kapat

24.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Köpeklerin katili meçhul
Bahçelerde, parklarda zehirli et yediği için köpekler ölüyor.

Ama sorumluluğu kimse üstlenmiyor. İstanbul Vali Yardımcısı Dündar Gültekin 'Kimse köpek zehirleyemez' diyor, 'Ayşegül Aldinç'in köpeğinin boğazına kemik batmıştır!

Sokak köpeklerini zehirlemek yasakmış. Belediyeler zehirli etleri parklara, bahçelere koyarak köpek avcılığı yapamazlarmış. Zaten ne Valiliğin ne de Tarım Bakanlığı'nın sahipsiz köpekleri öldürmek için böyle bir kampanyası varmış.

Peki nasıl oluyor da sahipli ya da sahipsiz köpekler sokakta yedikleri et yüzünden ölüyorlar? İstanbul Vali Yardımcısı Dündar Gültekin'in söylediğine göre, hiç kimse bir hayvanı zehirleyemez!

İki hafta önce gazetemiz yazarı Ayşegül Aldinç'in "beş aylık kızı" Maya, bahçede bulduğu zehirli eti yediği için öldü. Köşe yazısında yaşadıklarını anlatan Ayşegül Aldinç, hayvanseverlere çağrıda bulunarak bu uygulamayı protesto etmelerini istedi. Geçtiğimiz haftadan bu yana hem vatandaşlardan hem de sivil toplum örgütlerinden gelen fakslar Aldinç'in yaşadıklarına benzer kötü anılarla doluydu.

KEMİK KAÇMIŞTIR
Aldinç yazısında Tarım Bakanlığı'nın tüm valiliklere gönderdiği 19.09.2000 tarihli, "Sokak köpeği ve sahipsiz hayvan lügatımızdan çıkana kadar mücadeleye özenle devam edeceğiz..." cümlesini içeren genelgesine de yer vermişti. Biz de elimize bu genelgeyi alarak İstanbul Valiliği'ne gittik. Konuyla ilgilenen Vali Yardımcısı Dündar Gültekin ile görüştük. Gültekin, "Zehirli etle hayvanları öldürmek benimsediğimiz bir yöntem değil" diyerek, Aldinç'in başına gelen olayın bir kişinin işini iyi yapmamasından kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Gültekin'e göre, Aldinç'in köpeği bir sorumsuz kişi tarafından zehirlenmiş de olabilir, köpeğin boğazına kaçan bir kemik de ölüme yol açmış olabilir...

"Sokak köpeği ve sahipsiz hayvanları lügatımızdan çıkaracağız" ne demek?

Biz burada öldürelim demedik. "Sokak çocuğu kalmayacak" desek sokak çocuklarını öldürelim demek mi olacak? Biz sokak köpeklerini rehabilite ederek sokak köpeklerini kaldırmayı düşünüyoruz.

Nasıl rehabilite ediyorsunuz?

Belediyelerin kurması gereken hayvan barınakları var. Valilikler o barınakların açılmasını destekliyor. Ayrıca sokak köpekleri toplanıp aşılanıyor, kuduz ve diğer aşıları yapılıyor ve köpeklere küpe takılıyor.

Yalnızca küpe takılsa köpekler yine sokakta olacak. O zaman neden sokak köpekleri lügatımızda yer almayacak diyorsunuz?

O zaman sokak köpeği olmayacaklar. Çünkü onlara bakıldığı belli olacak. Bakın buradan söylüyorum; vatandaşlar sokaklarda gördükleri küpeli köpeklerden hiç korkmasınlar, onlara yiyecek verebilirler. Biz onları kontrolsüz, hastalıklı köpekler olmaktan çıkarıyoruz.

Köpeklere zehirli et verilmiyor mu?

Biz böyle bir çalışmayı öngörmüyoruz. Biz kısırlaştıralım diyoruz. Bu yöntem de bütün dünyada benimsenen bir uygulamadır.

Nasıl oluyor da zehirli et yediği için köpekler ölüyor?

Ayşegül Hanım'ın olayında birisi görevini aşarak bir şey yapmış olsa gerek.

STRİKTİN YASAK AMA...
Tek örnek değil ki...

Striktin maddesinin kullanılması yasak. Zehirli et vermek de yasak. Biz belediyelerle toplantılar yapıyoruz, mücadele yolu olarak da barınak açmayı, kısırlaştırmayı gösteriyoruz. Zehirleyin diye bir talimatımız yok. Olamaz da zaten.

Birileri bu kurallara uymuyor o zaman...

Belediyeler köpekleri rehabilite etmek için alıp, sağlık kontrolü yapıyor, sonra yine sokağa bırakıyor. Kuduz örnekleri dışında hiçbir köpeğin öldürülmesi söz konusu olamaz.

Kısırlaştırmadan söz ediyorsunuz. Sokakta köpek kalmaması için mi?

Kısırlaştırıyoruz, çünkü başıboş bırakırsak hem çok ürüyorlar hem de sağlıksız bir durum ortaya çıkıyor. Kısırlaştırmayalım da onlara doğum kontrol hapı mı verelim? Bakın insanlar bile böyle yöntemler uyguluyorlar. Bu çok doğal.

Ayşegül Aldinç'e destek yağdı

Yazarımız Ayşegül Aldinç'in geçen hafta başlattığı kampanyaya ilgi büyük oldu. Elimize ulaşan fakslardan üç çarpıcı örneği yayınlıyoruz.

Begüm Özbek:

Köpeğiniz için çok üzüldüm. Ben yaklaşık bir yıldır yurtiçi ve yurtdışı bağlantılarla bu katliamın durdurulması için bireysel olarak çalışıyorum. Kampanyanız için her türlü yardıma hazırım.

Karadeniz Hayvanları Koruma Derneği ve Kocabaş Hayvan Barınağı Gönüllüleri:

Biz barınaklara destek veriyoruz. Katliamları önleyemiyoruz bari tesadüfen kurulmuş olan barınaklara destek verelim diye düşündük. Biz hayvansever beş altı kişi, kısırlaştırıp bakımlarını üstlendiğimiz hayvanların birer ikişer ölümleri üzerine tesadüfen buluştuk. Bir gece striktinli köftelerle etlerin sağa sola atıldığını gördük. Bunu belgeledik. Bu köfteleri alıp İstanbul Üniversitesi'nde tahlil ettirdik. Satışı ve kullanımı yasak olan bu zehiri nereden buldunuz diye bize soran bile olmadı.

Avukat Emine / Doğan Ökdemir:

Üzüntülerimiz çok derin ve sonsuzdur. Öldürülenler adına böyledir. Öldürenler adına daha büyüktür. İnsan olamamışsak, nasıl millet olabileceğimizi anlamak çok güç.

Kampanya faks no: 0212 315 83 47

Tasmayı bırakma

Sokakta nasıl zehirlenip ölüyor köpekler?

Eğer böyle bir olay yaşıyorlarsa Tarım İl Müdürlüklerine ve valiliklere başvursunlar. Çünkü bu tür uygulamalar benimsenmediği için sorumluları bulunur.

Köpek sahipleri mi böyle bir çalışma yapacak?

Hangi köpekler sahipli, hangileri sahipsiz; nereden bilelim? Sahipli köpek tasmalı olur. Sahibi yanından ayırmaz. Köpek sahipleri parklara, bahçelere gidiyorlar ve köpeklerini serbest bırakıyorlar. Herkes köpeklerden hoşlanmıyor olabilir, korkanlar da olabilir. Biz de sahiplenme olgusu eksik. Cahillik ve bilgisizlik var. Gerekli bakımı gösterseler, sokaklarda yiyecek neden arasın köpekler? Bir de köpeklerinden bıkınca sokağa bırakıyorlar. Şimdi barınaklarımızda bir yığın cins köpek var.

ELİF ERGU


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır