kapat

28.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kurban Bayramı
BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )


Zam paketi Başbakanlık'ta...

Döviz kuru üzerindeki çıpanın kaldırılmasıyla başlayan dalgalanma mali piyasaları ve reel sektörü sarsmaya devam ediyor. Henüz bu dalgalanmanın hangi düzeyde normalleşeceği, devalüasyon oranının ne olacağı konusunda kimse net bir tahmin yapamıyor.

Oysa kararın alındığı ilk günlerde bu tahmin yüzde 20 - 25 düzeyindeydi. Ancak hükümet dalgalı kur rejiminin gerekli kıldığı kararları zamanında alamadığı için derinleşen belirsizlik ortamı en azından şimdilik bu tahminlerin geçerliliğini tartışmalı hale getiriyor.

Bu arada ekonomi yönetiminde iki kilit bürokratın istifa etmiş olması da belirsizliği biraz daha artırıyor.

Hükümet günlerden beri Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası Başkanlığı için isim arayışında. Bu iki önemli atama sonuçlandırılamadığı için Ankara'da bulunan IMF heyetiyle yürütülen görüşmeler de sonuçsuz kalıyor.

Gecikme maliyeti artırıyor
Koalisyon liderleri hemen her gün zirve toplantılarında buluşuyorlar. Ancak alınması gereken acil önlem kararları bir türlü netleştirilemiyor. Zaman kaybediliyor ve bu zaman kaybı da ekonomiye kan kaybettiriyor. Yeni programın yükünü artırıyor.

Aslında alınması gerekli önlemler çok sır da değil. Örneğin dalgalı kura geçiş kararının hemen ardından kamunun ürettiği temel malların fiyatlarının yeniden belirlenmesi gerekiyordu. Ki bu, dalgalanan döviz kurlarının hangi düzeyde istikrar kazanması gerektiği konusunda hükümetin piyasalara vereceği mesaj için de etkili bir yöntem olacaktı.

Hazine Müsteşarlığı bu konudaki teknik hazırlıkları üç gün önce bitirip Başbakanlık'a sundu. Fakat hükümetten bir karar çıkmadı. Dahası şeker fiyatlarının yüzde 10 oranında artırılması konusunda bir buçuk ay önce Başbakanlık'a bir karar taslağı sunulmuştu. Geçen süre içerisinde şeker zammı yapılamadığı gibi yazı da ortadan kayboldu.

Akaryakıta yüzde 15 zam
Şeker zammı bir buçuk aydan beri geciktiriliyor ve Şeker Şirketi'nin zararı katlanarak büyüyor. Aynı şekilde bugün döviz kurlarında yüzde 50 civarında bir artış var. Ve Tüpraş'ın dolar üzerinden aldığı ham petrolün maliyeti aynı oranda yükselmiş durumda. Ama akaryakıt satış fiyatları sabit. Aynı şekilde BOTAŞ'ın doğalgaz alış maliyetinin yarı yarıya artmasına karşın satış fiyatları değişmedi. Bu kamu şirketleri her gün trilyonlarca lira zarar ediyor.

Hazine Müsteşarlığı'nın ilgili KİT'lerin görüş ve önerileri doğrultusunda hazırladığı alternatifli zam önerisine göre petrol ürünlerinin ve doğalgazın satış fiyatlarının hiç zaman geçirilmeden yüzde 15 oranında artırılması gerekiyor. Ayrıca elektrik satış fiyatının da en az yüzde 25 oranında artırılması öneriliyor.

Konuştuğumuz uzmanlar, devalüasyon oranı henüz netleşmediği için söz konusu fiyat ayarlamalarının bayram tatili sonrası netleştirilecek olan yeni programla birlikte revize edileceğini söylüyorlar. Yani, muhtemelen mart ayı sonlarına doğru döviz kurlarındaki dalgalanma sakinleştiğinde devalüasyon oranı hangi düzeyde oluşursa temel malların fiyat artışı da aynı düzeye getirilecek.

Özetle hükümeti bürokrat atamalarından çok daha zor kararlar bekliyor. Hem de hiç gecikmeye tahammülü olmayan kararlar...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır