kapat

21.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Yaralar sarılıyor

Deprem sonrasının acılar ve pişmanlıklarla dolu perişanlığını yaşıyoruz. Bereket krizden çıkma yeteneklerimiz gelişti..

Yıkımı, ekonomi bilmeyen, popülizmi siyaset zanneden Cumhurbaşkanı ile, siyaseti bilen ama ekonominin sınır tanımayan hassasiyetlerini hesap edemeyen Başbakan yarattı.

Cumhurbaşkanı, MGK'da bir başbakanı kurul üyeleri önünde çocuğuna bağırır gibi azarlayamaz.. Sıkıntısı, şikâyeti veya bir talebi varsa bunu ikili görüşmelerinde söyler.

Başbakan da uğradığı hakarete tepki gösterse bile bunu hemen o anın öfkesi ile dünyaya ilân etmez.. Etmemeliydi.

Çünkü bu iki yanlış, Türkiye'de kolay çözülemeyecek bir devlet krizi yaşandığını ve yolsuzlukları ört-bas etmeye çalışan bir hükümet bulunduğu iddiasını en yetkili ağızlardan dışa vurmuştur.

Şu dönemde Türkiye'ye asla reva görülmemesi lâzım gelen bir haksızlık bu..

Enflasyonla mücadelenin sıkıntıları halkı bunaltıyor. Hükümete saldıran kahraman oluyor. Partileri bir dereceye kadar anlarız ama böyle kahramanlıklara en son talip olması gereken kişi Cumhurbaşkanı'dır.

İktidar hak etti mi?
Aslında iş başındaki hükümet "zavallı bir hükümet"tir. Bir yandan enflasyonla, bir yandan terör ve irtica ile mücadele ediyor.

Yolsuzluklar karşısındaki tavrı da suçlanmayı hak etmiyor. Çünkü Paraşüt, Kasırga, Matador, Balina, Fırtına, Kartal ve Serhat adı verilen 12 yolsuzluk operasyonu bu hükümet döneminde yapıldı.

Bu sayede el konulan ve devlete kazandırılan kaçağın tutarı 3.8 katrilyon liradır.

BBDK'yı yine bu iktidar kurdu ve banka yolsuzluklarının üstüne, ekonomiyi ve bürokrasiyi kilitlemek pahasına bu dönemde gidildi.

Cumhurbaşkanı bu kadarını da yeterli görmeyebilir. Ama tarafsız kimliği ve devlet başkanı sorumluluğu daha sakin ve basiretli davranmasını gerektirirdi.

Dünyadan ve Türkiye'nin zorluklarından haberdar bir Cumhurbaşkanı, G-20 üyeleri ülkemizdeyken, tarihin en büyük borçlanması yapılırken, MGK'dan çıkıp IMF Başkan Yardımcısı ile buluşacak olan Başbakan'ı ve onun şahsında iktidarı ve ülkeyi böylesine harcayamaz. Harcamamalıydı..

İyi işaretler geliyor..
Cumhurbaşkanı, hükümetle çatışmanın toplumda prim yaptığını görüyor olabilir.

Ama önlemek zorunda olduğu krizlerin bugün değilse yarın müsebbiplerinden biri olduğu, işsiz yığınlar ve siftah yapmadan kepenk indiren esnaf kitleri tarafından farkedilince ne olacak?.

Türkiye'nin bir numaralı sorunu enflasyonu önlemek ve ekonomiyi düze çıkarmaktır. Siyasi husumetlerin en azından askıya alınmasını gerektiren bir tünelden geçiyoruz.

Dün bu duyarlılığın ilk işaretleri geldi.

DYP, hükümet hakkındaki gensoru talebini krizi derinleştirmemek için geri çekti..

Kavganın çözüm olmadığını gören Başbakan, MGK'nın hemen toplanması yönündeki girişimlere destek verdi.

Aynı özveriyi şimdi Cumhurbaşkanı Sezer'den bekliyoruz.

Kimse ülkenin menfaatini kişisel iddialarına feda etmeye kalkışmasın!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır