kapat

28.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kurban Bayramı
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Lütfen değişin!

Eski Roma'nın filozoflarından Seneca "Başarının büyüklüğünü inancın büyüklüğü belirler" demiş..

Çağın inancı demokrasi ve liberal ekonomi. Bu değerlerin temeli de özgür düşünce, rekabet, fırsat eşitliği, şeffaflık ve adalet..

Türkiye'de herkes değişimin vazgeçilmezliğini kabul ediyor. Bundan sonra ne yapılacağını bilenler kıyamet gibi.. Nasıl yapılacağını bilenler de az değil.. Ama asıl erdem bunları yapmaktır.

İşte o noktada tıkanıyoruz.

Erdemli insanları devlet gemisinin kaptan köprüsüne koyamıyoruz.

Demirel dün "Türkiye sanayileşmiş, AB'ye aday olmuş, G-20'lerin üyesi bir ülke.. Eyvah batıyoruz gibi bir haleti ruhiye içine sürüklenmesini anlamak mümkün değil" demiş..

Türkiye'yi yöneten siyaset ekolünün "baba"sı, yenilgilerinden çıkardığı dersleri haleflerine yeni bir gelecek inşa etsinler diye aktaracak yerde, kalkmış kaygılarımıza, korkularımıza hayret ediyor.

Kriz yüzeysel değil..

IMF 10-15 milyar daha göndersin, 2 milyon memurumuzla, dünyanın en büyük dördüncü büyük ordusuyla, partizan çiftliğine çevirdiğimiz KİT'lerimizle, AB üyesi olmanın şartı olan değişimlere direnerek, israf, kokuşmuşluk ve hukuksuzluk içinde yaşamaya devam edelim.. İstenen bu..

Arkadaşımız Metin Münir dün Devlet Bakanı Keçeciler'in "Yaşadığımız şey, yüzeysel bir krizdir" sözüne takmıştı. Bu sözleri "halkın zekâsına hakaret" sayması haklı.

"Bana bu krizin yüzeysel olduğunu söyleyecek -Türk veya yabancı- bir bankacı çıkarsa Keçeciler'in şapkasını Celâl Pir'in NTV'deki ekonomi programında yemeye söz veriyorum" dedi.

Ecevit, hükümeti ayakta tutmanın maliyetini nereye kadar çıkarmayı göze aldı?

Hesabını yaparken bu faturayı, milletin cebinden ve hayatından ödeyeceğini hesap edecek mi?

Kalite ve Derviş..

Dünkü gazetelerde MGK'dan sızan kırıntılar müjde havası içinde verildi.

Ecevit Sezer'e "Sayın Cumhurbaşkanı, Mısır geziniz nasıl geçti?" diye sormuş.. Cumhurbaşkanı da "İyi geçti, ya sizinki nasıl geçti?" diye karşılık vermiş..

Başbakan Yardımcısı Cumhurbaşkanı'na "Sayın Cumhurbaşkanım" diye hitap etmiş..

Oh çok şükür, işler düzeliyor...

Haydi Türkiyem ileri!.

Herkes satın aldığı malın kalitesi ile ilgili.

Peki, ilişkilerimizin kalitesi?.

Konuştuğumuz şeylerin kalitesi?.

Kriz, sandığımızdan da derindir!

Çağdaş bir siyasi liderlik, bu felâketten sonra yalnız ekonomi bakanlarını değiştirmekle kalmaz, ülkenin uluslararası saygınlığa, bilgi ve tecrübeye sahip insanlarını "vatani görev" gibi ülkeye çağırır bakan yapardı.

Yirmi üç yıldır Dünya Bankası'nda çalışan ve halen Başkan Yardımcısı olan Kemal Derviş'i davet etmek akıllarına geldi mi?

En az bir yıl yabancı bankalardan kredi alamayız. Dış ülkelerin ve uluslararası kuruluşların onarım döneminde önemi artacak..

İlişkilerini "hâl-hatır" sorma basamağına yeni çıkaran devlet zirvesi bu kapılara ne zaman anahtar arayacak?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır