kapat

30.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Superkupon
Depresyon cinsel hayatı yok ediyor
Yaşama ilgiyi azaltan, uyku ve iştah sorunları yaşatan, hatta intihar düşüncesini tetikleyebilen depresyon cinsel problemlere de yol açıyor

Diem Psikiyatri Psikoterapi Merkezi'nden Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Hakkı Şahinler, depresyonu, görünmeyen kısmı görünenden çok daha fazla olan bir buz dağına benzetiyor. Dr. Şahinler, "Depresyona girmiş erkeklerde erken boşalma ve sertleşme sorunları görülürken kadınlarda cinsel isteksizlik ortaya çıkıyor," diyor. Yapılan araştırmalar toplumun yüzde 5'inin depresyonda olduğunu gösterdiğini kaydeden Dr. Şahinler, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de depresyondaki kadınların oranının erkeklerden 2-3 kat fazla olduğunu belirtiyor.

Cinsellik konusunun halk arasında yeterince bilinmemesinden ve hâlâ bir tabu olarak algılanmasından dolayı zamanında tedavi yoluna gidilmediğine dikkat çeken Dr. Şahinler, cinselliğin cinsel istek, uyarılma ve orgazm olmak üzere üç aşaması olduğunu söylüyor. Bu üç aşamadan birinde herhangi bir sorun ortaya çıkarsa da cinsel işlev bozukluğu tanısı konuyormuş. Depresyonda cinsel istek ve cinsel frekans azalıyor. Buna bağlı olarak uyarılma, orgazm güçlüğü, orgazmda gecikme ve orgazm olamama sorunları ortaya çıkabiliyor. Dr. Şahinler, "Bu sorunlar depresyonun tedavi edilmesiyle birlikte kendiliğinden ortaya çıkıyor," diyor.

BELİRTİLERİ
Depresyon belirtileri çoğunlukla günlük yaşamda görülen sıkıntı ve karamsarlıklara benzediğinden birçok hastanın tedavi olma gereği bile duymadığının altını çizen Dr. Şahinler, depresyon tedavisine rağmen cinsel işlmev bozukluğunun iki durumda kalıcı olabileceğini de vurguluyor.

Cinsel işlevlerindeki sorunlara depresyonun yol açtığını bilmeyen hastalar genellikle bu sorunların kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşünüyorlar. Sonuçta karamsarlığa kapılan hastalarda daha önce var olmayan sorunlar ortaya çıkabiliyor. Hasta cinsel hayatının sona erdiğini düşünüyor ve bu düşünce doğal olarak sıkıntı yaratıyor.

Ne yazık ki hastanın gittiği hekim, bir ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı değilse organik bir problem varmış gibi hormon tetkikleri dahil çeşitli tetkikler isteyerek hastada var olan yanlış düşünceyi destekliyor. Bu nedenle, depresyon ortadan kalksa bile "Acaba başarılı olabilecek miyim?" düşüncesi ve buna eşlik eden sıkıntı devam ettiği için depresyondan sonra da hastanın sorunu sürüyor.

İkinci neden ise depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların cinsel işlevi olumsuz yönde etkilemesi. Dr. Şahinler, "Bu nedenle depresyon tedavisinde tercih edilecek ilaçların seçimi çok önem kazanıyor," diyor.

NELER OLUYOR?
1- Cinsel dürtüler, beynin duygu merkezini harekete geçiriyor.

2- Bunun üzerine vücut daha fazla cinsel hormon üretiyor.

3- Testosteron, östrojen ve DHEA adlı hormonlar, zevk moleküllerini harekete geçiriyor.

4- Oxytocin ve Serotonin adlı zevk molekülleri, orgazmı da yönetiyor.

5- Eğer stres negatif ise, bir hormon kompleksini değişime uğratıyor.

6- Hipotalamus'ta bulunan ve CRH adını taşıyan bir stres molekülü, seks hormonu üretimini bloke ediyor.

7- Böbrek üstü bezinin salgıladığı stres hormonu kortizon, beynin duygu merkezini engelliyor. Kortizon ayrıca, östrojen zevk moleküllerinin hareketlendirilmesini de önlüyor.

YASEMİN K. ŞAHİNKAYA


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır