kapat
24.03.2001
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )

Siyasetin Derviş rahatsızlığı...

Ekonomik kriz ortamı siyaseti de sarsıyor. Koalisyon partilerinin içinde öteden beri varolan ama pek açığa vurulmayan memnuniyetsizlikler, kırgınlıklar şimdi giderek daha fazla su yüzüne çıkmaya başlıyor ve bunlara bir de Kemal Derviş sıkıntısı ekleniyor. Hem partilerin içindeki homurdanmalar artıyor hem de koalisyon partileri arasındaki gerilimler...

Oysa Kasım ve Şubat krizlerinin ardından programın çökmesi, ekonominin hızla dibe doğru gitmesi, dış kredi musluklarının kesilmesi ile birlikte yaşanan panik ve çaresizlik ortamında Ankara çok samimi duygularla olmasa bile Kemal Derviş'e kurtarıcı olarak sarılmıştı.

Hem toplumun içine düştüğü karamsarlık ortamından çıkması hem de dış mali piyasalardaki güvensizlik ikliminin kırılabilmesi için Kemal Derviş'in ekonominin patronluğuna getirilmesi en iyi çözüm formülü olarak kabul edilmişti.

Ancak, ilk günlerde kafalarda gizlenen bazı tereddütler, şimdi giderek siyasal kıskançlık duygularını kamçılamaya, gelecek kaygılarını ön plana çıkarmaya başlıyor. Bazı parti liderleri ve partilerin iddialı isimleri Kemal Derviş'i kendi gelecekleri bakımından tehdit unsuru olarak görmeye başlıyorlar.

Derviş'in partilerüstü kalmaktaki kararlılığı ve böylelikle de koalisyonun tek kişilik dördüncü ortağı konumunda olması, politikacıların işine gelmiyor.

Hem ANAP hem de MHP başından itibaren Kemal Derviş'in DSP'ye üye olmasını istiyorlar. Böylelikle konum olarak onu da kabinedeki 34 bakandan biri haline getirmek, öyle görmek ve görülmesini sağlamak istiyorlar.

Ancak Kemal Derviş de arzulanan o konuma girmek istemiyor. En azından bugün için parti siyasetinin dışında kalmaya, teknokrat bakan konumunu sürdürmeye özen gösteriyor. Ecevit'in "DSP'ye katıl" önerisini nazik bir üslupla geri çeviriyor.

Bu durum, açıkça söylemeseler bile koalisyonun iki ortağında ciddi bir rahatsızlık kaynağı. Bugün her ne kadar "tam destek veriyoruz" deseler de hem Devlet Bahçeli hem de Mesut Yılmaz, Kemal Derviş'in konumunu içlerine sindirebilmiş değiller. ANAP ve MHP kurmayları ve bakanların çoğu da durumdan hoşnut değiller.

Bu konuda Başkent kulislerinde "yazılmamak kaydıyla" yapılan değerlendirmelerin özeti şu:

"Yeni ekonomik program başarılı olursa bu başarı Kemal Derviş'in hanesine yazılacak. Derviş bugünden o yönde bir plan yapmamış olsa bile kamuoyunun yükselen talep ve baskıları ile Türkiye'nin umut vaat eden yeni siyasi lideri haline gelecek. Ve siyasetin temel yapı taşları yerinden oynayacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın..."

Başarısızlık halinde de Derviş'in kaybedeceği fazla bir şey olmayacağını düşünenler de var; "Ben elimden geleni yapmaya çalıştım ama koalisyon liderleri ve bakanlardan programa gerekli destek gelmedi. Benim elimi kolumu tutmaya çalıştılar, ayağıma çelme taktılar..." diyebileceğini söylüyorlar.

Henüz çok fazla açığa vurulmamış olsa dahi Derviş'e karşı müthiş bir kıskançlık havası hakim Ankara'da. Hatta o kadar ki, yeni ekonomik programın da başarısız olmasını dileyenler bile var bugün. Çünkü program başarısız olursa o zaman Derviş'in siyasi iddiası veya Derviş üzerinden yapılmakta olan siyasi hesapların da çökeceği varsayımı, krizden çıkış çabaları karşısında önemli bir tehdit haline geliyor.

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır