Vay vay vay!

İşin şurası bir gerçek ki, Galatasaray gerek oyuncu kalitesi gerekse futbol anlayışı olarak Trabzonspor'dan çok üstün bir takım. Sahanın her yerinde alan daraltarak çok adamla yaptıkları presle topu kazandıkları anda, çabuk ve süratli bir şekilde kenarlardan atak girişimlerinde bulundular. Attıkları gollerin dışında yakaladıkları önemli gol pozisyonları da vardı.

Bordo-mavili takım ise dün yine gördük ki, kendisine güvenmiyor. İlk yarı süresince Hami ile buldukları güzel golün dışında, Galatasaray ceza sahasına bile yaklaşamadılar. Sadece savunmada kalmakla maçı kazanmak mümkün müdür Allah aşkına?

İlk yarıda Trabzonspor'un savunmayı kendi kalesine çok yakın kurduğu bölümlerde bile gol pozisyonlarını yakalayan taraf yine Galatasaray idi. Madem öyle, Trabzon korkmayı bırakıp biraz daha hücum ağırlıklı bir futbol sergilese, en azından rakip kalede tehlike yaratabilirdi. Bu anlayışla hem defansta, hem hücumda rakibe teslim oldular.

Hami&Oktay'a yazık
Trabzon top kendisindeyken bile 2-3 pası bir arada yapamadı. Orta alanda oyunu yönlendirebilecek futbolcu bulunmuyordu. Yançev ve Nesim çok top kaybettiler.

Forvette ilk defa görev yapan Oktay ve Hami'ye dün gerçekten çok üzüldüm. Çünkü geriden atılan uzun toplarla buluştukları anlarda o kadar yalnız kaldılar ki... Kalabalık Galatasaray savunması karşısında önemli gol pozisyonları yakalamaları doğal olarak mümkün değildi.

Bordo-mavili takım dün sahaya yansıttığı oyun anlayışı ve gösterdiği performansla Galatasaray gibi bir Avrupa devini kupadan saf dışı bırakamazdı. Hakeden kazandı. Bence bu futbolla kupayı da alırlar.