kapat

21.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )


Beni öldürmeyen her şey

"Beni öldürmeyen her şey, beni daha güçlü yapar." Ne yazık ki Alman filozofu Friedrich Nietzsche'nin (1844-1900) bu sözleri ekonomi için geçerli değil. Ardı kesilmeyen, öngörülemeyen, rasyonel olmayan krizler Türkiye'nin bağışıklık sistemini güçlendirmiyor,fzayıflatıyor.

Pazartesi günü devalüasyondan teğet geçtik. O gün Merkez Bankası'na olan döviz talebinin büyük bir bölümü spekülatif idi -yani bankalar devalüasyon olasılığına karşı Türk Lirası satıp döviz satın aldılar. Döviz çıkışında, sıcak para diye adlandırılan, yabancılara ait para sadece 1.5 milyar dolardı. Talebin gerisini Türkler yarattı.

Dün bürokratlar Türkiye'yi bir defa daha kurtardı. Konuştuğum bütün bankacılar Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'e övgü yağdırmakta birleştiler. Heyula Hazine bono ihalesini yapmak için buldukları formüller çok isabetli idi. Piyasada Türk Lirası açlığı yarattıktan sonra açılan ihalede vadeyi bir aya çekmek, miktar tespit etmemek ve cömert sayılacak %2'lik oranla dövize endeksli bono pazarlamak ekonomiyi uçurumun eşiğinden geri çevirdi.

Bürokratlar günü kurtardılar. Ama ayı kurtarabilecekler mi?

Bu konuda fazla iyimser olmak mümkün değil. Krizin doğmasına neden olan politikacılar (aynı kişilerin başka versiyonları kasım krizini çıkarmışlardı,) dün kişisel kavgalarını ülkenin çıkarlarının ardına koyacaklarına dair herhangi bir işaret vermediler. Bu işaret gelmedikçe durumun düzelmesi mümkün değildir.

Yabancı bankalar bu sinyalin geleceğinden ümidi kesmişe benziyorlar. Dün konuştuğum büyük bir Avrupa bankasının temsilcisi, Türkiye'deki riskini azaltması için merkezden talimat aldığını söyledi. Diğer bankaların durumunun bundan farklı olduğunu sanmıyorum.

Kredilerine muhtaç olduğumuz yabancı yatırımcılar Türk hükümetlerinin yarattığı krizlerden ve piyasaların bunlara verdiği uç reaksiyonlardan bezdi. Türkiye kendini yatırımcıların ciddiye alamayacağı bir ülke haline getirdi.

Sistem zaman zaman kendi kendini sabote etmek üzere otomatiğe bağlanmış durumda.

İstanbul'un büyük depremini elleri kolları bağlı beklemesi gibi, Türkiye büyük ekonomik çöküntüsünü beklemeye mahkum mu?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır