kapat

21.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


Türkiye'nin kaderini belirleyecek bir ay

Ekonomi yönetimi doğru bir kararla tarihin en kısa vadeli iç borçlanma ihalesini yaptı. Merkez Bankası da parayı tutarak, krizi kontrol altına aldı, devalüasyon isteğini bastırdı

Bir günde satılan 7.6 milyar dolarlık dövizin büyük bölümü yeniden Merkez Bankası'na geri döndü. Böylece Türkiye ve siyasiler, işleri düzeltebilmek için çok değerli bir aylık süreyi kazandı

Önceki gün siyasetteki kriz mali piyasaları vurmuştu. 7.6 milyar dolarla Türkiye tarihinin en büyük dövize yönelme olayının gerçekleştiği bir günün ardından ekonomi yönetiminin doğru bir tavır koymasıyla kriz dün kontrol altına alındı. Devalüasyon korkusu astronomik yüksek faizlerle bastırıldı.

* Üç kritik karar- Bu sonucu almak için para otoriteleri Merkez Bankası ve Hazine işbirliğinde çalıştı, kaçan 7.6 milyar doları geri getirmek için kritik üç karar aldılar:

* Hazine daha önce duyurduğu bir yıl ve yedi aylık ihaleleri birleştirdi, vadesini bir aya indirdi ve en kısa vadeli iç borçlanma ihalesini düzenledi. Bu ihalede borçlanma sınırını da kaldırdı.

* Hazine bununla yetinmeyerek yıllık yüzde 12 faizli döviz tahvillerini satışa koydu. Böylece dövize gitmek isteyen paraya bir seçenek sundu.

* Merkez Bankası ise 5 katrilyon borçlu açılan piyasaya her günkü gibi, para vermeyi kesti. Repo ihalesi açmadı. Bu yolla bankaları satın aldıkları dövizleri geri satmaya zorladı. Merkez Bankası döviz alanların elini yakacak bir strateji izledi.

* Bir haftada katlandı- Sonuçta hedeflenen dövizlerin büyük bir bölümü yeniden Merkez Bankası'na geri satıldı. Hazine'nin ihtiyacını karşılayacak bir düzen de kuruldu ve istenen borçlanma gerçekleştirildi.

İstenen elde edildi, ancak faiz bir hayli yüksek çıktı. Bir hafta önce yapılan ihalede bileşik faiz yüzde 70.43 olurken dünkü ihalede yıllık bileşik faiz yüzde 144.20'ye yükseldi. Bir aylık bononun yıllık basit faizi yüzde 92.43, aylık getirisi yüzde 7.70. Aylık devalüasyon 0.85 Vadenin kısa olması, Hazine'nin üstleneceği faiz yükünü kısıtladı ve programın hedeflerini tartışmayı azalttı.

* Bir aylık zaman- Dün ekonomide sağlanan başarı Türkiye'ye ve siyasilere işleri toparlamaları için çok değerli bir aylık zaman kazandırdı. Bu bir ay Türkiye'nin geleceğini belirleme açısından çok önemli. Ekonomide, ya krizin dibine doğru gidelecek ya da krizi aşma yönünde adımlar atacak. Gelişmeler şu iki kutup arasında gidip gelebilir.

* Ya siyasetteki kriz aşılacak ve ekonomideki icraat kaybı fazlasıyla karşılanacak. Hükümet ve ekonomi yönetimi hiç hata yapmadan, beklenmeyen icraatları dahi ortaya koyacak ve piyasaları olumlu yönde şaşırtacaklar. Yapılması gereken işlerin ötesinde işler yapılacak. Bunların sonucunda kamuoyunda "Galiba bunlar krizlerden gerekli dersi almışlar" kanaati oluşacak ve hükümet kaybettiği kredibilitesini yeniden kazanacak.

* Ya da önümüzdeki bir ayda siyasi kriz aşılamayacak. Tartışmalar sürecek. Hükümet de ekonomide icraatları zar zor yerine getirecek. Bu durumda vadeler daha da kısalacak. Bir ay sonra belki bir aylık değil, haftalık ihaleler açılmaya başlanacak. Devalüasyondan yine korkulacak. İhşallah Brezilya'da olduğu gibi günlük ihaleler düzenlemek zorunda kalmayız.

Kredibilite bir anda kaybedilebiliyor ancak kazanılması bir hayli zaman alıyor.

Sonuç- "Gerekenleri yaparsak bütün olasılıklar bizden yanadır" Hanry Kissinger

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır