kapat
05.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Turk.Net

 

Ya Cimbom olmasaydı


"Gerçekleri tarih yazar, tarihi Galatasaray" tezahüratıyla inleyen Ali Sami Yen tribünlerinin desteğiyle Cimbom, yüzü gülmez olan Türk halkına unutulmaz bir gece, buruk bir mutluluk yaşattı. Bir de onlar olmasaydı...
Vatandaş sıfırı tüketti. 1 milyar liralık kredi borcu için kendini asanlar, çocuklarını yanına alarak otomobili Boğaz'ın soğuk sularına sürenler, toplumdaki moral çöküntüsünün açık göstergesi. Bu kasvetli havayı teneffüs eden Türk halkı 3 Nisan gecesini bekliyordu.

Saat 22.30 olduğunda tek umudun da söndüğüne inanmaya başlamıştı herkes. Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Real Madrid karşısında ilk yarıyı 2-0 yenik kapatmış olan Galatasaraylı futbolcular yavaş yavaş soyunma odasına doğru ilerliyordu.

'SİZ DE İNANIN'
Rakİp, bu kupayı tarihte en çok kazanan takım. Son üç sezonun ikisinde Avrupa Şampiyonu olmuş. FIFA tarafından "Asrın takımı" seçilmiş.

Sarı-kırmızılı futbolcular, başları önde soyunma odasına doğru ilerlerken kapalı tribünden müthiş bir uğultu koptu: "Bizler inandık; siz de inanın." Takım ikinci yarı için sahaya çıktığında da müthiş destek devam etti. "Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray" tezahüratıyla takımı tribünün önüne çağırdı sarı-kırmızılı taraftarlar.

Taraftarı Galatasaray'ın ne kadar büyük bir yol kat ettiğinin farkındaydı... Önce UEFA Kupası'nı, sonra da Süper Kupa'yı kazandı. Ve o Süper Kupa'yı kazanırken Real Madrid'i devirmemiş miydi? İşte o takımdı şimdi karşısındaki...

Taraftar, "Ağustos'ta yendik, yine yeneriz" diyordu. Bu inanç kapalı tribünden önce sahaya, sonra tüm stada dalga dalga yayıldı. Ve Ümit, Hasan, Jardel'in golleriyle Galatasaray Real Madrid'i 3-2 dize getirdi.

OKAN: SİLKİNDİK
Maçtan sonra takımın deneyimli isimlerinden Okan da inanılmaz galibiyette taraftarın rolünü şu sözlerle anlatıyordu: "İlk yarı bittiğinde bir ümitsizlik vardı. Ama soyunma odasına girerken tribünlerden gelen 'Bizler inandık, siz de inanın' tezahüratıyla silkindik. Bu tezahüratı aslında sevmeyiz. Çünkü biz futbolcular maçtan önce yeteri kadar konsantre olup galibiyete inanırız. Bu tezahürat sanki 'Siz inanmıyorsunuz' demek gibi gelir bize... Ama bu maçta, hele 2-0 gerideyken yapılması inanılmazdı."

Taraftarlara minnettar olduklarını belirten Okan, sözlerini de şöyle tamamladı: "Biz her zaman bu taraftarı yanımızda görmek istiyoruz. Ali Sami Yen'i 'çıkılmaz' yapan onlar. Kazandığımız bunca zaferde onların da emeği büyüktür. Onlara bu sene bir Avrupa Kupası maçı daha izlettireceğiz. Yeter ki, bize güvenmeye devam etsinler."

ÇOBAN DEĞİL FİGO'YUM
Galatasaray'In 2-0 geriden gelerek Real Madrid'i 3-2 yendiği tarihi maçın kahramanı Fatih Akyel'di. İkinci yarıda oyuna giren genç futbolcu, hem sağ kanatta rakiplerine göz açtırmadı; hem de ileride önüne geleni dağıttı. Attırdığı iki golle Real'in sonunu hazırlayan Fatih SABAH'a konuştu:

* Aslında oyuna ilk 11'de başlamayı umuyordum. Yedek kalmak, benim için hayal kırıklığı oldu. Hem milli maçlarda hem de son Beşiktaş maçında iyi oynamıştım. İlk 11'i bekliyordum. İkinci yarı oynamak kısmet oldu. Ben de elimden geleni yaptım. Takımımın galibiyetinden bana da pay çıkartılıyorsa bu beni çok mutlu eder.

* Hocamızın benim için 'Çok kaliteli bir futbolcu ama oyunun içinde dalıp gidiyor' eleştirisini biliyorum. Ama buna katılmıyorum. Dalıp gitmek söz konusu değil. Belki pozisyon hatası yapıyorumdur. Kötü oynadığım maçlar olabilir ama oyundan koptuğumu kabul etmiyorum.

* Bazı arkadaşlar bana lakap olarak 'Çoban' diyor. Bu, Popescu'dan kaynaklanıyor. Benim takımdaki esas lakabım 'Figo'dur. Popescu bir kere 'Çoban' dedi; bu insanlara daha sempatik geldi herhalde. Hoca'da 'İki Figo bir sahaya çok' diye düşünmüş olmalı. Ama herkes bilsin, ben 'Figo'yum.

* Real Madrid karşısında tur şansımız büyük. Bu maç 2-0'dan 3-2'ye geliyorsa biz büyük bir takımız ve ikinci yarıda oynadığımız gibi oynarsak yenemeyeceğimiz takım yok. Bu Real'i ilk yenişimiz değil. Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı çok istiyoruz. Bu sene Hagi bırakıyor. Okan Ağabey ve Emre'nin de gitmeleri sözkonusu. 'Bu takıma çok şeyler verdik en iyisini verip öyle gidelim' psikolojisi bu futbolcuları daha da kamçılıyor olabilir. Turu geçip bütün Avrupa'yı yine kendimize bağlayacağız. Bu kupayı çok istiyoruz.

İNGİLİZ TIR'CILAR FENERBAHÇE'Lİ
Galatasaray'In zaferleri tüm Türkiye'yi sevince boğuyor. Ama bu skorlara Galatasaray'ın rakipleri kadar üzülen iki kişi var. Şampiyonlar Ligi'nin organizasyonunu yapan TEAM'in Türkiye'deki TIR'ının şoförleri olan Robert Lloyd ve Geoffrey Smith.

Galatasaray tur atladıkça onların evlerine dönüşü gecikiyor. Çünkü Türkiye'deki mevzuat gereği, ülkeye TIR'la giriş yaptıkları için TIR olmadan çıkamıyorlar. Şampiyonlar Ligi malzemelerini taşıyan TIR'ın çıkması için de Galatasaray'ın elenmesi gerekiyor.

İki şoför de futbol tutkunu. Robert Lloyd Liverpool, Geoffrey Smith Manchester United taraftarı. Galatasaray'a saygı duyduklarını söylüyor ve ekliyorlar: "Yine de en büyük dileğimiz Galatasaray'ın bir an önce elenmesi. Ailelerimizi özledik. Bu sene tutmadığımız takım kalmadı. Fenerbahçeli gibi olduk."

ARTIK O SADECE G.SARAY'IN UĞURU
Galatasaray-Real Madrid maçı öncesi iki takımın da İtalyan hakem Collina ile maç kaybetmediği konuşuluyordu. Collina Real Madrid'in 1997'de Olympiakos'u 5-1, 1999'da Porto'yu 3-1 ve 2000'de Manchester United'ı 3-2 yendiği maçları yönetmişti.

Galatasaray ise Collina ile PSG'yi 4-2 (1996), Rapid Wien'i 1-0 (1999) ve Glasgow Rangers'ı 3-2 (2000) mağlup etmişti. Salı geceki maç sonunda Collina'nın Galatasaray'a uğuru devam ederken, Real Madrid, sahadan başı önde ayrılıyordu.

MARCA (İSPANYA): KABUS
Sağ geliyorlar

Kabus! Real Madrid 2-0'dan sonra uyudu. İkinci yarıda gelen 3 golle sahanın çimlerine gömüldü. Galatasaray Bernabeu stadına sağ geliyor.

TUTTO SPORT: İYİ BİTİRDİ
4-2 de olabilirdi

Galatasaray, çok büyük bir işi, çok iyi bir şekilde bitirdi. Tarihe geçecek çok büyük bir iş. 4-2 de olabilirdi ama İstanbul'da yine de büyük coşkuyla kutlanıyor. Collina milimetrik ofsaytı gördü. 18 Nisan'a kadar yarıfinal için hiçbir şey belli olmayacak

RT4 TV: ŞAŞ SÜPERDİ
Kim durduracak?

Galatasaray galibiyete layıktı. Özellikle Lucescu çok akıllı oyuncu değişiklikleri yaptı. Hasan Şaş süper bir oyuncu. Sahada varlığı bile belli olmayan Jardel ise her zamanki gibi ceza sahasında bir ara gözüküp golünü attı. 2000 yılında zaten bütün kupaları alan bu Galatasaray'ı durduracak takım yok mu?

LA VANGUARDİA: GOL OTOYOLU
2. yarı başkalaştı

İspanyol takımı, İstanbul'dan buruk ayrıldı. İlk yarıda silahsız gözüken Galatasaray, ikinci yarıda başka bir takım oldu. Lucescu, Fatih'i ikinci yarıda oyuna yerleştirerek sağ kanadı adeta bir gol otoyoluna çevirdi. Türk takımı ikinci yarıya yaralı boğa gibi çıkmıştı.

AS (İSPANYA): YORULDU
Popescu yok

İlk yarıdaki disiplinli futbol, ikinci yarıda yerini yorgunluk ve bireysel hatalara bıraktı. Sarı kart cezalısı Popescu'nun Bernabeu'da sahaya çıkmayacak olması tek teselli. Real ikinci yarı uykuya yattı. Madrid yorgunluk ve bireysel hatalardan yenildi.

Vahap HACIOĞLU / Gökmen ÖZDEMİR

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır