kapat

28.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Superbahis
Mücadeleye devam edeceğiz
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, yolsuzlukla mücadelede işadamlarından ve bilimadamlarından destek, yargıdan da hesap sorulmasını istedi

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, halkın desteği sürdüğü oranda, yolsuzlukla mücadeleyi kimsenin engelleyemeyeceğini söyledi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Edütler Vakfı tarafından gerçekleştirilen Türkiye'de yolsuzluk araştırmasının ilk sonuçlarının açıklanacağı toplantı, dün, Boğaziçi Üniversitesi'nde başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İçişleri Bakanı Tantan, yolsuzlukla mücadelede yapılması gerekenler ve şimdiye kadar gelinen noktalar hakkında bilgi verdi.

BEN HASTALIĞI
Yolsuzlukla mücadelede işadamlarından destek beklediklerini belirten Tantan, mücadelenin halkın da desteği ile sonuna kadar devam edeceğini ve her şeyin nitelikli bir ekiple gerçekleştirileceğini söyledi.

Tantan şöyle konuştu: "Kendi inancımızı yükseltmek zorundayız. Böylece bütün sistemin içinde ülkenin güçlenmesi konusunda bizi tutacak ve tehdit edecek güç yoktur. Soğuk savaşın sona erdiği günden bu yana bütün uluslar kendi ekonomilerini tehdit eden unsurları ortadan kaldırmak için çalışma yapıyor. Biz bunun neresindeyiz. Bana hangi işadamımız diyebilir ki 'biz şunları böyle yaptık', 'şunların yapılması gereklidir' diye. Bu da bizim eksikliğimiz. Bunları hep birlikte yapmak zorundayız. Meslek odaları, kendi klasik anlayışından çıkmak zorundadır. Yeni senaryolar yeni anlayışları hakim kılmak noktasında zihriyeti değiştirmelidirler."

Tantan, yaşanan sorunları birkaç noktaya bağladı. Tantan, bazı konuların geliştirilmemesi durumunda hiçbir ilerleme kaydedilemeyeceğini belirterek, "Sorunları çözemememizin nedeni kıskançlığımız, ileriyi görememek ve bunu ben yaptım hastalığımız. Ben yaptım hastalığından en kısa zamanda kurtulmalıyız" şeklinde konuştu. Mücadele kapsamında bilimadamları ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düştüğünü belirten Tantan, halkın aydınlatılması noktasında bilimsel araştırmaların aralıksız devam edeceğini söyledi.

MEDYA ÖNEMLİ
Tantan, yolsuzlukla mücadele konusunda medyanın da önemli bir rolü olduğunu söyledi. Tantan, "Basın ve medya kendini yenilemelidir. Medya sektöründe korkunç bir işsizlik ordusu vardır. Gelişmiş ülkelere bakıldığında, yolsuzluk ekonomisinde medyanın bütün iş konularında güçlü konuma geldiği gözlenmiştir. Yolsuzlukla mücadelede medya çok önemli" şeklinde konuştu.

Tantan: Yargıdan hesap sorulsun
Tantan, yolsuzlukla mücadelede yargıya önemli görevler düştüğünün altını çizerek, "1.5 yıl sümen altında savcılıkta beklenen dosyanın neden beklediği sorulmazsa o zaman mücedele oradada etkili olmaz" dedi.

Operasyonel çalışmaların gerek güvenlik güçleri, gerekse uzmanlar tarafından sürekli incelendiğini, araştırmaların davanın seyrine katkı sağlayacak delilleri de ilave ettiğini kaydeden Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Soruşturma, hiçbir şekilde kime giderse gitsin asla kesilmiyor, kesilme şansı da hiçbir zaman olmayacak. Bütün olayların dosyalarını sonuna kadar takip ediyoruz. Gelinen noktada bakıldığında, 1.5 yıl sümen altında savcılıkta bekleyen dosyanın neden beklediği eğer sorulmazsa, o zaman mücadele orada etkili olamaz. Eğer mahkemede savcı, savunmanın ifade ettiği şeye uyduğunu kabul ederse, burada bir sıkıntı var demektir. Her türlü illegal oluşuma karşı gizli bir sistem içinde araştırarak, takip ederek, hukukun verdiği yetkiyi kullanarak çalışmaları devam ettiriyoruz."

Mücadele vicdanlarda yapılmalı
İçişleri Bakanı, dokunulmazlığın suçlara neden olmaması gerektiğini savundu. Tantan şöyle dedi: "Yolsuzlukla mücadele vicdanlarda yapılmalıdır. Vicdanları feth edemezseniz başarı olamayız. Yeni ahlak anlayışı ortaya koymalıyız. Toplumda ahlak ve adalet zihniyeti hakim olduğu zaman nasıl bir medeniyet ortaya konduğu geçmişimizde örneklerle vardır." Mücadelede ortak çıkarların önde tutulduğu bir zihniyetin harekete geçirilmesi gerektiğini ifade eden Tantan, ortak bir anlayış ile hareket edilerek ileri nesillere de aktarılmasının önemli olduğunu söyledi.

İÇİŞLERİ BAKANI TANTAN HUKUKÇULARI KIZDIRDI

YÜCEL SAYMAN (İstanbul Barosu Başkanı)

Delil yargıya verilmiyor

Tantan'ın, 'Dosyaları 1.5 yıl sümen altında bırakan yargıdan hesap sorulması' gerektiği yönündeki açıklamasına İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman karşı çıktı. Sayman şöyle dedi: "Kamu ile ilgili sözleşmeleri Danıştay'ın denetiminden çıkaran bu hükümettir. Yolsuzlukların çözülebilmesi için öncelikle hükümet bu değişiklikten sonra hangi sözleşmeyle kimlere ne verdiğini ve nasıl bir sözleme imzaladığını açıklamalıdır." Delillerin yargıya verilmediğini öne süren Sayman, "Bu atmosferde yolsuzluklarla mücadele edilemez. Halktan destek de istenemez" dedi. Sayman yapılan araştırma sonucunda mahkemelerin; Silahlı Kuvvetler, AKUT, üniversite, ilköğretim, muhtarlar ve polisin ardından, yüzde 50 oranında güvenilirlikle altıncı sırada kalmasını da değerlendirerek, "Sisteminin tartışılması gerekiyor" dedi.

SADIK ERDOĞAN (Ankara Barosu Başkanı)

Çok talihsiz bir açıklama
Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan da İçişleri Bakanı Tantan'ın açıklamasını şöyle yanıtladı: "Her şeyden önce beyanın yanlış anlaşılmasını umuyorum. Böyle bir açıklama İçişleri Bakanı Sayın Sadettin Tantan tarafından istenmeden sarf edilmiştir. Yolsuzluk yapanı veya yolsuzluk yapılanı savunma diye bir kural sözkonusu değildir.

Savunma sanığı savunur. Her kişi ve her kurum hakkında bir karar verilirken TCK'nın ana ilkelerinden olan 'Masumiyet karinesi' işler. Yani hüküm kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Bu yüzden 'savunma yapanlar yolsuzluk yapanlara yol gösteriyor' demek doğru bir tanımlama olmaz. Sayın Bakan bu gibi hassas konulardaki tüm savunmaları kastetmemiştir. Çünkü bakanın söylediği tip savunmalar suça kılıf aramadır. Yargının üç temel ayağı vardır. Sav, savunma ve karar. Bunlardan biri eksik olursa yargı topal kalır. Sonuç olarak bu açıklama doğruysa talihsiz bir açıklamadır."

Okan YILDIRIM


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır