Win-Türkçe
ASCII

NEDİR ŞİZOFRENİ?
Şizofreni dünyanın her yerinde, her türlü ırk, kültür ve toplumsal sınıfta görülebilen ciddi bir ruhsal rahatsızlık. Hastalığın bazı dönemlerinde (psikoz dönemi) gerçeği değerlendirmenin bozulduğu, düşüncede, duyguda ve davranışta bazı anormalliklerin ortaya çıktığı görülüyor. Dünyada 50 milyon şizofren bulunuyor. Türkiye'de 300 bin ile 600 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.

Varolmayan görüntüler görmek, sesler duymak (halüsinasyon) ve "Beni öldürmek istiyorlar", "Ben peygamberim" gibi gerçek dışı, hezeyan adı verilen düşünce bozuklukları hastalığın başlıca belirtileri. Şizofren kişi, hastalığı alevlendiği dönemde anlamsız saldırganlık gösterebiliyor, çırılçıplak dışarıda gezebiliyor. Düşük motivasyon, genel ilgisizlik, sosyal ilişkilerde azalma baş gösteriyor. Hasta işi başlatma, yürütme, planlama özelliklerini kaybediyor. Hastanın yüz ifadesi düzleşiyor, mimikler kayboluyor, ses tonu monotonlaşıyor.

HASTA YAKINLARI NE DİYOR?
A. D.: Oğlum gayet normaldi. Liseden sonra istediği okulu kazanamayınca içine kapanıklık başladı. Şüpheler, gündüz perdeyi çekmeler. İki gün sürdü üçüncü gün patladı. Hastaneye yatırdık.Yıllardır mücadele ediyoruz. 12 yıl sonra doğru ilacı bulduk. Bağırıp çağırmalar kesildi, hastalığını kabul etti. Şimdi evde oturuyor, ders çalışıyor. Normal bir yetişkin gibi her şeyi yapıyoruz oğlumla. Sohbet, gezme, arkadaşlık. Çalışmayı çok istiyor ama ilaçtan dolayı tansiyonu çok düşük.

M. K.: Kızım 16 yaşında yakalandı. Sekiz yıldır boğuşuyor. Hepimiz çok acı günler yaşadık. Hastalığı yavaş yavaş gelişti. Önce depresyon zannettik. Sonra yavaş yavaş bütün yeteneklerini kaybetti. İntihar girişimleri oldu. Yedi yıldır çeşitli tedavi ve ilaçlardan sonra şimdi almış olduğu ilaçla çocuk düzelmeye başladı. Çalışacak durumda. Ama hastalığı nedeniyle işe alınmıyor. Bu önyargının kırılması gerek.

Şizofreni hakkında yanlış kanılar
Ruhsal bir zayıflık halidir: Henüz nedeni kesin olarak bilinmese de şizofreninin biyolojik bir hastalık olduğu kanısı giderek yaygınlık kazanıyor. Genetik faktörler de rol oynuyor. Anne ya da babanın şizofren olması halinde çocuklarda hastalığın görülme ihtimalı yüzde 16, her ikisi de şizofrense yüzde 35. Tek yumurta ikizlerinn

Asla tedavi edilemez: Hastaların büyük çoğunluğu ilaç tedavisi ile normal bir hayat sürme olanağına sahip. Hastalığın tamamen iyileşme oranı yüzde 50. Çalışma hayatını sürdürebilecek derecede ileri bir iyileşme oranı yüzde 20. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç alma ihtimali de o kadar yüksek.

Hep hastanede yatması gerekir: Yeni ilaçlarla birlikte uzun süreli hastane tedavileri artık gerekli görülmüyor. Sadece hastalığın alevlendiği dönem için hastane öneriliyor. n Çevreden saklamak gerekir: Hastalığın nedenini bilmeyen aileler, bundan suçluluk ve utanç duyuyorlar. Ailelerin bu psikolojisi hastaları olumsuz yönde etkiliyor. Suçluluk duymaktan vazgeçmek, yakın çevreyi bu konuda aydınlatmak hasta olumlu.

Toplumsal destek işe yaramaz: Hastanın stres düzeyini azaltmak, anlayışlı ve kabullenici bir çevre oluşturmak hastalığın iyileşme sürecinde son derece etkili.

DOKTOR DA BİLMİYOR
Şizofren oğlu intihar eden İsrailli Y. Shershevsky ailelere güç vermek için kendi deneyimlerinden yola çıkarak bir kitap yazıyor: "Sizi asla kucaklamayacak". Şizofreni Günleri'ne katılan Shershevsky, kitabıyla hem sokaktaki insanı hem de doktorları eğitmeyi amaçlamış: "Doktorlar ailelerin ne kadar etkilendiğini bilmedikleri için bize hep eksik bilgi verdiler. Stigmaya doktorlar da neden oluyor aslında."

Yağları kır, özel reçeteyle zayıfla
Yaz geldi. Fazla kilolardan kurtulmak için açlığa mahkum olmayın. Önce yağları 'kırdırın' ardından 'özel reçete'yle zayıflayın

Havalar bir sıcak, bir sıcak... Kışın kat kat giyinmenin rahatlığıyla alınan kilolar başımıza dert olmaya başladı bile. Peki zayıflamak için açlığa mı mahkum olacağız? Boğazımızdan bir lokma rahatlıkla geçmeyecek mi? Tabii ki hayır! İki-üç günlük ya da haftalık rejimlerle kilo kaybederek rahatlıyorsanız, kendinizi hiç aldatmayın. Çünkü bu tür rejimlerle verilen kilolar, vücudumuzdaki yağ hücrelerini azaltmadığı için kısa zamanda kiloların geri alınmasına neden oluyor, hatta kilo verdikten sonra ağırlığını kaybeden kaslar, bölgesel yağlanmalara neden oluyor.

Fit Line Slim and Gym Center'ın sahibi Ayşenur Özmat, "Zayıflamak kilo kaybetmek değildir" diyor. Fit Line'da farklı vücut tipleri, yaşam biçimleri ve alışkanlıklara göre farklı zayıflama metodları geliştiriliyor. Bu merkezin farkı, kişiye özel bir sağlıklı beslenme ve egzersiz programı hazırlaması. Uzmanlar sorunlarınızın kaynaklarını araştırarak özel reçeteler hazırlıyor. "Amacımız yeniden kendinizle barışmanızı sağlamak" diyen uzmanlar, fazla yağlardan kesin kurtuluş, aç kalmadan zayıflık, istenilen bölgelerin inceltilmesi, esnek kaslar ve diri bir vücut, selülitlere etkili bir çözüm ve yüz liftingi konusunda iddialılar.

Bu merkezdeki iki alet ise zayıflamaya yardımcı oluyor. Infrasnella ile istenilen bölgedeki istenmeyen yağlar parçalanıyor! Ve ilk seansta bile ölçülebilir incelme sağlanıyor. Quantum ile vücudun zayıflaması ve toparlanması sağlanıyor.

Fit Line Slim Gym Center Rumeli Caddesi Nişantaşı İş Merkezi No:1 Kat: 6 Tel: 212 231 63 92 / 212 231 89 42

Mutlu Tönbekici