kapat
12.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 

Komşuyu düze çıkardı


IMF Türkiye Masası Şefi olan Kahkönen, daha önce Bulgaristan'daydı. Reçeteyi doğru hazırlayan Kahkönen, yüzde 2 bin 500'e fırlayan enflasyonun inmesine destek oldu
Türkiye, Carlo Cottarelli'yi çok sevmişti. Geçen yılın başında start alan ekonomik program iyi başlamış, faizlerdeki düşüş sonrası büyük bir kesim hayalini kurduğu otomobile, konuta, beyaz eşyaya kavuşmak için büyük bir imkâna sahip olmuştu. Hatta gecekondularda Orhan Gencebay'ın popülaritesinin yerini Carlo Cottarelli'nin alması gazete manşetlerine kadar çıkmıştı.

Ancak, daha önceki 9 istikrar programını ortalama 15 ayda yarım bırakan Türkiye, bu kez de 14'üncü ayın sonuna kadar dayanabildi ve program çöktü. Kriz sonrası faturanın bir bölümü de Cottarelli'ye çıkarıldı. Türkiye'deki iki yıllık süresi Mayıs ayında dolan Cottarelli'nin görev süresi uzatılmadı ve "Carlo" yerini Finlandiyalı bir başka uzmana, Juha Kahkönen'e bıraktı.

Kahkönen, Türkiye'den önce görev yaptığı Yugoslavya, Arnavutluk ve Bulgaristan'da önemli başarıların altına imza atmış bir uzman. Ekonominin yanında sosyal konulara da eğilimiyle özellikle Bulgaristan'da sevilen Kahkönen'i, Bulgar gazeteleri "Sadece rakam adamı değil, sosyal konulara da ağırlık veren bir uzman" olarak tanıtıyor.

1999 yılında IMF'nin Bulgaristan Masası Şefi olan Kahkönen, bu ülkedeki ilk açıklamasında "Uygulanması gereken programların amacı kısa vadede bazı rakamsal hedeflere ulaşmak değil, uzun vadede insanlara yüksek hayat standardı sağlamak olmalı" dedi.

PARA KURULU UZMANI
IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler'ın "Para kurulu ve uygulamaları konusunda uzman" olarak tanıttığı Kahkönen'in uygulamalarını daha iyi anlayabilmek için önce Bulgaristan ekonomisine bir göz atmak gerekiyor.

Bulgaristan ekonomisi 1990'da Berlin duvarının yıkılmasıyla birlikte zor günler geçirmeye başladı. Diğer doğu bloğu ülkeleri gibi Sovyetler Birliği'nin himayesinde ekonomisini şekillendirmeye alışmış ülke, Doğu Avrupa'da yaşanan kapitalist devrimin ardından bir krizden diğerine yuvarlandı. Enflasyonun kısa sürede yüzde 2 bin 500'lere çıktığı Bulgaristan'da hayat daha zor hale geldi. 1997 yılında Başbakan seçilen Ivan Koztov yönetimindeki hükümet IMF'den yardım istedi. .

BANT SİSTEMİNİ SEVİYOR
Anlaşmanın ilk döneminde IMF Bulgaristan Masası Şefi olan Anne McGuirk öncülüğünde ülkenin sabit kur sistemine geçerek ekonomi ve para birimi levanın stabil hale getirilmesi planlandı. Hızlı bir özelleştirme programının uygulanmaya başlandığı Bulgaristan'da özellikle Merkez Bankası Başkanı Svetoslav Gavriyski'nin programa sadık kalması ile piyasalar kontrol altına alındı. Yüzde 2041 olan enflasyonun düşüşe geçtiği dönemde ise Juha Kahkönen işbaşı yaptı.

İLK HEDEF BÜTÇE AÇIĞI
Juha Kahkönen'in göreve gelmesiyle birlikte Bulgaristan ekonomik başarı hikayesini sürdürdü. Özellikle bütçe açıklarını kapama konusunda oldukça başarılı çözümler üreten Kahkönen enflasyona karşı savaş açtı. "Bir ülkenin bütçesi akıllıca hazırlanır ve KİT'lerin gelir giderleri kontrol altında tutulabilirse o ülke enflasyonunda hızlı bir düşme beklenebilir" diyen Kahkönen özelleştirme çalışmalarına hız verdi. Yabancı yatırımcıları çekme politikası izleyen Kahkönen'in, Türkiye'de de benzer bir politika izlemesi bekleniyor. Sıkı para politikası ve özelleştirme sonucu ortaya çıkan işsizliğe karşı özel sektörün yatırım için desteklenmesi gerektiğini düşünen Kahkönen, IMF programlarının ülkelerin özel durumları gözönünde bulundurularak düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor.

GELİR ADALETİNİ SAVUNDU
Juha Kahkönen'in en ilgi çekici yönü ise hazırlanan programların sosyal yönüne titizlikle eğilmesi. Kahkönen alınacak ekonomik önlemlerin amacının kısa vadede bazı rakamsal hedeflere ulaşmak değil, uzun vaadede sağlıklı bir ekonomik büyüme ile gelir adaleti yaratmak olduğunu söylüyor. Alınan kredilerin kullanımı konusunda da çok titiz davranılması gerektiğini düşünen Juha Kahkönen, sürekli zarar yapan kuruluşlara yeni kredilerle kaynak yaratmanın uygulanan programlara yarar sağlamayacağını vurguluyor.

BULGARİSTAN'A NELER ÖNERDİ?
* Bankacılıkta köklü reformlara gidilmeli.

* Ekonomi liberalleşmeli.

* Yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için özelleştirme yapılmalı.

* Zarar eden kamu kuruluşlarına kaynak aktarımı kesilsin. Bunun yerine stratejik ortak alınmalı ya da yabancı sermayeye satılmalı.

* Özel sektörün önündeki yapısal engelleri ortadan kaldırılacak düzenlemeler yapılmalı.

* Sosyal güvenlik konusunda düzenlemeler yapılmalı.

* Kamu maliyesi disipline edilmeli.

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır