kapat

21.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Devlet krizi bizde de çıkar
"Demokrasilerde bazen kurumlar ve siyasetçiler birbirine ters düşebilir. Bunlar normal şeylerdir"

İtalya Dışişleri Bakanı Lamberto Dini, resmi bir ziyaret için İtalya'ya giden Türk meslektaşı İsmail Cem'le yaptığı ikili görüşmenin öncesinde, SABAH'ın sorularını cevaplandırdı. Dini, Öcalan krizi sonrasında Türkiye-İtalya ilişkileri, Türkiye'nin AB adaylığında İtalya'nın tavrı, sözde Ermeni soykırımı ve Türkiye'deki son devlet krizi konularındaki görüşlerini anlattı:

* Bugün Türkiye'de bir devlet krizi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Ecevit'e verdiği anayasa dersleri İtalyan basınında da yer aldı. Bu tip krizler normal midir?

- Bu sabah öğrendim ve açıkçası çok şaşırdım. Nasıl değerlendireceğimi bilemiyorum. Durumu yakından bilmek gerekiyor. Ama benim için sürpriz olduğunu söylemeliyim.

* İtalya'da da olabilir mi bu tip çatışmalar?

- Olabilir... Demokrasilerde bazen kurumlar ve siyasetçiler birbirine ters düşebilir ve çatışabilir. Bu normaldir. Bizde de olabilir böyle şeyler. Fakat bunlar aşılır.

"AB ÜYELİĞİNİZ İÇİN ÇABA HARCADIK"
* Gelelim Türk-İtalyan ilişkilerine... Öcalan krizinden sonra Türk-İtalyan ilişkileri hangi noktaya geldi? Bazı zorluklar varlığını sürdürüyor mu?

- Öcalan olayından sonra Türk-İtalyan ilişkileri giderek bir iyileşme kaydetti. Bugün iki ülke ilişkilerinin yeniden canlandığını söyleyebiliriz. Öcalan krizinin yaşandığı dönemde bile, taraflar geleneksel dostluk ilişkilerinin, zorlukları aşması gerektiğinin bilincindeydiler. Bugün iki ülke de geleneksel dostluk ilişkileri çerçevesinde, bölgede istikrar gerçeğini de gözönünde tutarak, ikili ilişkileri sağlamlaştırmak niyetindeler. Bu bağlamda, İtalya'nın son 18 ay içerisinde Avrupa merkezlerinde (Helsinki, Brüksel ve Nice) Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği konusunda çaba harcadığını söyleyebilirim. Ekonomik açıdan İtalya, Türkiye'nin Almanya ve ABD'den sonra 3'üncü büyük partneri. İki ülke arasındaki ticaret 2000 yılı Ocak ve Eylül ayları arasında 4.3 milyar dolara ulaştı. Siyasi alanda ise 1999'un Eylül ayında Ankara'ya yaptığım resmi ziyaret Öcalan krizini bir anlamda sona erdirdi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması dönemini açtı. İtalyan Dış Ticaret ve İçişleri bakanlarının Türkiye'ye yaptığı ziyaretler ekonomik işbirliği, örgütlü suçlarla mücadele, kaçak göç konularında işbirliğinin kuvvetlendirilmesi açısından önemli bir temel oldu.

* Avrupa Birliği'ne adaylık konusunda Varşova Paktı ülkeleri bile Türkiye'nin önüne geçti. Bu anormal bir durum değil mi?

- Avrupa Birliği'nin Doğu'ya doğru genişlemesi Türkiye'nin adaylık statüsünün kabulünden önce gerçekleşti.

"TÜRKİYE AB KRİTERLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ"
Avrupa Konseyi 1999 yılının Aralık ayında Helsinki'de Türkiye'nin adaylığını tanıdı. Fakat, Türkiye'nin diğer aday ülkelerden farklı olarak, üyelik için gereken Kopenhag siyasi kriterlerinin tamamını yerine getirmediğini de unutmamak lazım. Türkiye'nin bu alanda daha fazla çaba göstermesi, AB'ye entegrasyon sürecini hızlandıracaktır.

* Kıbrıs Rum Kesimi, Avrupa Birliği'ne giriş için bekliyor. KKTC için nasıl bir çözüm bekliyorsunuz?

- Kıbrıs'ın siyasi olarak bölünmesi problemi BM yönetiminde başlatılan görüşmelerle çözüleceğine inanıyorum. AB ve İtalya bu süreci desteklemektedir. Adanın iki tarafının halkları arasındaki yakınlaşmayı sağlayacak bazı girişimler yapmak da mümkün. Helsinki'de Avrupa Konseyi, Güney Kıbrıs'ın AB'ye girişi için açık bir yol haritası belirledi. Biz buna atıfta bulunacağız.

* Türkiye ve bazı ülkeler arasında "Ermeni soykırımı" sorunu ortaya çıktı. İtalya'nın bu konudaki pozisyonu nedir?

- Bu sorunla ilgili olarak İtalya'nın pozisyonu karşılıklı tarafların işbirliğiyle yapıcı bir tavır içinde konuyu ele almaları ve bölge halkları arasındaki mevcut karşıtlıkların aşılmasını temenni etmek şeklindedir. Bölgede istikrar ve gelişmenin yaratılması önemlidir. İtalya çok büyük bir dikkatle Türkiye'deki mevcut tartışmaları izlemekte. Bu sivil toplum düzeyinde de bir diyalog ikliminin yaratılması için önemli. İtalya kendi açısından ekonomik ve stratejik önemi olan bölgede bu süreci cesaretlendirmek için çaba göstermeye hazırdır.

TÜRK DOSTU POLİTİKACI
İtalyan politikasında Türk dostu olarak bilinen az sayıdaki şahsiyetlerden biri olan Dışişleri Bakanı Lamberto Dini (64), İtalyan siyaset arenasının en eski ve deneyimli politikacılarından biri. Merkez-sol koalisyon Ulivo'nun (Zeytin Ağacı) iktidara geldiği 1996'dan bu yana Dışişleri Bakanı olan Dini, Başbakanlık ve Hazine Bakanlığı görevlerinde de bulundu. Roma muhabirimiz Yasemin Taşkın'ın sorularını cevaplandıran Dini, 5 yıl önce kendi kurduğu Yenilenme Partisi'nin de başkanı.

Yasemin TAŞKIN


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır