Dışişleri'nin umudu da işadamlarında

Anlaşılan 'elinden geleni yapan' Dışişleri'nin de, Ermeni soykırımını tanıyan yasanın Perşembe günü kanunlaşmaması için, kalan tek umudu Türk işadamlarının bugün Paris'te yapacağı görüşmeler.

Türk Fransız İş Konseyi Başkanı Aldo Kaslowski, TÜSİAD'ın yeni yönetim kurulu üyelerinden Şadi Gücüm ve Alcatel Teletaş'ın Genel Müdürü Lütfi Yenel'in de aralarında bulunduğu bir grup işadamı bugün Pariste, Senato Başkanı ile görüşmeye çalışacak. Kaslowski'yle birlikte konseyin eş başkanlığını yürüten Renault Başkanı Louis Schweitzer, bu konuda kendi ülkesinde sıkı bir lobi faaliyeti yürütüyor. İşadamlarına Senato Başkanı'ndan randevuyu da Schweitzer alacaktı.

Dün itibariyle randevu henüz alınmamıştı. Çünkü Schweitzer da pek çok yönetici gibi Davos'taydı. Renault Başkanı yine de işadamlarını Paris'te önemli isimlerle bir araya getirecek. Schweitzer, Renault'nun Türkiye'deki ciddi yatırımları olduğundan konseyin eş başkanlığına seçilmişti. Renault Başkanı Fransa'da Türkiye'yi en iyi tanıyan isimler arasında yer alıyor. Türk işadamları, Fransa'nın en iyi hukuk bürolarını devreye sokarak kendilerine destek veren Fransız işadamlarıyla birlikte, yasanın kanunlaşmaması için çalışıyor. Bir taraftan parlamentoda imza toplandığını belirten Aldo Kaslowski, ancak bu imzaların gerekli olan 60 imzaya yaklaşmasının mümkün olmadığını gördüklerini ve bu nedenle de hukuki haklılıklarını görüşmelerde dile getireceklerini anlatıyor.

İşbirliği yapacaklar mı?

Türk işadamları, Fransa'da TÜSİAD ve DEİK olarak 'tarafsız bir araştırma yapmaya varız' diyecekler ve Fransız işadamlarından destek isteyecekler. İşadamları yarın öğleden sonra bir yuvarlak masa toplantısında da bir araya gelecek.

Türk işadamlarına göre, en iyi lobi Fransız işadamlarının sesinden yapılacak olan lobi. Bu yüzden de artık ciddi, tarafsız bir araştırmanın yapılması, arşivlerin açılması için önce onlar ikna edilecek.

Fransa'da Terim'e ihtiyaç var!
İtalya'da yaşayan Türkler, Fatih Terim'in Türkiye imajına yaptığı büyük katkının sarhoşu adeta. Diyorlar ki, şimdiye kadar kimsenin yapamadığını Terim yaptı. Terime'e büyük sempati duyan İtalyanlar, Türkler'e de sempati duyuyor. Lobi yapma konusundaki başarısızlıktan bahsederken, bir işadamı espriyle karışık, "Fransa'da da Terim'e ihtiyacımız var galiba" demekten kendini alamıyor.

Vehbi Koç Sabancı'ya 'Birleşelim' demiş!
Belki Koç Holding'deki işinden emekli oldu ama Can Kıraç, üretmeyi asla bırakmadı. Kıraç'ın gönderdiği fotomontaj şakalı kartlar hep dostlarının yüzünde tebessüm yarattı. Şimdi, bu tadına doyulmaz fotomontajlar, yazılar ve hatta özel güfteler(!) internet ortamına taşındı. www.cankirac.com isimli sitesini tanıtan yazısında Kıraç, "On yılı aşan bir süredir, yazılar yazarak, konuşmacı olarak ve fotomontaj üreterek, 41 yıllık iş hayatımı yeni bir alana taşımış bulunuyorum" diyor ve 'İnsanın hayatı insanın hayalidir' diyerek dostlarını hoş saatlerinde hoşça vakit geçirmek için sitesine davet ediyor. Can Kıraç'ın sitesinden biz de bir kesit sunalım istedik.

Kıraç, yazısında önce Koç ve Sabancı arasında birleşme rüzgarı estiği bir dönemde Rahmi Koç'un Sakıp Sabancı'ya gönderdiği bir mektuptan söz ediyor. Ardından da Vehbi Koç ile yaptığı görüşmeyi anlatıyor:

"Peki bu birleşme nasıl gerçekleşecekti?

Onları birinci ağızdan dinlemek üzere, ilk görüşmeyi özel sektörün duayeni Vehbi Koç'la yaptım:

-Beyefendi birleşme kararı beni bir hayli şaşırttı!

-Ya, öyle mi? Demek mektubum etkili olmuş!

- Siz de mi mektup yazdınız yoksa?

- Tabii yazdım! İçinde bulunduğumuz şartlar Kuvayı Milliye dayanışması gerektiriyor. Bu dağınıklığın bir an önce toparlanması lazım.

- Peki, hangi alanlarda birleşilecek?

- Birleşmenin alanı malanı olur mu? Masa başına geçip beraberce karar verecekler...Tabi, biraz fedekarlık gerekecek.

- Sizce ilk fedakarlık adımını kimin atması gerekiyor?

- İktidarda olduğu için fedakarlığı Tansu Çiller yapmalıdır.

- Bu birleşmede Tansu Hanımın ne işi var Vehbi Bey?

- Yahu, DYP'nin ANAP birleşmesi Tansu Hanımsız olur mu hiç?

Gecikmeli de olsa işin vahametini anlamıştım! Vehbi Koç'un kafasındaki birleşme DYP ile ANAP arasında düşünülen birleşmeydi. Durumu düzeltmek için:

- Vehbi Bey! Memleket için başka bir birleşme beklentisi var...

- Allah Allah! Hiç haberim olmadı...

- Yoksa böyle bir mektup yazmadınız mı?

-Yazdım! Yazdım da yanlış anlaşıldı demek! Bilirsin, Anadolu'da bir deyim vardır, bir yere gitmeden önce, "Birleşelim de yola çıkalım" derler. Sakıp Bey, benim Marmara'daki adamı görmek istiyordu. Ben de kendisine mektup yazdım: "Atlantik dönüşü, birleşelim adaya gidelim" dedim...Mesele bundan ibarettir. Milletin hayal gücüne şaşmamak mümkün değil doğrusu!..

Kıraç'tan ünlülere güfteler

"Babamız Süleyman Demirel, geçici bir süre için olsa bile, siyasetin dışına düştüğü için, kederini şöyle terennüm etmektedir:

"Çektim senin aşkını yıllarca derinden, derdim taşıyor, kalbimin en gizli yerinden, bıktım hayatın bu sonu gelmez çilesinden!"

Aile fotoğrafının çekilişinden sonra gelişen olaylar karşısında 'baba'nın keyfi daha da kaçmıştır:

"Dertliyim, dert üstüne nice bin mihnet gelir, ben bu dertten ne çektim, bunu Allah'ım bilir!"

Zekeriye Temizel'in bankacılara seslenişinde şiddet sezilmektedir:

"Kah eserim yeller gibi,

kah tozarım yollar gibi,

kah coşarım seller gibi,

gel gör aşk beni neyledi!"

Enflasyona savaş açmış olan Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, Carlo Cotarelli'ye yakarmaktadır:

"Gel sevgilim, son ümit yalnız sendedir artık! gel, başımı büsbütün sarmadan ihtiyarlık, göreyim ben de bir gün nasılmış bahtiyarlık!"