Bakanlar Kurulu

Bakanlar Kurulu dün sabah saat 11.00'de Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlığında "olağan toplantısını" yaptı... Ve...

Emniyet Müdürü ile beş polisin şehit edildiği Diyarbakır suikastini "konuşmadı."

Polisin silah kullanma yetkisi ile ilgili tartışma iki gündür kamuoyunu meşgul ediyor.

Bakanlar Kurulu o konuyu da "konuşmadı." Oysa beklerdik ki...

Bakanlar Kurulu'nda "bunlar" konuşulsun.

Kamuoyu "aydınlatılsın."

***

Dün Maliye Bakanı Sümer Oral'la konuşurken bir "talepte" bulunduk:

- Ne olur köye... Köylüye sahip çıkın.

Oral "biliyorum" dedi.

Ve ekledi:

- Kırsal kesimin sorunlarının farkındayım... Hükümet olarak ilgileniyoruz.

Gerçekten de Bakanlar Kurulu dün "köyle... Köylüyle" ilgilendi.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp "bir sunuş yapacağım" dedi.

"Tavukçuluktan" bahsetti.

Hükümetin "desteğini" istedi.

Arkasından "bir konu daha var" dedi.

"Alternatif ürün programını" anlattı.

Ve bu sırada...

Başbakan Bülent Ecevit "bir dakika" diyerek, Prof. Gökalp'in sözünü kesti:

- Sayın Bakan bu konuyu daha önce konuştuk.

- Evet Sayın Başbakanım.

- Ve bir karar aldık.

- Evet efendim.

- Alternatif ürün programını bugüne kadar çoktan harekete geçirmiş olacaktık.

- Evet efendim.

- Neden hâlâ uygulama başlamadı?

- Arzedeyim Sayın Başbakanım... Maalesef... Hazineyi aşamadık.

***

Bakanlar Kurulu'nda konuşuldu ki...

- Kuraklık tehlikesi... Kırsal kesimin sorunları... IMF'in küstürülmemesi... İstikrar programının zedelenmemesi... Ancak sosyal dengeler bakımından, köylüye biraz imkân sağlanması...

Ve yine konuşuldu ki:

- Evet... Bunlar şart... Ama maalesef hazineyi aşamıyoruz.

***

Başbakan Ecevit "gazete okumadan evden çıkmıyor."

Dün sabah yine gazeteleri dikkatle okudu.

Ve "okuduğu bir konuyu" Bakanlar Kurulu'na getirdi:

- Gazetelerde bana hitaben yazılmış, tam sayfa bir açık mektup var... Nedir bu mesele?

"Mesele" şu...

"Türk seramik sektöründe LPG kullanan fabrika sahip ve yöneticileri" gazetelere ilan verdiler.

LPG zammından şikâyetçiler. Daha önce de sorunlarını Ankara'ya anlattılar.

"Sekiz Bakanın katıldığı" bir toplantı yapıldı.

Kendilerine denildi ki:

- Haklısınız... On gün içinde sorun çözülecek.

Ama çözülmeyince...

Seramikçiler de "son çare olarak" Başbakan'a açık mektup yazdılar.

***

Ecevit "nedir bu mesele" diye sorunca...

"Arzedelim efendim" denildi.

Ve arzedildi:

- Malumunuz, bu konu daha önce de konuşuldu... Ve talimatlarınız uyarınca bir Bakanlar Kurulu Kararı çıkarıldı.

- Öyleyse... Bu açık mektup neden?

- Efendim, Bakanlar Kurulu Kararı uygulanmadığı için.

- Nasıl uygulanmaz?

Bir sessizlik oldu.

Ecevit, Hüsamettin Özkan'a döndü.

Özkan "maalesef Sayın Başbakanım" dedi:

- Hazine uygulamadı.

Ve Bakanlar Kurulu sona erdi.