kapat

27.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Menzilim Sorulmaya...
Yelesinde masmavi gökyüzü alnının ak akıtması bu mavilik içinde bir top bulut...

Uzakta, çok uzakta

dağların ardında sabah yeli

mekân tutmuş

gümüşlü bedenini...

Biri, sapsarı serinliğinde

dinlendiriyor gövdesini...

Biri, gün ışığının aydınlığına uzatmış

boynunun nakışlı gölgesini...

Biri, almış rüzgârın kokusunu sağrısına

gökyüzü ile yeryüzü arasında

yeni bir ufkun kapısını aralamakta...

Adını sordum:

demir kırı "Zaman" dedi,

doru "Kuruş"

al olanı "Seklavi"...

Üçünün de soyadı:

Arap atı...

Hızını güzelliğinden almış

güzelliğini zekâsından

bu yüzdendir işte

yelesinin ucunda

gökyüzünün masmavi durması...

Kafası küçük, sırtı kısa

bu yüzdendir işte

alnının ak akıtmasının

bulutlarla kardeş olması...

Tüyleri ve kuyruğu ve yelesi ince

bu yüzdendir işte

yeryüzü ile gökyüzü arasında

başka bir ufkun kapısı açması...

Anayurdu sorulduğunda

ulu Fırat'ın kollarından Sultansuyu

Akar yıllardır kışın kar

yazın saman renginde

güneydoğu Torosların eteklerinde

bir elini Akçadağ'a uzatmış

öteki eli Beydağı'nda...

Bir top bulut iner Sultansuyu üzerine

bir top bulut atların ipek yelesine

sabah yelinin terkisinde geçerim dört nala...

Önümde ihtiyar günlerimin adresi ardımda gençliğimden kalan anılar

Artık menzilim sorulmaya...

Mıstık'ın tepeden tırnağa 'ruh'u

Mizah Kültürü Dergisi GÜLDİKEN'in güz sayısında Behçet Çelik, geçen yıl aramızdan ayrılan karikatürist Mustafa Eremektar, yani "Mıstık"ın yaşamı ve sanatı üzerine düşüncelerini aktarırken 13.12.1952 tarihli "Resimli Yirminci Asır"da çıkan portresini de veriyor: "Bu da kim acaba? Tamamiyle yabancı bir isim... Muharrir midir? Şair midir? Mütercim midir?"

Sonra da asıl kimliğini açıklıyor: "Karikatüristtir. Mütemadiyen Taş Devri karikatürleri çizer. Müzisyendir. Hem de evinin damı aktığı zaman, ıslanmasın diye piyanoyu örtüp kendisi açıkta yatan bir müzisyen. Bir kerecik bile üşüyüp nezleye tutulduğu vâki değil. Geçenlerde merak eden arkadaşları, 'Sen nasıl oluyor da hiç üşümüyorsun, diye sorar. İnsanda, öbür âlemlerden geliyormuş hissini uyandıran garip bir sesle cevap verdi: Ben ne soğuktan müteessir olurum, ne de sıcaktan. Bana tesir etmez!

- Peki amma niçin?

- Ben tepeden tırnağa ruhum da onun için..."

HAFTANIN KİTABI: DÜNYA'YA BAKIŞ
Gültekin Çizgen, kırk yılı aşkın süredir elini deklanşörden, gözünü vizörden ayırmayan bir fotoğraf ustası... Fotoğrafta seçtiği yol, "doğrudan fotoğraf" ya da "görsel izlemcilik"... Kendi deyişiyle fotoğraf, onun için "adeta yaşamın bir parçası"... Bu amaç çerçevesinde de birçok kez Türkiye'nin tamamını gezdikten başka, beş kıta yedi iklimde yetmiş yabancı ülkeyi dolaşmış bir sanatçı...

Çizgen'in ülkemizin de içinde bulunduğu ve Almanya'dan Zimbabwe'ye 68 ülkede çektiği fotoğraflardan oluşan albümü, "Dünya'ya Bakış" adı altında Ülker Yayınları arasında çıktı.

"Benim için fotoğraf mucizedir, yazmak ise sihir" diyen Çizgen'in fotoğraflarını şöyle değerlendiriyor Erhan Karaesmen:

"Gültekin Çizgen fenomeni sadece tutku ve aşkla sınırlı değildir. Fotoğraf sanatının derinine inmesinin bir sebebi de kendi doğal yaklaşımı ve ilgisidir. Görsel açıklık ve bakış açısı genişliği bir fotoğraf sanatçısının en önemli özellikleridir. Çizgen'in kahverengi gözleri, benzeri olmayan bir çift mercek yoluyla, çok çabuk ve detaylı görebilme hassaslığına sahiptir."

"Dünya'ya Bakış" albümü ile Çizgen, göz kamaştırıcı fotoğraflı yolculuğunun "kırk yılın renkleri durağı"nda şimdi...


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır