kapat

27.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ne marifet ne şikâyet
İçimizden kaç kişi, benim gibi çalıştığı işyerlerine önce "veda" edip, sonra da "merhaba" dedi acaba? Bunu ne şikayet ne de marifet diye söylüyorum.

Neden marifet olsun. Güzel bir gazetemiz vardı. İyi arkadaşlarımız, küçük bir binada bıraktığımız binlerce saatlik mesaimiz.

Neden şikayet edeyim. Yeni Binyıl'ın ağabeyi Sabah'tayım. Çıtayı yükseltme sloganında adımız yazıldı. İyi şeyler olacağına müthiş bir inanç.

Ne şikayet, ne marifet, yaptığımız küçük bir hatırlatma sadece. Biz bu süre içinde, olan biteni "dışardan" izlerken "İkinci Bahar" rüzgarı dindi. Tartışması bile yapıldı. Futbol ihalesi sahibini bulamadı. TGRT kimseye satılamadı. CNN Türk-NTV yarışı kızıştı. TRT kafasını değil ama logosunu değiştirdi. TGRT'nin milyon dolarlarını alan Peter Sullivan'a bir logo için 2 milyon dolar akıttı. Oysa aynı şeyi KANAL 7 130 bin dolara halletti. Kliplerde Plymouth araba modası başladı. Medya kuruluşlarında işten çıkarmalar hızlandı. Diziler tatile girdi.

Sonuçta bütün bunlar olurken, ben de çalışmadan geçen günlerin keyfini çıkardım. Ve bütün bunlar olurken telefonumuz, hem Yeni Binyıl mazimiz hem Sabah serüvenimiz için arayan dostlarımız sayesinde hiç durmadı. Siyasiler bu durumlarda biraz da şımararak güzel bir laf ederler: Demek ki doğru yoldayız.

Ee yürüyelim o zaman...

NEFİSE KARATAY KURALLARI
M. Ali Erbil'le yaşadığı aşk serüveninden ve podyumlardan tanıdığımız Nefise Karatay, Türkan Şoray gibi kurallar koymuş. Geçen gün bir magazin programını izlerken öğrendim. Karatay, bir sinema filminde oynamak istiyormuş ama asla öpüşmezmiş. Şimdi, herkesin her şeyi yapabilme hakkı var. Mankenlerin de. Yeteneklilerse, isteklilerse, abileri, ablaları "bu işi kıvırıyor" diyor ve geçer not veriyorsa neden olmasın. Diyecek fazla bir şey yok. Ben sadece, nasıl bu kadar fütursuz olabiliyorlar anlayamıyorum. Daha ortada fol yok yumurta yokken, yani daha sinema oyuncusu bile sayılmamışken, bırakın sayılmayı rol bile teklif edilmemişken, onlar kural koymaya başlıyorlar. Onlara bu hakkı kim veriyor acaba?

UNUTKANLIK MESELESİ
"İkinci Bahar"ın başarısının ele alındığı "Siyaset Meydanı"nda, Diyalekt Uzmanı, seyircilere, özellikle de dizi hakkında eleştirel bir yaklaşım sergileyen sosyolog Hülya, Tufan Tanrıöver'e dönerek, "Kim unutabilir İkinci Baharı'ı, söyler misiniz kim" diye seslenmişti. İsminin önüne uzman sıfatı almış olmasının da etkisiyle coştukça coşan Diyalekt Uzmanı'na Barış Manço'yu hatırlatmak isterim. Hani, ölümünün ardından günlerce evinin önünde beklemiştik. Peki şimdi onu hatırlayan kaç kişi var?

Deprem için de aynı şeyler geçerli. Arada bir kendini hatırlatmasa, adını ağzımıza almayacağız. "20 yıl geçse de İkinci Bahar unutulmayacaktır" diyenlere hatırlatayım dedim.

MEDYA KULAK
Reha Muhtar gömleğini kime fırlattı?

Medya ormanında ilginç bir fısıltı var. Bizim kulağımıza kadar geldi haliyle. Biliyorsunuz Reha Muhtar "Ateş Hattı"nı bir süredir seyircili yapıyor. Programın yapımcılığını da Fatih Aksoy'un başında bulunduğu MED Yapım üstlenmiş durumda. Ancak bu ortaklık iki hafta önceki "Kadına Şiddet" programından sonra bitmiş. Ama ne bitme. Programın heyecanından olsa gerek Reha Muhtar, yapımcı Fatih Aksoy'a vermiş veriştirmiş, Aksoy da yanıt verince, habercilerin deyimiyle "gergin anlar" yaşanmış. Fatih Aksoy, "Bana bağıramazsın" diyormuş, Reha Muhtar da, "Ben sana bağırırım, çünkü sana dolar akıtıyorum." Bu gerginlik, Reha Muhtar'ın gömleğini ünlü yapımcının yüzüne fırlatmasıyla son bulmuş. Zaten o haftadan itibaren "Ateş Hattı", MED Yapım'sız gerçekleşiyor. Buraya kadar, ormanda yayılan hikaye muhtemelen doğru. Ama işin devamı da var. "Teke Tek"i, "Teke Çok"a çeviren Fatih Altaylı da "Ben de seyircili program yapacağım" deyince arkadaşı Fatih Aksoy'un Med Yapım'ına gider. Yeni formatlı "Teke Tek"in, eski "Ateş Hattı" stüdyosunda yapılacağını duyan Show TV yetkilileri Fatih Aksoy'u uyarmış: Eğer böyle bir şey yaparsan seninle olan bütün işlerimizi bozarız.

İşte medya ormanından bir iki fısıltı. Bakalım, hani ünlü çizgi kahraman Fantom'un dediği gibi kim on kaplan gücünde.

SELİM AKÇİN


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır