kapat

25.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Tilbe hep üşüyor
Tatlıses'in kanatlarının altında yeni kasetini çıkaran Yıldız Tilbe, biraz huzursuz. Ama sebebi 'imajı korumak' değil... Aksine, "Ben neysem oyum... Değişen bir şey yok" diyor

Yıldız Tilbe'nin ismini geçtiğimiz yaz, siyah-beyaz afişlerlerde gördük. 'Deli Mavi' isimli bir barda şarkı söylediğini duyuruyordu. "Üşüdüm yorgan misali serin üstüme" sözleriyle dinleyenleri kıskıvrak saran, Tarkan'a "Kış Güneşi"ni yazan Tilbe'nin durumu 'yükselişlerin ve çöküşlerin kadını' başlıklı bir kitaba konu olacak türden. Yeni kaseti "Gülüm" şimdi piyasada ve o, altı ay öncesinden çok daha parlak görünüyor.

Röportajın kuralları vardı; esrarla ilgili soru sormayacak ve fotoğraf çekmeyecektik. Birkaç tane çektik ama hemen uyarı geldi... Çok üşüyen ve bu yüzden kaloriferin önüne bir kedi gibi kıvrılan Tilbe, her soruya tedirgin yanıtlar veriyordu... Nedeninin kasetin başarısını gölgelememek için titizlenmesi olduğunu hiç sanmıyorum. Çünkü onun bu kasetten beklediği sadece şarkılarının sevilmesi; "Benim için değişen bir şey yok. Neysem oyum ve hep şarkı söyleyeceğim" diyor. Umarız Tatlıses ona "Nankör Kedi" şarkısını söylemez...

Hızlı bir çıkış yapmıştınız ama sonra yok oldunuz. Neden?

Yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim. Hatta övünüyorum. Mesleğe pavyonda başlamış olmak, barlarda çalışmak da çok büyük bir kazançtı.

Hayatı tanımak adına mı?

Evet. En önemlisi orada işinizi gerçekten iyi yapıyorsanız varolabilirsiniz. Yeteneğim Allah tarafından verilmiş. Bana kalsa çoktan biterdim, ama bana bağlı değil. Ayrıca her yerde şarkı söylerim. Bu Deli Mavi de olur, akıllı mavi de. Çünkü şarkılarımı herkese yapıyorum. Yoksa şu tabaka olsun, bu tabaka gibi dertlerim yok. Olamaz da bu çok ayıp! Parası olanlar şarkılarımı daha mı çok sevecek, daha mı çok anlayacak? Böyle aptalca şey olur mu!

'Kötü' olarak tanımlanan yerlerde çalıştınız. Anneliğin etkisi mi?

Önce kendim için çalıştım. Çünkü ben olmazsam kızım da olamaz. Yaptığımız işi en iyi şekilde yapmalıyız, yoksa karşılığını alamayız.

Annelik zor mu?

Annelik işte! Anlatılmaz, yaşanır. Ama bir insan yetiştirmek kadar zor meslek yok. Astronot olmak bile daha kolay.

NERUDA'YI BESTELEDİ
Kızınız Sezen mutlu mu?

16 yaşında orta sonda. O da tüm yaşıtları gibi, değişik değil. Arkadaş çevresi var, akşam telefonla arıyorlar. Her çocuk gibi.

Babası ile görüşüyor mu?

Görüşüyordur herhalde. Ben görüşmüyorum.

Kendi anne babanızla aranız nasıldı?

Çok güzel bir ailemiz vardı. Annemin bakkal dükkanı vardı, babam mevsimlik işçiydi. Bir kez bile kavga etmediler. Öyle bir evlilik bir daha görmedim. Evin en küçüğüydüm ve herkes bana çok iyi davranırdı. Keşke onları daha çok dinleseydim. Ama onlar öldükten sonra bunu anladım. Onları çok özlüyorum. Çocukluğuma geri dönmeyi çok isterdim. Kim istemez ki!

Bir ilişkiniz var mı?

Hayır yok. Ama aşk her yerde; havanın güzelliğinde, iki kişinin sohbetinde... Her kadının bir erkeğe, her erkeğin de bir kadına ihtiyacı var. Ama taşlar yerine oturmayınca oturmuyor. Olunca da kimse tutamıyor.

İnsanların söylediklerinizi anlamadığını düşünüyor musunuz?

Bazen. Ama şarkılarımda değil, konuşurken. Hani Mevlana "Ne söylersen söyle/ karşındakininin anladığı kadar" der ya, galiba öyle.

Mevlana dışında kimleri seviyorsunuz?

Şiir okumayı çok seviyorum. "Ben sana mecburum" ve "Hasretinden prangalar eskittim" en sevdiğim şiirler. Neruda'yı çok seviyorum. Onun bir şiirini de besteledim ama kasetlerde yok. Şöyle bir şiir: "Bir gün olsun uzak durma benden/ Çok uzundu ayrılık hem/ Anlatamıyorum/ Bekleyeceğim seni / Nasıl beklenirse garlarda."

Kürt kökenlisiniz?

Evet, Kürdüm.

Kürtçe konusundaki son gelişmeler için ne diyorsunuz?

Haberim ve fikrim yok.

Kürtçe türkü söylemek ister miydiniz?

Her dilde söylemek isterdim. Türkiyeliyim ve insan da ağaç gibi köküne bağlıysa meyve verir. Kürtleri tanıyorum ve çok seviyorum. Ama Kürtçe bilmiyorum, dilim de dönmediği için türkü söyleyemiyorum.

Önceki kasetlerinizde türküler oluyordu bu kez yok.

Çok seviyorum ama bu kez kendi şarkılarımı okudum, güzel de oldu. Türküleri seviyorum çünkü bizi en iyi halk müziği anlatıyor. Sanat müziğini de seviyorum ama o biraz daha sefahat müziği. Oysa türkülerde her şey çok gerçek. Aşksa aşk, tepkiyse tepki. Neyse o!

Yalnız değilim
"Üşüdüm yorgan misali serin üstüme" dediniz ve şimdi de üşüyorsunuz. Sizi üşüten nedir?

Şarkıdaki duygusal bir üşüme. Şimdi ise kansızlıktan.

Nasıl bir duygusallık... Kendinizi yalnız mı hissediyorsunuz?

Hayır, yalnız değilim. Ailem, sevenlerim var. Onlar da olmasalar Allah var. Benim hüznüm, ruhumda olan bir şey. Yaratan öyle yaratmış.

BUKET AŞÇI


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır