kapat

10.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Pokemon'un failleri bulundu
Müstakil Tüketiciler Birliği, ses getiren birçok tüketici kampanyasını başlatan dernek. Pokemon'u yayından kaldırtan, cep telefonu sabit ücretlerine ve baz istasyonlarına ilk karşı çıkan hep onlardı

Müstakil Tüketiciler Birliği her ay iki üç tane kampanya başlatıyor, ekmek fabrikalarına, su işletmelerine otobüs dolusu insanla denetleme ziyaretleri yapıyor, tüketicilere nasıl nereye başvurulur diye web sitelerinde yol gösteriyor, gerektiğinde Şanar Yurdatapan'ın Suça İştirak kampanyasına katılıp 312. maddeye karşı geliyor... Fazilet Partisiyle olan yakınlıkları nedeniyle İslamcı gazeteler dışında basında pek yer alamıyorlar. Ancak e-posta kutunuzda her gün onlardan bir posta alabiliyorsunuz. Çünkü hemen hemen her gün 41 bin adrese e-posta gönderiyorlar!

SOKAĞI SEVEN BİR DERNEĞİZ
"Bizim çalışma yöntemimiz agresif. Düz basın toplantıları yapmıyoruz. Sloganlar üretiyor, pankartlar açıyoruz. Sokağı seven bir derneğiz. E-posta listemize sürekli yeni adresler ekliyoruz. Bu nedenle en çok bizim sesimiz çıkıyor" diyor derneğin başkanı avukat Bülent Deniz.

Ceza avukatı olan Bülent Deniz kendini insan hakları aktivisti olarak görüyor. 1992'de CMUK'daki değişiklikler yapıldığı zaman İstanbul Barosu'nda CMUK servisi kuran ve bu serviste bilfiil çalışan bir avukat. Aynı zamanda Mazlum-Der yönetim kurulu üyesi. Ve Fazilet Partisi üyesi.

OMBUDSMAN İŞİ
"Tüketici hakları ilginç bir hak grubu. Avrupa Birliği onu özel bir yere koyuyor. Demokratik sürece katılım dediğimiz bir şey var. Yurttaşların ülkede olup bitene karşı karar alma mekanizmasına katılması. Amerika'da sivil toplum örgütleri, İskandinav ülkelerinde ombudsmanlar yapıyor bunu. Görüşünüzü sivil toplum örgütü aracılığıyla belirtiyorsunuz. Sivil toplum örgütlenmesinde ideolojilerden, siyasi fikirlerden en uzak, yatay ve dikey alanda yaygınlaşabileceğiniz alan tüketici hakları. İnsan hakları der demez ideolojik çağrışımlar oluyor. Tüketici hakları dediğimiz zaman hepimiz tüketici olduğumuz için buna ideoloji karıştırmamız mümkün değil. Öte yandan satıcıya karşı hakkını ara dediğiniz zaman aslında devlete karşı da hakkını ara demiş oluyorsunuz. Tüketici haklarını arama süreci sizi insan haklarını arama sürecinin tam ortasına getirip oturtuyor."

1997'de kurulan Müstakil Tüketiciler Birliği, aslında hepimizin çok yakından bildiği kampanyaların yaratıcısı. 17 Ağustos depremi ardından cep telefonlarının dört gün çalışmaması onları harekete geçirmiş. "Demek ki bir ayıplı mal söz konusu. Nedir cep telefonlarının vaadi? 365 gün 24 saat. O zaman sorgulamak gerekir. Dikkat çekmek için 29 Eylül 99'da 'Tele miting' yaptık. Herkes 11'i 10 geçe birbirini aradı. Şebeke kitlendi. Demek ki abone sayısına yeterli alt yapı yok. O zaman alınan sabit ücret ne için? Buna karşı kampanya başlattık. Cepler sussun dedik. Derken bir mimar baz istasyonlarından söz etti. Avrupa'dan raporlar getirttik ve 'Baz istasyonu istemiyoruz' kampanyasını başlattık."

KARŞIYIZ KARŞI
Cep telefonundan sonra LPG ruhsat tarifesinin artmasına karşı, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a karşı, Pokemon'a karşı, Charlie'nin Melekleri filmindeki ezanla dans sahnesine karşı, diş sağlığındaki sağlıksızlıklara karşı, benzincide içki satışına karşı kampanyalar yürüttüler.

Bu kadar kampanyadan tek sonuç alınan ola ola bizim zavallı Pokemon oluyor. Durum çok mu umutsuz? "Devletin şöyle bir çalışma tarzı var. Önce Bakanlar kurulu genelgesi olarak çıkarıyor, tepki alınca hemen geri çekiyor. Aradan üç dört ay geçtikten sonra Meclisten kanun olarak çıkartıyor. Bu durumda Anayasa Mahkemesine başvurmak gerekiyor ki vatandaşın buna hakkı yok. Ama LPG olayında Fazilet Partisini tahrik ettik, onlar da parti olarak başvurdular. Bu da önemli bir şeydir."

Radyasyon ayrım yapmıyor
Siz İslamcı Tüketici derneği misiniz?

Tüketici derneği konusunda bu konuya girilmesini anlamsız buluyorum.

Niçin o zaman Müstakil İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) başındaki ismi siz de aldınız?

Tamamen bir ironi. Müstakil ama birlikteyiz.

Diğer derneklerden farkınız nedir?

Bakın, diğer derneklerin çok fazla çalışma yapmamasının bir nedeni var. Agresif çalışmıyorlar. Toplumun gündemi onların gündemi olana kadar gündem olmaktan çıkıyor veya toplum mağdur edilmiş oluyor. Daha burjuva kesimin haklarını koruyor. Çalışmaları belli bir kesimi kapsıyor. Belli bir aydınlar, entellektüeller grubuna hitap ediyor. Halka yönelik çalışmaları yok. Toplumda ihmal edilmiş büyük bir kesim var.

İslamcı kesim mi?

Hayır, toplumun genelinden söz ediyorum. Bunların arasında İslamcı kesim de bulunabilir. Başta İslamcı kesim için yola çıkmıştık ama şu an böyle bir şey yok.

Başörtüsü konusunda bir tüketici hakkı kampanyası düşünüyor musunuz?

Belki. Sonra.

Tüketici derneği başkanı olarak Fazilet partisi üyesisiniz, Mazlum-Der yönetim kurulu üyesisiniz. Başvuruları etkiliyor mu bu?

Yok. Kendini bize daha yakın hissettiği için bize gelmiş olanlar vardır belki, ama bizim kapımız herkese açık. Kampanyalarımız herkesi ilgilendiriyor. Radyasyon İslamcı-laik ayrımı yapmıyor. Biz de yapmıyoruz.

Mutlu Tönbekici


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır