşmesi lazım. Dürüstler yönetimde olmalı"
Siyasete girip-girmeyeceği konusunda net konuşmayan Bakan Derviş, göz kırptı. "Program başarıya ulaşırsa mı gireceksiniz siyasete" diye soruldu. Bakan Derviş bu soruya, "Evet öyle diyebiliriz" yanıtını verdi.
Derviş'e, DSP kongresinde, siyasete katılacağını, partiye üye olacağı söylentileri hatırlatıldığında espriyle yanıt verdi.
"O kadar kısa sürede programın sonucunu alamayabiliriz."
ERHAN KARADAĞ |
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|