FP içinde yaşanan yenilikçi- gelenekçi mücadelesinde kavgasız veya tartışmasız gün geçmiyor. Son tartışma geçtiğimiz hafta sonu yapılan Ankara FP İl Divanı toplantısında yaşandı.
Tartışmanın bir tarafında gelenekçilerin doğal lideri ve partinin güçlü ismi Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk, diğer tarafında da yenilikçi grupta yer almasına karşın olası bir kapatma kararı sonrasında yeni oluşumun genel başkanlığını üstlenmeyi planlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek vardı.
Çok sayıda milletvekilinin yanı sıra Melih Gökçek'in de katıldığı divan toplantısını Asiltürk yönetiyordu. Gökçek kürsüye gelerek bir Asiltürk'ü hedef alan bir konuşma yaptı. Asiltürk de Gökçek'e cevap verince tartışma çıktı.
Asiltürk: Senin bu iddialarına bu topluluk önünde cevap vermem. (Bu diyaloğun ardından Asiltürk, toplantıya bir süre ara vererek salonunun bir alt katında bulunan İl Başkanı odasına gitti ve Gökçek'i de çağırdı. )
Asiltürk: Benim 1986 yılında aday olduğumu nereden çıkarıyorsuz? Nerede adaylığımı açıklamışım?
Gökçek: Bir toplantıda Kerem Avşar söyledi. Yanında bulunan kimse de bunu yalanlamadı. Hatta o dönemde yanınızda Cevat Ayhan, Fehim Adak, Ahmet Tekdal da varmış.
Asiltürk: Bundan emin misin?
Gökçek: Eminim.
Asiltürk: Peki o zaman, hadi hemen Cevat Ayhan'ı ara.Ona sor
(Gökçek hemen Cevat Ayhan'ı aradı. Cevat Ayhan, Asiltürk'ün aday olup olmadığına ilişkin soruya, aday olmadığı yönünde cevap verdi. Ahmet Tekdal da arandı. Tekdal'ın yanıtı da Ayhan'ın yanıtı ile aynı oldu)
Asiltürk. Fehim Adak'ı da arayalım mı?
Gököçek: Hayır yeter, ikna oldum.
Asiltürk: Ben o zaman zaten siyasi yasaklıydım, nasıl genel başkan adayı olayım. Siz işte böyle herşeyi çarpıtıyorsunuz. Sadece kendinize değil, bize ve partiye de büyük zarar veriyorsunuz.
Gökçek: Haklısın Oğuzhan abi. Şimdi hemen çıkıp toplantı salonunda yaptığım konuşmanın yanlış olduğunu açıklayacağım ve sizden özür dileyeceğim.
Asiltürk: Buna gerek yok artık. Herkes kimin doğru kimin yanlış konuşacağını gayet iyi biliyor. Toplantıyı bir daha bölmeye gerek yok.
Gökçek: Ver elini öpeyim.
Asiltürk. Hayır. Öpemezsin.
Gökçek: Abi, herşeye rağmen ben sizi çok seviyorum.
Asiltürk: Senin sevginden korunmak için Allah'a sığınırım.