Genel istek

Meclis'teydik... Kuliste, her partiden milletvekili vardı... Konuşulan konu ise... "Neler oluyor?.. Nereye gidiyoruz?"

Bu sırada bir "haber" geldi:

- Atakule'de eylem... Esnaf kepenk kapatıyor.

Önce bir sessizlik oldu.

Sonra da "birkaç milletvekili" yerinden fırladı.

"Atakule'ye gidiyoruz" diyerek, hızla Meclis'ten çıktılar.

***

Atakule "Çankaya tepesinde" bir alışveriş merkezi.

115 dükkân var.

Merhum Turgut Özal zaman zaman Atakule'yi gezerdi... Alışveriş ederdi.

Eğer Atakule gibi bir yerde...

Ankara'nın seçkinlerinin... Zenginlerinin oturduğu bir semtte, kepenk kapanıyorsa...

Allah Rizeli'nin, Kütahyalı'nın, Malatyalı'nın yardımcısı olsun.

***

Meclis kulisinde sohbet yeniden başladı...

Konu yine "aynı" konu:

- Ne oluyor?.. Nereye gidiyoruz?.. Bu işin sonu nasıl gelecek?

Herkes "şikâyete" başlayınca...

MHP, İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş "beyler, bir dakika" diye ayağa kalktı:

- Arkadaşlar, bizim işimiz sorun çözmek... Eğer biz de "ne oluyor" diye telaşa kapılırsak... Vatandaş ne yapar?

***

Nazif Okumuş da gitti.

Bu arada "başka gelenler" oldu.

Yine "her partiden."

Konuşulan konu ise:

- Ne oluyor?.. Vatandaş kızgın?.. Halka ne diyeceğiz?

Hasan Ekinci (Artvin-DYP) eski Bakanlardan.

Bugüne kadar "hiç lojmana çıkmamış" isimlerden.

Evi, Küçükesat'ta.

Ona döndük:

- Siz ne diyorsunuz?.. Küçükesat'ta halk ne durumda?

Ekinci dedi ki:

- Bakın arkadaşlar... İktidarda olmuşuz veya muhalefette... Farkeden birşey yok... Ve halkın önüne çıkacak yüzümüz hiç yok.

***

Hasan Ekinci'ye "hayır... Vatandaşın karşısına çıkacak yüzümüz var" diyeni görmedik.

Ekinci devam etti:

- Arkadaşlar, bu Meclis halktan koptu... Meclis, halka yük olmaya başladı... Bu gidiş, tehlikeli gidiş... Oturalım, konuşalım, uzlaşalım.

***

Milletvekilleri "bize" sordular:

- Siz ne diyorsunuz?.. Geçmişte de böyle krizler görmüşsünüzdür... O zaman neler olmuştu?

Anlattık.

"Fi tarihinde" bir kriz olmuştu.

Başbakan, İsmet İnönü idi.

İnönü, TBMM kürsüsüne çıktı:

- Krizi, benim tahrik etmemi bekliyorsanız, ben bunu yapamam... Yapamam, çünkü benim, takibettiğim politikaya imanım vardır... Meclis'ten güvenoyu almışımdır, iktidarım vardır....... Hükümetim, aciz değildir, kuvvetlidir... Eğer bizim dışımızda bir hükümet kurarsanız, o hükümetin de en az benim kadar ehliyetli kişilerden meydana geleceğine ve başarılı olacağına güvenim vardır. (17 Haziran 1964-TBMM Tutanakları)

***

"Bunları" anlattık ve... Dedik ki:

- Hükümet, krizi tahrik etmez... Kriz çözer... Ve iktidar olmak, sadece "Meclis'ten güvenoyu almak" değildir... Muktedir olmayı da gerektirir... Muktedir olan da... Kürsüye çıkar... "Böyle" konuşur.

***

Belki kırk milletvekili bir anda çevremizi kuşattı:

"Lütfen" dediler:

- Bunu... İsmet Paşa'nın Meclis konuşmasını yazınız... Hemen bugün yazınız... Mutlaka yazınız.

"Genel istek üzerine" biz de yazdık.