kapat
05.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

Küçülme hükümetten başlamalı

Ankara'nın, IMF'in de yönlendirmesiyle ekonomide yaptığı hatalardan dolayı Cumhuriyet tarihinin en derin ve en büyük ekonomik krizini yaşıyoruz.

Bunun faturası 14 aylık fedekarlıkların çöpe gitmesi, yükselen enflasyon, daralan ekonomiyle ülke ve insanlar olarak toplu fakirleşme oluyor. Herkesin geliri azalıyor. İşverenin karı, işçinin ücreti, memurun maaşı, kira sahiplerinin ve çifçinin geliri azalıyor. Esnafın satışları düşüyor.

Yine cumhuriyet tarihinin en yaygın işten çıkartmalarını yaşıyoruz.

Rantiye olarak aşağılanan para sahipleri bile, bunalım içinde. Hangi araca yatırım yapacaklar, paralarını nasıl koruyacaklar, bunun arayışı hatta korkusu içinde yaşıyorlar.

* Çelişkiler yumağı- Bu sırada dolar almış başını gidiyor. Yangın bırakın sönmesine giderek büyüyor. Halk, 94'deki süper bonolarda olduğu gibi, kar etme hayaliyle her hafta düzenlenen Hazine ihalelerine saldırıyor. Ertesi günü dört ayda elde edilebilecek gelirine yakın bir akaryakıt zammıyla karşı karşıya kalıyorlar.

Tam bu sırada dışarıdan gelecek mali yardım yanında içeriden ne kadar yeni kaynak sağlarız diye de araştırıyoruz.

Kamu arazileri işgalcilerinden medet umuyoruz.

Yurtiçi kaynaklardan 3 katrilyon liraya yakın bir tasarruf yapılacak. KDV ve bazı vergiler artırılacak.

Hatta tasarruflar üzerine yeni bir vergi bile konuşuluyor.

İşsizliğin böylesine arttığı bir dönemde SSK primleri yüzde 48 gibi yüksek bir oranda artırılıyor. Krizin altında bunalan işveren bu artışın getirdiği maliyet kadar işçiyi işten çıkartıyor.

* Liderlerin verdiği sinyal- Koalisyonun ortakları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'dan artık krizi aşmaya yönelik alınacak radikal kararlar konusunda ikna olmuş gibi işaretler geliyor.

Bütün bunlar bir işaret.
Ancak krizi aşmaya, tasarrufları artırmaya, radikal kararları almaya yönelik ilk adım Bakanlar Kurulu'ndan başlamalı.

Türkiye normalde 15 bakanla yönetilirdi. Batı ülkelerinde bu böyle. Eğer hükümet tasarrufa ve daralmaya önce kendisinden başlar, 35 olan bakan sayısını 15'e düşürürse, bundan sonra kamu kesiminde hızlı bir küçülmeye gider ve özelleştirmeyi beş yıl veya belirli bir sürede tamamlayacak şekilde programlar ve ilk adımı atarsa, belki yeniden inandırıcı olmaya başlayabilir, durumunu kurtarabilir.

Aksi taktirde inandırıcı olamaz ve ağzıyla kuş tutsa bile sonuç alamaz.

* Sonuç - "Ya zor, ya zer, ya şehirden sefer" Türk Atasözü

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır