kapat

03.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yazarlar
Sezer'in bütün adamları
Ahmet Necdet Sezer'in ön plana çıkmayan kişiliği atamalarına da yansıdı. İlk günden beri tercihini hep kendisi gibi sürpriz isimlerden yana kullandı

Meclis'teki beş siyasi parti tarafından Çankaya Köşkü'ne çıkartılan, ancak daha sonra iktidarla arası bozulan Ahmet Necdet Sezer, hem Köşk kadrolarına hem de çeşitli kurumlara yaptığı atamalarda ilginç isimleri tercih ediyor. Cumhurbaşkanı'nın atama yaparken seçtiği kişilerin benzer kriterleri var. Sade ve öne çıkma çabası olmayan hukukçular, "militan demokrasi" karşıtları, sosyal demokrasiye sempati duyanlar ve hepsinden önemlisi "medyatik olmayan" kişiler...

KÖŞK'E TAZE KAN
Sezer'İn Köşk'te yaptığı ilk ve en önemli iş Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne yaptığı atama oldu. Necdet Seçkinöz'ün emekliye ayrılmasıyla boşalan bu makama İzmir Valisi Kemal Nehrozoğlu atandı. Hukukçu Sezer'in Mülkiye kökenli bir ismi tercih etmesi kulislerde "idarecilik deneyiminin rol oynadığı" biçiminde yorumlandı. Ancak, daha sonra kamuoyunun yakından tanımadığı Nehrozoğlu'nun portresi ortaya çıkınca Sezer'in bu ismi tercihinde "ince eleyip sık dokuduğu" ortaya çıktı. Yaşam tarzı, olaylara bakışı, devlet adamlığı özelliği, şaşaalı hayattan uzak durması, isminin herhangi skandala karışmaması Nehrozoğlu'nun başlıca özellikleri idi. Eski CHP'li bir milletvekilinin kardeşi olması da dikkat çekmişti.

Cumhurbaşkanı, Çankaya Köşkü'nde daha önce yolsuzluk olayları nedeniyle dava açılmasına neden olan İdari ve Mali İşler Başkanlığına ise Anayasa Mahkemesi'nde iken Genel Sekreteri olarak beraber çalıştığı ve sonsuz güven duyduğu Bülent Serim'i getirdi. Serim, yakın çevresinde ön plana çıkmamış, çalışkan, işine ve üstüne bağlı, skandallara bulaşmamış bir isim olarak nam salmıştı.

YİNE SOSYAL DEMOKRAT
Sezer'in Köşk'te gerçekleştirdiği bir başka önemli atama ise Kanunlar Kararlar ve Hukuk İşleri Başkanlığı'nda yaşandı. Köşk'ün en eskilerinden olan Kemalettin Kaşifoğlu'nun yerine, Yargıtay'da görevli bir hukukçu olan Reşat Şamiloğlu'nu getirdi. Şamiloğlu, eski CHP milletvekili Muzaffer Şamiloğlu'nun oğluydu.

Köşk'teki kadro değişikliği sürdüren Ahmet Necdet Sezer, Maliye Başmüfettişi Süreyya Turgut'u Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK) atadı. Zekeriya Temizel'in Maliye Bakanı iken "Elimde 100 tane Süreyya olsa memleket kurtulur" dediği Turgut, deprem yardımlarının amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını denetleyen müfettiş grubuna başkanlık etmiş, seçimden önceki dönemde de önemli denetimlere imza atmıştı.

İşte kriterleri:
1-SADE VE ÖNE ÇIKMA ÇABASI OLMAYAN HUKUKÇULAR

2-"MİLİTAN DEMOKRASİ" KARŞITLARI

3-SOSYAL DEMOKRASİYE SEMPATİ DUYANLAR

4-MEDYATİK OLMAYAN İSİMLER

Koruma anlayışı farklı bir Sezer
Sezer'in koruma müdürü Kerman aslında laboratuvar uzmanıydı

Sezer'İn en dikkat çekici atamalarından biri koruma müdürlüğü oldu. Demirel'in koruma müdürü Şükrü Çukurlu'nun yerine, Emniyet Genel Müdürlüğü Laboratuvar Daire Başkan Yardımcısı Serhat Kerman'ı getirdi. İkinci sınıf emniyet müdürü olan Kerman 7 emniyet müdürünün arasından seçildi. Tamamen Sezer'in tercihiydi.

İLK EMİR: ESKORTU AZALTIN
Yurtdışı görevi bulunan, yabancı dil bilen Kerman'a Sezer'in ilk talimatı şu oldu:

"Koruma sayısı ve eskort araçlarını azaltın, kırmızı ışık kurallarına uymaya devam edin" Kerman'ın göreve getirilmesi emniyet çevrelerinde büyük bir sürprizdi. Polis akademisinden sonra kriminal dairesi ve polis laboratuvarında görev yapan Serhat Kerman, genel temayüllerin dışında Çankaya Köşkü'nde böyle bir göreve getirilen "ilk" bürokrat olarak tarihe geçti.

Kadının gününde kadınları atadı
Sezer 3 kadın bürokratı, seçme ve seçilme gününde göreve getirdi

Sezer devrinin başka bir ilki de kadın bürokratlar. Cumhurbaşkanı, Türk kadınına seçme ve seçilme özgürlüğünün yıldönümünde Danıştay'a atadığı üç kadın üye ile gündeme geldi. Bu üyeler arasında en dikkat çekici isim İzge Nazlıoğlu oldu. İzge Nazlıoğlu, Sezer tarafından DDK üyeliğine getirilen Alpaslan Nazlıoğlu'nun eşiydi. Atamalarla birlikte Alpaslan Nazlıoğlu ile Sezer tanışıklığının yıllar önceye dayandığı ortaya çıktı.

FAKÜLTEDEN ARKADAŞI
Nazlıoğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1961 de, Sezer ise 1962 mezun olmuş, aynı yıllarda aynı okullarda okuyan iki hukukçunun yolu ise 1988 yılınde yeniden kesişmişti. Alpaslan Nazlıoğlu, Anayasa Mahkemesi'nde raportör olarak görev yaparken, Ahmet Necdet Sezer de aynı yıl mahkeme üyeliğine getirildi.

Atatürkçü hukuk adamı Kanadoğlu
Ahmet Necdet Sezer'in en dikkat çekici, sürprizli ve sıradışı atamaları yargıda oldu. Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyelikleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsacvısı ve Başkanvekili atamalarındaki seçimi kamuoyunu uzun süre meşgul etti. Sezer, "RP'yi kapatan savcı" olarak bilinen Vural Savaş'ı Yargıtay'daki seçimde en yüksek oyu almasına karşın göreve getirmedi. Tercihini en çok ikinci oyu alan Sabih Kanadoğlu yönünde kullandı.

Yargı çevrelerinde tam bir hukuk adamı ve Atatürkçü olan Kanadoğlu'nun bu göreve getirilmesi tartışma yarattı. Sezer, Savaş'ın ağır suçlamalarına hedef oldu. Cumhurbaşkanı daha önce de Yargıtay üyelerinden Erol Öcal'ı da 2. sırada olmasına karşın Başsavcıvekili olarak atadı.

YÖK karşıtı YÖK üyeleri
Göreve başlamasından hemen sonra rektör atamalarında YÖK ile ciddi bir kriz yaşayan Sezer, ilginç tercihler yaptı. Sezer, Cumhurbaşkanlığı kontenjanından YÖK üyeliğine iki atama yaptı. İlki Aysel Çeliker oldu. Çeliker, YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün "sağ kolu" olarak bilinen İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu'na "antidemokratik uygulamalar" yaptığı iddiasıyla istifasını veren kişi olarak tanınıyordu.

İkinci kişi ise Sezer'in mezun olduğu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin eski Dekanı Ramazan Arslan oldu. Aslan geçtiğimiz Ağustos ayında Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı olmuştu.

Sezer'in bu atamasını, YÖK kontenjanından yaptığı iki ve çok önemli atama daha izledi:

12 Eylül darbesinden sonra ilk kez 1402 sayılı sıkıyönetim yasası ile üniversitedeki işine son verilen YÖK karşıtı bir hoca YÖK üyeliğine getirildi: Prof. Dr. Alparslan Işıklı...

Sezer, Atatürkçü Dününce Derneği kökenli, 28 Şubat sürecinin önemli savunucusu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Türkan Saylan'ı da aynı göreve, YÖK üyeliğine getirdi.

Veli ÖZDEMİR


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır