Ölümüne kavga neden çıktı?

Milletvekillerinin birbirini boğazlamaya kalkışması Doğu toplumlarına özgü bir gelenek.. Fikrin bittiği, sözün yetmediği, dinleme kültürünün olmadığı toplumlarda hemen yumruklar konuşmaya başlar..

Ama, bu kez kavga haddini aştı.. Ölümle noktalandı.. Çirkin oldu.. Demokrasiye zarar verdi..

Peki, milletvekillerini yumruk yumruğa getiren neydi?

İçtüzük değişikliği muhalefet için neden bu kadar önemli?.

Kısaca anlatalım..
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giden yol haritasını uygulaması için hızla birçok değişiklik yapması gerekiyor.. İktidara göre bu içtüzükle istenen yasal değişikliklerin, gereken sürede yapılması mümkün değil..

İktidar diyor ki; bırakın yenilerini, halen 291 yasa tasarısı veya teklifi Meclis'te sıra bekliyor.. Soru ve araştırma önergelerini de hesaba katarsak Meclis'in bugünkü gündemini bitirmesi altı yıl sürer..

Ne yapmalı? İçtüzüğü değiştirmeli.. Meclis'in daha hızlı çalışmasını sağlamalı.. DSP, ANAP ve MHP Grup Başkanvekilleri içtüzük değişiklik önergesi verdi. Önerge komisyondan geçti, Genel Kurul'a geldi. Ve kavga da işte bu noktada patladı..

İktidar ne istiyor?
Önce mevcut durumu hatırlatalım.. Bir yasa tasarısı Genel Kurul'a geldiği zaman önce tümü üzerine görüşmeler yapılıyor.. Grubu bulunan her parti temsilcisine 20 dakika söz veriliyor.. Sonra, üç milletvekili şahısları adına 10 dakika konuşuyor.. Oylama sonunda maddelere geçiliyor.

Her madde için aynı işlem tekrarlanıyor.. Yine sekiz milletvekili kürsüye geliyor. Bu kez konuşma süreleri 10'ar dakika.. Ayrıca her madde için 4 değişiklik önergesi verilebiliyor. Önerge sahipleri de 5 dakika söz alabiliyor...

Yeni içtüzük ise, sadece tasarının tümü üzerinde görüşmeler yapılmasına izin veriyor.. Madde tek tek ele alınmıyor. Önerge sayısı da 4'ten bire indiriliyor..

Amaç Meclis'i hızlandırmak..
Bir örnek verelim.. Diyelim ki 10 maddelik tasarı..

Eski tüzüğe göre, bu tasarının görüşülmesi kavga, gürültü, oturuma ara verme hariç normal koşullarda 1130 dakika sürüyor.. Yani yaklaşık 20 saat..

Yeni tüzüğe göre, 180 dakika sürecek.. 3 saat..

Sonra.. Yeni tüzük de tartışma ortamı sınırlı tutulduğu için kavga çıkma, ara verme gibi zaman kayıpları da en aza indiriliyor..

Kısaca, daha hızlı daha verimli bir Meclis hedefleniyor..

Muhalefet neden karşı
Muhalefet diyor ki; Yeni içtüzük sesimizi kesiyor.. Uyarı görevimizi engelliyor?

Örneğin diyorlar, bilmem kaç sayılı yasanın bilmem kaçıncı maddesinin bilmem kaçıncı fıkrası şu şekilde değiştirilmiştir şeklindeki ifadeden kim ne anlayacak?.

Muhalefet olarak bu değişikliğin sakıncalarını hem kendi arkadaşlarımıza, hem iktidara, hem halka nasıl anlatacağız?..

Bırakın özgürce tartışalım..

İşin özü şu:

İktidar, sadece komisyonlarda tartışalım diyor..

Muhalefet, yetmez.. Genel Kurul'da da konuşalım diyor..

İktidar, zaman kaybediyoruz diyor..

Muhalefet, Meclis kürsüsü bir gün size de lazım olur diyor

İşte ölümle noktalanan kavga da bu noktada koptu.. Muhalefet bizi susturuyorsunuz diye içtüzüğe direndi.. İktidar, Meclis'i çalıştırmanın başka yolu yok diye ısrar etti..

Peki kim haklı kim haksız?..

Bence, ilke olarak muhalefet haklı.. Ama toplum havanda su dövülen kısır tartışmalardan da çok çekti.. Baksanıza Türkiye nereye gitti.. Ankara nerede kaldı..

Kendileri söylüyor.. 6 yıl bu tempoda çalışsalar bugünkü Türkiye'yi ancak yakalayacaklar.. 6 yıl gerideler..

Ankara her işe eline ayağını uzatmayıp, bazı yetkilerini yerel yönetimlere devretmedikçe ne yapsa yükü azalmaz..

Biliyor musunuz? Meclis'te sıra bekleyenler arasında Edirne'nin Kars'ın, Muş'un, Sinop'un sorunlarını konuşma talebi de var..

Kars'ın sorunlarının Kars'ta, Edirne'nin sorunlarının Edirne'de tartışıldığı gün ancak Ankara rahatlar..