kapat
03.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Kahreden fark!

Kriz bir kesimin umurunda değil... Onlar eskiden olduğu gibi vur patlasın çal oynasın yaşıyorlar... Yine geceleri barları dolduruyorlar, yine masaların üzerinde oynuyorlar...

Ne yüzbinlerin işsiz kalması, ne esnafın kepenk kapatması, ne işçinin-memurun meydanları doldurması ve ne de doların 1 milyon lirayı aşması onları ilgilendirmiyor...

Onlar sadece Uludağ'a kar yağmazsa üzülüyorlar.. Son model araçlarını yenileyemezlerse kafayı yiyorlar... Üzerlerindeki elbisenin benzerini bir başkasının sırtında görürlerse "Terzim bana kazık attı" diyerek kahırlarından yatağa düşüyorlar...

Bu mutlu azınlığın bir bölümünü önceki gün TV'den yayınlanan müzayedede gördüm...

Bir tabloya 40 milyar verenleri... Bir tek kahve fincanını 1 milyara edinenleri... Çok daha acısı; milyarların döndüğü açık artırmaya yanlarında getirdikleri çocuklarını iştirak ettirenleri üzülerek ve biraz da iğrenerek izledim... Açık artırmayı yöneten "Yok mu artıran" diye bağırdıkça, 7 yaşındaki çocuklar ellerini kaldırıyorlar, fiyatı 200-300 milyon lira birden artırıyorlar... Babaları, anneleri mutlu... Gülüyorlar başını okşayıp "Aferin" diyorlar...

İstanbul'daki 5 yıldızlı otellerin, sosyetenin uğrak yeri olan eğlence yerlerinin havuz başları Ağustos ayı sonuna kadar düğünler için kapatılmış... Üstelik kişi başına 60-70 milyon liradan...

Bu rezervasyonları kimler mi yaptırmış?

Tabii ki 250 milyon liraya bir ay çalışan memurlar, 500 milyon liraya adalet dağıtan yargıçlar, çekini-senedini ödeyemeyen tüccarlar değil...

Milyarların telaffuz edildiği müzayedeye çocuklarını sokanlar...

*

SON SÖZ: Kimsenin yaşam tarzını, hayat standardını eleştirmek gibi bir amacım yok... Sadece krizden etkilenmeyen, aksine beslenen kitlenin hiç değilse bu dönemde biraz daha ölçülü davranmasını beklemek hepimizin hakkı...

İtirafçılar bile!

Internetteki "İtiraf.com" sitesine girenlerin yaklaşık yüzde 32'si "Biri Bizi Gözetliyor" adlı programın yayından kaldırılmasını istiyor... Dikkat edin; bu ankete katılanlar; yaşamlarının çok özel kesitlerini yazan, ya da başkalarının yazdıklarını okuyanlar... Yani özel yaşamda gizlilik tanımayanlar.. Türk.net sitesinin anketine katılanlarda ise bu oran yüzde 57...

HATIRLATMA
Ayaktayız

İlk sayısından itibaren hukukun üstünlüğünü savunan SABAH çalışanları, Dinç Bilgin'le ilgili olarak yargının verdiği ilk karar karşısında tabii ki üzgün... Ama bedbin, yılgın değil... Daha bir kenetlenmiş, gücünü birleştirmiş olarak dimdik ayakta...

Ya yılların kinini nefretini kusma imkanı bulanlar...

SABAH'ın çatısı altında olamamak, bu grubun kapısından sokulmamak yüzünden onur dolu bir ömrü 5 satırlık yazılarıyla karalamaya kalkanlar...

Kalemini mermi yapanlar...

Korkaklıklarından düello yapamayıp, arkadan pusu kuranlar...

Biliyoruz ki; onlar yok olup gidecek.. Bir süre sonra isimleri bile bilinmeyecek..

Daha önce SABAH-İSTANBUL'daki köşemde de belirttiğim gibi Dinç Bilgin'i tanıyan, onunla çalışan, ondan meslek adına çok şeyler öğrenen biri olarak inanıyorum ki; SABAH'ın bayrağı hep zirvede olacak... Yüreği çukur olanlar o bayrağa hiçbir zaman uzanamayacak...

Unutulmasın ki; SABAH'ta bir Dinç Bilgin yok... Bin Dinç Bilgin var...

Serbest Kürsu

Telefonla randevu

İstanbul Göztepe SSK Hastanesi'nde muayene olabilmek için bir haftadır 566 66 26 numaralı telefonu çeviriyorum. Hat ya düşmüyor, ya da, "Sistemimiz şu an cevap vermiyor. Az sonra tekrar arayınız" diyerek kapanıyor. Necip Uysal (İstanbul)

SABAH İSTANBUL
Kriz nedeniyle yaklaşık 1 ay önce yayınına ara veren Sabah-İstanbul'la ilgili olarak hala telefon, faks ve e-posta mesajları geliyor... İstanbullular, "Gazetemiz ne zaman tekrar yayınlanacak" diyor... Hiç değilse nostalji resimlerinin bu köşede yayınına devam etmem isteniyor... Önce şunu belirteyim ki; bu köşenin formatı ve ebadı eski İstanbul resimlerini yayınlamama şimdilik imkan vermiyor.. Sabah-İstanbul'a gelince; inanıyorum ki krizin izleri ortadan kalktıktan sonra tekrar yayınlanmaya başlanacak... Çünkü Sabah-İstanbul'suz İstanbul sahipsiz. Bir ay içinde üzerine gidilmesi, çözümlenmesi gereken o kadar çok sorun birikti ki...

İĞNE
İşini kaybeden bir kişiye "Eminim ki eski işinde çok çalışmışsındır" diyorsak

BİZ ADAM OLMAYIZ

GÜNÜN SÖZÜ
Silginiz, kaleminizden önce bitiyorsa yanlışınız çok demektir...

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır