kapat

11.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Artık dolduruşa gelmeyeceğiz
'Entelektüel yaşamın kıyısında duran' Alev Alatlı ve 750 kişilik e-mail grubu felsefe kitabı yazdı: Safsata Kılavuzu

Yazar Alev Alatlı'nın müthiş bir e-mail grubu var. Bir yıldır sanal ortamda devam eden yüksek frekanstaki entelektüel tartışmalarından Türkiye'ye armağanlar yağıyor. Grup, üç kitap projesi üretti. Bunlardan biri piyasaya yeni çıktı, diğerleri de pek yakında geliyor... Kitapların içerikleri kadar, yaratılış öyküleri de son derece ilginç.

750 kişilik e-mail grubu önceleri Alatlı'nın kitaplarını, özellikle Schrödinger'in Kedisi'ndeki fuzzy, diğer bir deyişle "saçaklı mantığı" anlama çabası içindeydi. Grup, Bart Kosko'nun "Fuzzy Thinking" kitabını Türkçe'ye kazandırıyor. Redaksiyonu devam eden kitap, bu yaz felsefede yeni açılımlara hazır olan okurlara sunulacak.

Grup, ikinci olarak "Safsata Kılavuzu"nu hazırladı. Boyut Yayınevi'nden piyasaya çıkan bu kitapla, Türkiye'de pek çok insan, bir mantık terimi olan "safsata"yla ilk kez tanışacak. Yanlış akıl yürütme örneklerinin yer aldığı kitap çok tartışılacak...

Üçüncü proje, Danah Zohar'ın "Who's Afraid Of Schrödinger's Cat?"in çevirisi de devam ediyor.

Alev Alatlı ve arkadaşlarından Türkiye'nin öğreneceği çok şey var. Varlıkları Türkiye'nin bilinmeyen entelektüel potansiyelini gösteriyor.

"Saçaklı Düşünce"den başlayalım. Profesyonel çevirmen değilsiniz. Bu kadar bilimsel, felsefi, anlaşılması güç bir kitabı çevirmeye nasıl cesaret ettiniz?

Mehmet Sayım Karacan (Gazi Üni.): Neden olmasın? Herkesin bir şeyler yapmak için hem isteği hem de yeterli bilgi birikimi var. Saçaklı mantık, hayatın mantığı bize göre. Alev Hanım'ın son kitabıyla tanıştığımız bu kavramı daha iyi anlamak zorundaydık.

Sinan Canan (19 Mayıs Üni.): Biz Türkiye'de eksik bir taşı yerine koymaya çalışıyoruz. Hem kendimizi geliştirici hem Türkiye'nin bilim kitaplığına katkı için gönüllü olarak bu işe girdik.

Alev Alatlı: Kuantum fiziği ve saçaklı düşünce ile ilgili bilgilerinden yararlandığımız fizik öğretim üyesi Erkani Keyman da danışmanımız olacak.

Şimdi Safsata Kılavuzu'na gelelim. Nereden çıktı bu fikir?

AA: "Siyaset Meydanı"nı ya da benzer bir programı seyrettikten, basında bir haber okuduktan ya da politikacıların, örneğin nükleer santral, enflasyon konularındaki konuşmalarını dinledikten sonra insanın içinde kalan duygu. Argümanların sonuçsuz, soruların cevapsız, hükümlerin havada kaldığı duygusunu tanırsınız. "Vardığın sonuca değil, sonuca varış şekline karşıyım" alışık olduğumuz bir murakabe mekanizması değil. Akıl yürütmenin kuralları olduğunu, bunun matematik kurallarına benzediğini göstermek istedik.

MSK: Bu, "yanlış akıl yürütme" üzerine bir araştırma kitabı. Çıkış noktası, iletişimimizi sekteye uğratan mantık hatalarını sergilemek suretiyle sağlıklı iletişime katkıda bulunmak. Safsata, yani fallacy batıda akıl yürütme hataları olarak mantığın içinde incelenen bir konu. Biz bunu iletişimden doğan sorunları çözmek için kullandık.

SC: Önce Fallacy Reporter diye Amerika'da yayınlanan bir web sayfasından 38 tane safsata çevirdik. Tabii Amerikan kültürüne ait safsatalar. İsimlerini ve örneklerini yerlileştirdik.

Nurcan Karacan (Gazi Üni. Kimya Böl. Öğr. Üye.): Bu kitap için uzun süre araştırma yaptım. Türkçe kaynak yoktu. 100 tane web sayfasından 80'e yakın safsata örneği inceledim. Kitaba 50 tanesini koyduk. İnanıyorum ki bu kitap üniversitelerin felsefe kürsülerinde de okutulacak.

Bu kitap için, herkesin serbest bir şekilde safsata yapabilmesi için gerekli bilgiyi sağlamak amacıyla yazıldı da denilebilir mi?

MSK: Denebilir tabii! Kitap hangi safsatanın nasıl, nerede ve ne zaman yapılacağı hakkında da ipuçları içeriyor. Okurun bazı gazete köşe yazarlarına bakıp da bir safsata bile yapamadım şeklinde iç geçirmesine artık gerek yoktur.

MSK: Mesela "yanlış sebep" safsatası. Tanımı, iki olayda yeterli delil olmaksızın birinin diğerinin meydana gelişine neden olduğu şeklindeki akıl yürütme. Bakın Oktay Ekşi ne diyor: "...Bu dediğimiz türden olanlar, dostluk mostluk grubu değil. Sadece birtakım uyanık milletvekkillerinin bedavadan yurtdışı gezisi yapmaları için uydurulmuş formüllerdir. Nitekim Amerikalılar kimseye bedava gazoz bile ikram etmedikleri için olsa gerek milletvekillerimiz ABD için Dostluk Grubu kurmamışlar." diyor. (18.8.2000/ Hürriyet)

Bu ifadeler yanlış. Neden? Kitapta cevabı verdik: "Yazar, milletvekillerimizin ABD için dostluk grubu kurmamalarına neden olarak Amerikalıların kimseye bedava gazoz ikram etmediklerini gösteriyor" ki bu olamaz tabii.

Çıkarımların da böylesi!
Taner Akbaş (DTCF Psikoloji Böl.): Bir de "alakasız sonuç safsatası" örneği verelim. Tanımı, iddia edilen şeyden alakasız sonuç çıkarılmasıyla doğan hata.

"Metnin hukuki yanı beni ilgilendirmiyor, düşünürlerden seçilen metinler yorum alanıma giriyor. Sami Selçuk'un alıntıları düşünürlerden, şairlerden. Demek ki roman ve öyküyü pek sevmiyor ya da az okuyor. Doğan Hızlan, 8.9.2000/Hürriyet"

Halbuki alıntı yapmamak roman ve öyküyü sevmemek anlamına gelmez.

NK: "Köksal Toptan, Niyazoğlu'ndan 10 milyar doları alırken kaynağının ne olduğunu merak etmez mi? Bunun vergisi ödenerek kazanılmış bir gelir olup olmadığını hiç aklına getirmez mi? Getirmez... Çünkü hortlak. Hortlaklar hortlarlar... 10 milyarı ceplerine koyarlar. Necati Doğru, 15.8.2000/Sabah"

Yazar, iddiasını hakaretle perçinlemeye çalışıyor. Bu da "adam karalama" safsatası.

Deniz Aslı Soykurum (TÜBİTAK Bilten): "Genelleştirme safsatası" örneği. "Kim ne derse desin, kaderin şakası yok. Çocuklukta gazeteci rolüne girdik diye, bizi oraya prangalamadı mı? Mustafa Kaplan, 24.8.2000/Akit"

Yazar, çocuklukta oynanan rolün büyüyünce de insanı etkileyeceğini ve bunun bütün insanlar için geçerli olduğunu söyleyerek genelleme yapıyor.

İnsanlar ağızlarını açarken dikkat etsinler

Bu kitapta politikacıların akıl yürütmelerinden neden örnekler yok?

MSK: Çok az. Gazeteleri seçmemezin nedeni, öğretme misyonları olması.

SC: Ben bu kitabı cebimde dolaştıracağım çünkü hafızam zayıf. Bir şey okuduğumda bana saçma geliyorsa açacağım kitabı.

AA: Ne yazık ki okullarımızda mantık dersleri kalktı senelerdir. Biz bir farkındalık getirmeye çalıştık. İnsanlar ağızlarını açarken dikkat etsinler istedik.

Cahit Akın (Editör): Yapılan işin adı "Safsata Klavuzu" da olsa, "Who's Afraid Of Schördinger's Cat" ve "Fuzzy Thinking"in çevirisi de olsa, asıl dikkat edilecek nokta, sanal alemde birbirini tanımayan insanların bir araya gelip gönüllü, disiplinli bir çalışmayı kotarması. Alev Alatlı grubu, bugüne kadar internette başarılamayan bir şeyi başardı. Biz kendi başına bir şeyler yapmaya çalışan, düşünen insanlarız. Adımız sanımız belli değil. Türkiye'nin görünen entelektüel ortamının kıyısında yaşayan ama büyük bir entellektüel potansiyeli temsil eden örnekleriz.

MSK: Hedefimiz, hem kendi söylediğimiz sözlerdeki türlü mantık hatalarını gidermek, başkalarının söylediklerini hatasız anlama yetimizi geliştirmek. Böylece "dolduruşa gelmekten" korunacağız. İncelediğimiz metinler içinde Adam Karalama, Niteliksel Adam Karalama, Dolduruşa Getirme, Yanlış Sebep, İmalı Soru, Genelleştirme Safsatalarının çokluğu dikkate değer.

Nuriye Akman

nuriyeakman@hotmail.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır