kapat

28.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Rüyalar gerçek olsa..

Önce Mehtap Demirtaş adlı okuyucumdan gelen şu mektubu okuyun..

***

Size bu mektubu 10 yaşındaki kızımın isteği üzerine gönderiyorum..

Ben çalışan bir anneyim ve kendimize göre iyi bir insan yetiştirmeye imkanlarımız elverdiğince gayret ediyoruz. Uluslararası bir nakliye firmasında görev yapıyorum ve eşimin kendi işi olmasına rağmen bu şartlarda kızımıza iyi eğitim verebilmek için çok zorlanıyoruz. Büşra Ceren sınıf birincisi, tenis oynuyor ve bunu ABD'ye burslu olarak gidip bilim adamı olabilmek amacıyla yaptığını, (Ailemizin şartlarında kızımızı değil yurt dışına, koleje dahi gönderemiyoruz) Tenis bursu ile de bunu başarabileceğini söylüyor. Beşinci sınıfta olmasına rağmen 8'inci yılın sonunda ki imtihanlarda Galatasaray Lisesini tutturabilmek için her akşam yakınımızdan matematik dersi alıyor. Okuldan çıkıp, etüde, etüdden çıkıp tenise (takıma girebilmek için mücadele ediyor) tenisten sonrası eve ve derse gidiyor.

Ben anne olarak engellemeye çalışsam da kendisi inatla bunu sürdüreceğini ve bilim adamı olup, insanları tedavi edicek buluşlara imza attığında bizim emeklerimizin karşılığını verebileceğini söylüyor.

Bunları size niye anlatıp değerli vaktinizi çaldım biliyor musunuz?

Ben kızımı bir kez dahi Mydonose Showland'e çok istemesine rağmen götüremedim.

Her yeni programının ilanında ben aynı soru ile karşılaşıyorum.. "Anne maaşını aldığında beni götürür müsünüz?"

Daha sonrası yine kendisi cevabını veriyor.. "Çok pahalı değil mi?" Evlilik yıldönümünüzde belki babasının süpriz yaparak bizi götürebileceğini söylüyor.

Benim şartlarımdaki pek çok aile çocuklarına cevap veremiyorlardır.

***

Şimdi şu ikinci mektubu okuyun lütfen.. Bu defa yazarı, Büşra Ceren.. Mehtap Hanımın kızı..

***

Sevgili Hıncal Amca,

Size çok teşekkür ederim. Fındıkkıran çok güzel bir baleydi. Böyle bir ortama ilk defa giriyordum, bu yüzden çok heyecanlıydım. Balede benim ilgilimi çeken en güzel şey Hint dansı ve küçük kızın oynadığı bölümler.. Sahnedeki aydınlatmalar, dekor beni çok heyecandırdı ve etkiledi. Bunun yanında beni etkileyen bir şey daha var, o da sahnenin büyüklüğü, kostümler ve orkestra.. Bale de çok güzeldi.

Bu arada bana şans dileyin. 27 ocakta Enka'da ilk resmi turnuvama çıkıyorum, Amerika'nın ilk adımını attım.

***

Günümüzde sihirli lambadan çıkıp küçük kızların dileklerini yerine getiren periler var mı bilmem.. Ama Büşra'nın bir rüyası gerçekleşti..

Bu simgesel bir olay.. Demek hemen umutsuzluğa kapılmak, hemen yenilgiyi kabullenmek yanlış.. İnsan isterse, çok isterse, ulaşabiliyor.

Büşra'nın Fındıkkıran'ı izlemesi, tüm Büşraların izlemesi anlamına geliyor mu?.. Gelmiyor tabii..

Mehtap hanımın olduğu gibi Mydonnose'un da koşulları var.. Dünyanın en iyi balelerinden birini, 300'e yakın elemanı, tonlarca dekor ve kostümü ile getiriyorsanız eğer, biletleri daha fazla indirmeniz mümkün değil.. O zaman..

O zaman hep söylediğim bir formül var..

Bu ülkeden trilyonlar kazanan kişi ve kurumların, bu paraların bir bölümünü geleceğin uygar vatandaşları için harcamaları.. Sponsorluk yapıp, her hafta bir okulun, böylesi bir kültür ve sanat olayını izlemesinin maliyetini karşılamalı..

Bir taşla üç kuş..
Hem firmalarının reklamı.. Hem ülkenin geleceğine yatırım.. Hem de kültür ve sanat gibi çok zor yürüyen bir "Uygarlık" dalını hem de nasıl bir ideal uğruna ayakta tutmaya çalışan insanlara destek..

Milli Eğitim Müdürlüğü önayak olmalı. Bu kampanya İstanbul'da açılmalı..

Büşralar, hafta sonu üstelik boş duran kurum ve okul servisleri ile bilet ücretleri bu kurumlar tarafından karşılanarak, matinelere götürülmeli..

Medya, bu kampanyayı desteklemeli..

O zaman bakın kaç Büşra'nın rüyası gerçekleşir!..

***

Bu hafta Mydonose'da çocuklar için bir gösteri var..

"Sihirli Kuklalar Gezeni şovu.."

200 dev oyuncak karakteri, benzersiz ışık oyunları içinde bir sirk gösterisi sunacaklar. Ayni zamanda kulislerde de bir Çocuk karnavalı düzenlenecek. 12.00'den 19.00'a kadar.. Şov saat 15.00'te..

Keşke bütün çocukları götürebilecek bir imkanımız olsaydı..

***

Mydonose Showland'de bir büyük sıkıntı otopark.. Paraların girişte alınması yüzünden uzun kuyruklar oluşuyor ve bu yüzden hemen her şov geç başlıyor..

"Bir de otopark ücreti almasanız artık" dedik yöneticilere.. Almıyorlarmış.. Otopark Dünya Ticaret Merkezi'ne ait.. Mydonose'a gelenlerden park parası alanlar da onlar..

Yapma Ceyda.. Ceyda benim çok eski arkadaşım. Merkezin patronu.. Yapma.. Çadırın yerinden yeterince kira alıyorsun, bir de otopark parasına göz dikme.. Kültür ve sanata bu kadarcık katkı da senden gelsin.. Yeterince kazanmıyor musun, Ceyda?..

Hakan&Utku'dan Tatil Keyfi..

Acayip Seri ilanlar
Ekonominin hali malum. Fena halde krizlerdeyiz. Biz de bu nedeniyle bu hafta köşemizi seri ilanlara ayırdık.

-Kayıp Terliksi hayvan: Manevi değeri yüksek terliksi hayvanımın teki kayıptır. Bulanların insaniyet namına getirmesi rica olunur. Müracaat: Suzan Amipgil

-Keşif Bedeli: Kim demiş Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok diye? Deniz tutmayan tayfalar ve geziyi finanse edecek sponsorlar aranıyor. Kristof Kolomb

-Çantada Keklik: Taksim'den binilip Nişantaşı'nda inilen bir ticari otoda çanta içinde düz ovada avlanmış keklik unutulmuştur. Mür. Avcılar kahvesi

-Teşekkür: Kazanımın sezeryan doğumundaki katkılarından dolayı Akşehir Hastanesi'nin güleryüzlü personeline teşekkürü bir borç bilirim. Nasreddin Hoca

-Satılık doğan görünümlü muhabbet kuşu kelepir: Kaç kere dedim hanıma şu hayvanı bu kadar beslemeyin diye dinletemedim. Muhabbet kuşunun mantı yediği nerede görülmüş canım? Hayvan BUT yemiş bülbüle döndü. Kafesine sığmayacak yakında. Kuşu da kendine benzettin ya hanım bravo valla. Zavallı kocan Namık

-Pas alınacaktır. Altıpasta beni topla buluşturacak, çikita muz orta yapabilen kanat oyuncuları aranıyor. Türkçe bilinmesi tercih sebebidir. Hakan Şükür.

-Gençler! Boyum kısa diye üzülmeyin: Ne yapalım Allah beni böyle yaratmış. Hem size ne oluyor kardeşim. Üzülecek başka şey bulamadınız mı? Siz kendinize baksanıza yaa..Hicabi Kompleks

Satılmış Hakem: Üç oyuncumuza kırmızı kart gösterip 2 golümüzü iptal eden, karşı takıma 5 penaltı verip her penaltı sonrası yan hakemlerle timsah yürüyüşü yapan ve stattan rakip takım otobüsüyle ayrılan hakem satılmıştır. Allahından bulsun.

-Yol işçileri aranıyor: Evreşe yollarındaki yol genişleme çalışmalarında kullanılmak üzere türkü söylemeye yatkın işçiler aranmaktadır.

-Devren kiralık: Bir süre önce tutuğum katilimle işim bittiğinden kendisi devren kiralıktır. Hayatta hedef şaşırmaz, merhamet duygusu taşımaz. Hava parası, depozit falan istemiyorum. Yeter ki kurtarın beni şu heriften. Hüdai Arazöz

-Cemaat Aranıyor: Doktorlarının tüm uyarılarına rağmen aşırı yeme huyundan vazgeçmeyen dayımız Şemsi Groston 350 kilosunu kutlarken çatlamak süretiyle aramızdan ayrılmıştır. Merhumun tabutunu taşımak üzere gönüllü cemaat aranmaktadır. Dikkat Naaş dolgundur.

-Deneyimli matematik hocaları: Maç esnasında oyuna soktuğum, oyundan aldığım yabancı futbolcuların hesabını tutacak, cümle aleme rezil olmamı engelleyecek hesabı kuvvetli matematik öğretmeni aranıyor. Prim dolgundur. Mustafa Denizli

hakanutku@hotmail.com

BİZİM DUVAR
Dertlerimizin birikmesi yetmiyormuş gibi dekoderlerimiz de üst üste birikmeye başladı.

Hakan&Utku

Geminin kıçı..
Yazımızın gemilerle falan ilgisi yok.. Ama "Okan'ın kıçı" diye başlık atmam pek doğru olmazdı.. İnsanların bir bölümü, özellikle küçükler, sadece başlığı okurlar.. Onları kurtardım..

Efendim şu fena halde bayıldığım bizim Sabah Cumartesi'de geçen hafta çok şirin bir Okan Bayülgen röportajı vardı.. Okurken öğrendik ki, Okan'ın değer ölçümlerinde bir önemli kıstas var.. Kıçı..

Hiçbirşeyi beğenmeyen bir kişi olduğu halde Hemşo'yu niye beğenmiş..

"Ya.. Kıçımı yırttım o film için.."

Şöhretini hor kullandığı eleştirilerine yanıt veriyor:

"Gece Kuşu beni bir gecede şöhret yaptı. Ne bir Cem Yılmaz, ne M.Ali Erbil, ne de Yılmaz Erdoğan kadar uğraştım. Herkese de diyorum ki, o kadar kıçımı yırtmadan aldım ki bu şöhreti, istersem hor da kullanırım.."

Pazar Neşesi
Bu hafta Pazar neşemiz sevgili dostum ve meslekdaşım Özgen Acar'dan.. Fena halde entel.. İki perdelik ve bir hisselik bir öykü bu..

Birinci perde:

Bir tavşan önüne bir daktilo almış ve tak tuk tak tuk birşeyler yazıyor. Oradan geçen bir tilki sormuş:

-Hey tavşan ne yazıyorsun?

-Doktora tezimi yazıyorum.

-Ya öyle mi, çok güzel; ne hakkında.

-Tavşanların tilkileri nasıl yedikleri hakkında.

-Yok canım.. Olur mu öyle şey hiç tavşanlar tilki yerler mi?

-Olur canım.. Gel istersen sana ispat edeyim.

Beraberce tavşanın yuvasına girerler biraz sonra tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun

başına geçer tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder. Az sonra oradan geçen bir kurt tavşanı görür.

-Hey tavşan ne yazıyorsun?

-Doktora tezimi.

-Ne hakkında?

-Tavşanların kurtları yemesi hakkında.

-Yayınlamayı düşünmüyorsun her halde.. Buna kim inanır?

-İnanmaz mı?.. Gel istersen göstereyim.

Yine beraberce yuvaya girerler tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.

İkinci Perde:

Tavşanın yuvasının içi. Bir köşede tilkinin kemikleri, bir köşede kurdun kemikleri. Bir başka köşede bir arslan kürdanla dişlerini temizliyor.

Sonuç ve Anafikir:

Doktora tezi yapmak için tezin önemi yoktur, konunun da önemi yoktur; önemli olan tez danışmanındır.

SEVDİĞİM LAFLAR
Ben yolumu kaybetdiğimde bir çocuğun gözlerine bakarım. Çünkü bir çocuğun yetişkinlere öğretebileceği üç şey vardır; nedensiz mutlu olmaları, herzaman kendilerini meşgul edecek bir iş bulabilmeleri ve elde etmek istediklerini var gücüyle dayatmaları.

Paula Coelho (Teşekkürler Necat)

EĞER
..birisinin aklından geçenleri okumanız mümkün olsaydı, kimi seçerdiniz?.

..bir dansı mükemmel yapmanız mümkün olsaydı, hangi dansı seçerdiniz?.

..bir derginin genel yayın müdürü olabilseydiniz, hangi dergiyi seçerdiniz?..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır